Rusya'nın sonu ne olacak? Rus kaynaklarından Türklere moral dopingi..
Fazla merakta bırakmayayım sizi. Bahsettiğim mevzu Çeçen ve İnguşların kültüründe müstesna yeri olan Kadiri Tarikatı Üstazı Şeyh Kunta Hacının 150 sene önce haberini verdiği gelişmelerdir. Olan olmuştur, bilen bilir. Ben size henüz gerçekleşmeyip kokusu alınanları parça parça söyliyeyim. Üstaz Kunta Hacı demiş ki:
1. Zalim Çar kendisinden daha zalim olan Ruslar tarafından öldürülecek ve yerine gelenler 70 sene kadar hüküm sürdükten sonra Rusya önce 16 parçaya bölünecek. Daha sonra Rusya tekrar 7 parçaya bölünecek ve bu onun en kudretli zamanında gerçekleşecektir.
- Bilmeyenlere söyliyeyim. Çar kendisinden daha zalim bolşevikler tarafından 1917'de devrilip katledilmesinden 73 sene sonra Rusya yani Sovyetler / SSCB tam 15 bağımsız devlete parçalandı. Abhazya, G. Osetya, Dinyester, Karabağ gibi daha niceleri de 16. parça adayı sayılır. İkinci parçalanma henüz gerçekleşmedi ancak Rusya Federasyonu resmi olarak şu an zaten 8 federal bölgeden ibarettir.
4. Rusya 2. kez parçalanmadan önce başına ufak boylu cüce adam geçecek ve parçalanmaması için çok çalışacak ancak başarılı olamayacak. Rusya 7 parçaya bölünecek.
- Putinin boyu 168, Medvedevin boyu 162 santim ile boy ortalaması 184 santim olan Ruslara göre cüce sayılır. Ayrıca Çarı deviren Lenin'in 164, Stalin'in de 163 sm olduğuna bakarsak gerçekten ufak boylulardan korkulur smile ifade simgesi
5. Ufak adam darbeyi Gürcistan taraftan alacak. İngilizler başka ortaklarıyla beraber büyük uçan siyah tavalarda saldıracaklar. Büyük bela gelecek Gürcistan taraftan. Halk o zamana kadar ingilizin dilini öğrensin.
- İngilizlerden kasıt sanırım ABD, ortakları da NATO olacak ki günümüzde zaten Gürcistanda ABD komutasında NATO birlikleri mevcuttur. Uçan siyah tavaya gelince, NATO hava kuvetlerinin radara yakalanmayan uçakları bilirsiniz koyu gri ve siyah renkte ve tava şekilli sayıla bilir (F22, F35, F111 gibi)
13. Çeçenistan'da 3 büyük kanlı savaş olacak. İlk iki savaştan sonra merkez (Grozni) yeniden ve daha güzel şekilde inşa edilecek. Ancak 3. savaşta orası ebedi olarak yeryüzünden silinecek ve şehrin yerinde beyaz kuğuların yüzeceği büyük bir göl olacaktır.
- Malumunuz Çeçenistan'da 2 kez (1994-1996'da ve 1999-2003'te) Rus ordusuyla kanlı savaş gerçekleşmiş ve yıkılan Grozni'nin yerinde inşası hala devam eden daha güzel bir şehir yapılmıştır. Ancak göle gelince, bilindiği üzere Grozni denize uzak (150km) ve de yüksek bir konumda. Fakat denize uzak olsa da cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov egosunu tatmin etmek için Grozni'den geçen nehrin önünü keserek yapay göl oluşturmuş ve adını da Grozni Denizi koymuştur. Şahsen ben kendim defalarca görmüş ve incelemişimdir. Çok tehlikeli ve de zayıf toprak yığınıyla önü kesilerek şişen nehir suları bırakın savaşı ufak bir depreme dahi dayanamaz, tüm şehri altına alır. Ondan sonra da ha kuğu yüzmüş ha sazan, ne farkeder...
15. Ruslar İngiliz ordusunun karşısında dayanamayacak ve bir daha dönmemek üzere kendi askerlerinin ölü ve yaralılarını ezip çiğneyerek İdil (Don) nehrinin arkasına, tarihi sınırlarına çekilecekler.
19. İngilizlerin arkasından Türkler gelecek. Halk akşam uyuyacak, sabah uyandıklarında dağ taş her yeri kıpkırmızı bulacaklar. Önce herkes o kırmızıları lale, gelincik sanacak ancak daha sonra onun Türk askerlerinin kırmızı fesleri olduğu anlaşılacak. Türkler savaşarak İngilizleri topraklarınızdan kovup çıkaracaklardır. Ancak sizler o vakit kızlarınızı saklayınız. Türkler kızlarınızı Ruslara benzeterek zorla sahip olmak isteyecekler fakat daha sonra doğrular anlaşılınca kızlarınıza dokunmayacaklar. Siz o vakit gelene kadar hem İngilizlerin hem de Türklerin dilini öğreniniz. Türkler sonra orada devlet kuracak ve 50 yıl Şeriatla idare edecekler. Onlardan sonra ise Yecüc ve Mecüc gelecektir...
Sanırım sonuncunun şerhe ve izaha ihtiyacı yoktur. Gerçi Türk askeri artık kırmızı fes yerine bordo bere kullanıyor ama ne malum yarın biri gün Erdoğan'ın askere kırmızı fes taktırmayacağı. Bence askere bordo bereden daha şık durur kırmızı fes. Ayrıca Türk Askerini kırmızı fes ve kırmızı laleyle özdeşleştiren sadece Çeçen ve İnguşlar değilki! Azerbaycan'daki gardaşlarımız 70 sene boyunca Türk Askerini ''Laleler'' türküsüyle beklememişler miydi?!
Hülâsa, başta söylediğim gibi tanımadığınız Kunta Hacının 150 sene önce delilsiz, mesnetsiz söylediklerine ister inanırsınız, ister inanmazsınız. Size kalmış bir şey. Ama şunu bilmenizde fayda var. Bir kere Ruslar başta Putin kendisi olmakla sık sık Çeçen ve İnguşları güvensizlikle suçlarken ''Biliyoruz, siz Türkleri bekliyorsunuz'' demekteler. Ayrıca bugün biz bilmesek de ABD, Almanya, Çin ve Japonya Rusya'nın Sovyetlerden sonra yeniden 7 bağımsız devlete parçalanacağını ve Rusların elindeki nükleer gücün buna engel olamayacağını biliyor, ona göre strateji planlarını adım adım uyguluyorlar. ABD baş düşmanından kurtulmak, Almanya Sovyetlerin işgal ettiği tarihi toprağı Koenigsberg'i (Kaliningrad), Çin Rusya'da kalan toprakları Sahalin, Habarovsk'i, Japonya da Kuril adalarını geri almak için gün sayıyor.
Neden nükleer güç engel olamayacak derseniz örnek vereyim. 90'lı yıllarda Sovyetlerin çökmesiyle ekonomisi de duran, ABD ve Rusya'dan sonra dünyanın 3. nükleer gücü olan Ukrayna sırf halkı açlıktan ölmesin diye ekmek ve yemek karşılığında elindeki 1900 (bin dokuz yüz) adet nükleer silahı tabiri caizse eritip üğütmüştü. Oysa ki aynı silaha sahip olabilmek için Pakistan halkı yıllarca ekmek yerine ot yemeye katlanmıştı. Şimdi Ruslar da değil ekmek için hatta bulamadığı vakit 1 şişe votka için bile elindeki nükleer gücü eritmeye müsaitler. Özellikle birinci Rus-Çeçen savaşında votka ve dolar karşılığında elindeki silahı takas edip, askerin konumunu vursunlar diye Çeçenlere ihbar eden Rus subay ve askerlerinden bu durumu çok iyi bilirim. Aynısı Karabağ'da da olmuştu. Yani siz Hocalı'daki soykırımın aslında Ermenilerin bir kaç şişe votkayla Rus askerlerine yaptırdıklarını da bilmiyorsunuz. Dolayısıyla nükleer tehdit gerçekdışıdır. Ve son olarak şunu söyleyeceğim, yukarıda yazılan öngörüler size hayal ürünü, fantezi gibi gele bilir lakin gerçekleşmiş tüm büyük işlerin hepsi temelde bir hayal, bir düş, bir motivasyon hikayesiyle başlamamış mıdır?
P.S. - Şahsen üstat Kunta Hacı'nın söylediklerinin doğruluğuna ve gerçekliğine en ufak bir şüphem yok. Neden mi dersiniz, açıklayayım. Şu 19. maddeyi tekrar okuyalım. Ne diyor? ''...o vakit kızlarınızı saklayınız. Türkler kızlarınızı Ruslara benzeterek zorla sahip olmak isteyecekler fakat daha sonra doğrular anlaşılınca kızlarınıza dokunmayacaklar...'' Yani ortada iki şık vardır:
1. Ya Türkler 150 sene bundan önce de uçkuruyla sorun yaşıyorlardı ve bu yüzden her yerde potansiyel öpücü tehdit gücü olarak nam salmışlardı. Örneğin Baltacı Mehmet Paşa'yla Deli Petro'nun güzel karısı Yekatrina'nın malum fıkrası gibi. Ve Kunta Hacı da tedbir olsun diye halkını 150 sene önceden Baltacı Mehmet paşanın torunlarına karşı uyarmış olabilir.
2. Ya da Kunta Hacı gerçekten büyük keramet göstererek 150 sene sonra günümüz Türklerinin uçkur teşvikiyle Nataşa belasına düşeceklerini bildiği için ten beyazlığında ve güzellikte Rus kızlarını sınıfta bırakan Çeçen ve İnguş kızlarını koruma ihtiyacı hissetmiş olabilir.
Yani her iki durumda ortada Türklerin ciddi bir uçkur sorunu vardır. Ha şunu da söyliyeyim, şimdi yazıyı okuduktan sonra bazılarının milli damarına dokuna bilir ama şov yapmaya gerek yok. Herkes otursun oturduğu yerde. Günahıyla sevabıyla sözümona ''Osmanlı avukatlığı'' yapmaya lüzum yok. Kimsenin gerçek manada ecdada ve aklıbaşında, helal ekmeğin peşinde koşturan temiz Türklere laf ettiği yok. Bırakın pavyon çalıştıranlar, Aksarayda, Lalelide nataşa ticaretinden para kazananlar, Türki cumhuriyetler de halkı Türklerden nefret ettiren zamparalar kendilerinin öyle olmadıklarına ikna etsinler. Acı yiyip tutuşanlar kendilerini belli ederler zaten. Biz işimize odaklanalım. Rusları İngilizin eliyle aşırıp sonra da İngilizin üstesinden gelmeye odaklanalım. Madem iyi senaryo yazamıyoruz bari Kunta Hacı'nın yazdığını oynayalım. Zira asıl yapmamız gereken taktik onda saklı...