Akit TV’de yayınlanan “Derin Kutu” adlı programda Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun konuşmasının içinde geçen “fuhuş evleri” sözü ülkemizdeki malum çevreler tarafından “üniversiteler fuhuş evleri” gibi sunularak tepkilere sebep olmuştu.
Akit TV'de yayınlanan 'Derin Kutu' adlı programda Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun konuşmasının içinde geçen 'fuhuş evleri' sözü ülkemizdeki malum çevreler tarafından 'üniversiteler fuhuş evleri' gibi sunularak tepkilere sebep olmuştu.
Sofuoğlu'nu dinledim, o malum çevrelerin abarttığı gibi 'üniversiteler fuhuş evleri' gibi bir açıklaması olmadığı gibi çok önemli hususlara dikkat çekiyor.
Sofuoğlu ne diyor:
'Ben 27 senedir üniversitede çalışıyorum. Son bir iki senedir derslerin bu denli boş olduğunu görmedim.
Efendim üniversite şehirleri geliştiriyormuş da falanda filanda yalan, böyle bir şey yok! Üniversitenin şehirleri geliştirdiğinin göstergesi ne olur? Laboratuvarlar artar, kütüphaneler artar, araştırma merkezleri, efendim enstitüler artar.
Gidin bakın üniversitelere. Bütün Türkiye'de üniversitelerin yerleştiği yerler Nişantaşı'na döndü. Serdivan, Sakarya'ya gelsinler baksınlar, Sayın Cumhurbaşkanımızda vurguladı neredeyse fuhuş evleri…
Ben derse devamları söylüyorum. Derse devam yüzde otuz yüzde kırk. Ben her şey çok güzel mi diyeyim. Gördüklerim var. Gelin gezdireyim. Apartları anlattırayım. Oradaki komşular size söyleyecek, emlakçılar size söyleyecek...Gelin size Sakarya'nın Nişantaşı Serdivanı göstereyim. Gelin kendi gözlerinizle görün…'
Konuşması böyle. Konuşmada nelere vurgu yapılıyor.
1-Son bir iki senedir derslerin boş geçtiğine, öğrencilerin derslere devam etmediğine,
2-Üniversitelerin şehirleri geliştirmediğine,
3-Türkiye'deki üniversitelerin yerleştiği yerlerin Nişantaşı'na döndüğüne,
4-Üniversite çevresindeki apartların durumuna,
Hocanın ortaya koyduğu hususlar oldukça önemli olup bu önemli hususlar üzerinde durulması gerekirken bunları görmediler, aslında görmek istemediler.
Çok kolay olanı seçtiler; LİNÇ!
Bu konuşma içerisinde yer alan 'fuhuş' sözü ağır da olabilir; ancak, Hoca'nın diğer söyledikleri çok daha fazla gündem oluşturmalıydı.
Şunu da ifade edeyim; Hoca'nın kullandığı 'fuhuş' sözü ağır değil, yaşanan bir gerçeğe vurgu yapmış, derdini ortaya koymuştur.
Hocanın derdi, üniversiteleri ve gençleri kötülemek değil; kötü olan bir duruma derdi olan birinin hassasiyetiyle dikkat çekmektir.
Eğer, bu sözün gerçekleri yansıtıp yansıtmadığını öğrenmek gibi bir dertleri varsa bu televizyonlar bir araştırma programı yaparak öğrenebilirler.
Gidip Meslek Yüksek Okullarının bulunduğu küçük ilçelerdeki esnaf ve vatandaşlara sorsunlar; öğrencilerin sosyal hayata neler katıp katmadıklarını…
Hoca 'üniversite şehirleri geliştiriyormuş da falanda filanda yalan, böyle bir şey yok! Üniversitenin şehirleri geliştirdiğinin göstergesi ne olur? Laboratuvarlar artar, kütüphaneler artar, araştırma merkezleri, efendim enstitüler artar' diyor.
-Hocanın söyledikleri doğru değil mi?
İnanmıyorsanız, araştırın. Bir eğitimci olarak ben de Hocanın değerlendirmesinin yüzde yüz doğru olduğuna inanıyorum.
Üniversitelerin bulunduğu bölgelerde 'KAFELER' cenneti yaşanmaktadır. Her taraf kafe! Çay, kahve vs. öyle pahalı ki, öğrenciler sömürülmekte!
Hatta yapın bir araştırma üniversite öğrencilerinin kitap okuma oranının ne olduğunu görelim.
Ya arkadaş anlamak mümkün değil; bu ülkede herkes her şeyi güzel göstermek, malum çevreleri memnun etmek zorunda mı?
İslami kesime de birkaç sözüm var!
Üzerinize ölü toprağı serpilmiş gibi doğrular karşısında kör ve sağırsınız! Maalesef, haklı, doğru söz söyleyen insanlarımıza bile sahip çıkmaktan çok aciziz!
Hesap günü, Allah(cc)'a hiç birimiz hesap veremeyiz.
Medyadaki birkaç kişinin dolmuşuna binip doğruları dile getiren çok az sayıdaki insanımıza sahip çıkmaktan geri durmamalıyız.
Hocaya ağır eleştiri getirenlerin kim olduğuna bir bakınız. Bunlardan birkaçı Fatih Altaylı, Kübra Par, Neviş Mengü, Ece Üner vs.
Bunların alayını toplasanız Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun tırnağına değişmem! Bunların sözlerine itibar etmeyiniz.
Kübra PAR, 'Birazcık onurun varsa görevden almayı beklemeden istifa et' diyor.
-Sen kim oluyorsun, ne hakla hocaya 'istifa et' diyorsun?
Fatih Altaylı'nın sözlerine bir bakın da seviyeyi görün. Altaylı, 'Ben orada çalışıyorsam orası fuhuş evidir, diye düşünmüş olabilir' diyor.
Akit Yayın Grubu yetkilileri Abdurrahman Dilipak'a verdiğiniz desteği Ebubekir Hocaya'da veriniz.
Ben bir Müslüman olarak hocanın ne dediğini gayet iyi anladım ve destek veriyorum.
Şunu ifade edeyim; ben her türlü fuhşiyata karşı olup devletimizden FUHUŞUN yasaklanmasını talep ediyorum.
Hocayı linçe tabi tutanlarda bu talebime destek versin fuhuşla hep beraber mücadele edelim.
Allah(cc) izin verirse gelecek yazımda bu konu bağlantılı olarak fuhuş üzerinde duracağım.