Arab News'te yer alan makalede, Nobel Barış Ödülü sahibi Muhammed Yunus’un Rohingya krizi için küresel bir konferans düzenlenmesi çağrısının ne kadar zamanında olduğuna dikkat çekiliyor.
BANGLADEŞ’TEKİ MÜLTECİ KAMPLARI VE AĞIRLAŞAN DURUM
Bangladeş’in mülteci kamplarında durum her geçen gün kötüleşiyor. Dünyanın en büyük mülteci kamplarına ev sahipliği yapan bu bölgede, 1 milyondan fazla Rohingya, Myanmar’da gördükleri zulüm ve soykırımdan kaçarak hayatta kalmaya çalışıyor. Arab News’te yer alan bilgilere göre, bu kamplardaki nüfus, yeni gelenler ve yüksek doğum oranlarıyla giderek artıyor. Ancak, bu devasa krizi ele almak için küresel çapta ciddi bir girişim henüz başlatılmış değil.
MYANMAR’A GÜVENLİ DÖNÜŞ MÜMKÜN MÜ?
Makale, Rohingyalar için tek sürdürülebilir çözümün, onların Myanmar’daki yurtlarına güvenli ve gönüllü dönüşü olduğunu belirtiyor. Ancak 2017’de Myanmar’dan zorla çıkarılan Rohingya köylerinin büyük bir kısmının yakıldığı ve buldozerlerle yok edildiği belirtiliyor. Topraklar, Myanmar ordusuna sadık topluluklara yeniden dağıtılmış durumda. Bu koşullar altında geri dönüş, yalnızca siyasi irade değil, fiziksel altyapının da eksikliği nedeniyle giderek daha uzak bir ihtimal haline geliyor.
Arab News’e göre, Myanmar’da değişen güç dengeleri bu krizin çözümünü daha da karmaşık hale getiriyor. 2017’de soykırım kampanyasını yürüten cunta, Rakhine üzerindeki kontrolünü büyük ölçüde kaybetmiş durumda. Şimdi ise bölgenin büyük bir kısmı, güçlü bir etnik isyancı grup olan Arakan Ordusu’nun kontrolü altında. Bu durum, bazı diyalog fırsatları sunarken aynı zamanda siyasi istikrarsızlığı ve çözüm arayışlarını daha da zorlaştırıyor.
BANGLADEŞ’İN STRATEJİK HATALARI
Makale, Bangladeş’in kriz yönetimindeki stratejik hatalarına da dikkat çekiyor. Bangladeş, ilk etapta Myanmar ile ilişkilerini korumak amacıyla bir geri dönüş anlaşması müzakere etmeye çalıştı. Ancak, Myanmar ordusu bu anlaşmalara hiçbir zaman sadık kalmadı. Küresel dikkat azalırken Bangladeş, bu krizin yükünü tek başına taşımak zorunda kaldı.
LİDERLİK EKSİKLİĞİ VE PARÇALANMIŞ BİR TOPLUM
Rohingya toplumu, uluslararası alanda tanınan bir liderlikten yoksun. Birden fazla grup, topluluğun çıkarlarını temsil etmeye çalışsa da bu parçalanmışlık, etkili bir şekilde haklarını savunmalarını zorlaştırıyor. Arab News’teki makalede, küresel bir konferansın, Rohingya toplumu arasında birlik sağlama ve haklarını daha etkili savunmaları için bir platform sunma potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiliyor.
KÜRESEL KONFERANSIN ÖNEMİ
Muhammed Yunus’un küresel bir konferans düzenleme girişimi, geçtiğimiz hafta bir BM komitesi tarafından desteklendi. Makale, böyle bir konferansın hem Rohingya krizine dikkat çekmek hem de somut eylemleri teşvik etmek açısından kritik olduğunu belirtiyor.
İlk olarak, dünya kamuoyunu Bangladeş kamplarındaki insani felakete karşı uyarmayı amaçlıyor. İkincisi, Myanmar ordusu ve diğer güç odaklarına baskı yapmak için ülkelerin yaptırım uygulamasını ve Uluslararası Adalet Divanı’nda yasal adımlar atılmasını teşvik edebilir. Üçüncüsü, Bangladeş’e uzun vadeli destek sağlamak için bölgesel ve küresel güçlerden daha fazla mali yardım ve yeniden yerleştirme seçenekleri talep edilebilir. Son olarak, farklı Rohingya gruplarını bir araya getirerek uluslararası alanda tanınan bir liderlik oluşturulabilir.
ZAMAN DARALIYOR
Makalede, Rohingya krizinin devam eden ihmalinin sadece insani bir felaket değil, aynı zamanda bölgesel istikrarsızlık riski yarattığı vurgulanıyor.