Bu vatana öyle düşmanlar ki yapmayacakları şey yok! Ağızlarında bitmeyen savaş politikası, barış, baskı, özgürlük, demokrasi, faşizm falan filan! Öylesine arsızlar ki sözde “Kürt sorunu” söylemini kendilerine kalkan yapıp doğru ne varsa bir tanesinin bile bünyelerine girmesine izin vermiyorlar.
Bu vatana öyle düşmanlar ki yapmayacakları şey yok!
Ağızlarında bitmeyen savaş politikası, barış, baskı, özgürlük, demokrasi, faşizm falan filan!
Öylesine arsızlar ki sözde 'Kürt sorunu' söylemini kendilerine kalkan yapıp doğru ne varsa bir tanesinin bile bünyelerine girmesine izin vermiyorlar.
Terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP var ya HDP yalan üssü gibi…
Şu aralar yine kudurdular.
Teröristbaşı Öcalan'ın 'Sesinin, varlığının, görüşlerinin, düşüncelerinin bu ülkeye ne kadar olumlu ve artı puanlar kazandırdığının farkındalar.' diye maval okuyarak 'Öcalan üzerindeki tecrit derhal kaldırılmalıdır.' show'u yapıyorlar.
Kadıköy'de Öcalan lehine sloganlar atan hainlerden HDP Milletvekili Saliha Aydemir o kirli eliyle polisimize yumruk atarken diğer HDP'li vekiller Ayşe Başaran ve Feleknas Uca polislerimize "Çete başı, mafya, terbiyesiz ahlaksız. Hesap vereceksiniz. Gideceksiniz. Kürt kadınlarına saygı duymayı öğreneceksin. Papucumun polisi." diye bağırdı.
Bu alçaklar HDP'ye kapatma davası açıldığında soluğu ABD'de alan piyonlar!
ABD Kongresi'nin kapatma davası konusunda Biden'ı inisiyatif almaya çağırabileceği söyleyen kuklalar.
'Öcalan'ın daha heykelini dikeceğiz' diyen Selahattin Demirtaş ile "Sırtımızı YPG'ye dayıyoruz" şeklinde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın şu anki yaşam alanları neresiyse polisimize hakaret edip yumruk atanların yeri de orası olmalı. O elleri demir parmaklıkları tutmalı.
Daha önce kaleme aldığım bir yazımda 'PKK v.s terör örgütü kabul etmeyen parti kuramasın!' teklifinde bulunmuş 'Parti açarken yasa ile PKK, FETÖ, DHKP-C gibi örgütleri terör örgütü kabul ettiğinin beyan edilmesini gerektiren bir düzenleme yapılamaz mı?' sorusuna cevap aramıştım.
Bunun nasıl bir olasılık olabileceğini Avukat Cüneyt Toraman ile konuşmuştum. Toraman 'Partilerin kuruluşu sırasında, kuruculardan, terörle ve terör örgütleriyle hiçbir ilişiğinin bulunmadığına, bulunmayacağına dair "taahhütname" istenmesi, hukuka aykırılık teşkil etmez. Bu taahhütnameyi imzalamayanlar kurucu listesinden çıkarılabilir. Aynı uygulama, milletvekilliği ve belediye başkanlığı için de yapılabilir.' demişti.
'Hatta sadece yeni kurulacak partiler değil şu an var olanlardan da devlet tarafından belirlenen terör örgütlerini tanımadığını ve karşısında olduğunu taahhüt etmesi istenebilir.' diye de eklemiştik.
Bu önerimi bugün tekrar ediyorum.
Terör örgütü PKK'yı destekleyip emirleri Kandil'den alanların TBMM çatısı altında olmaya asla ve kat'a hakkı yoktur.
EĞİTİME KATKI SAĞLAYACAK HER ÖNERİ DİKKATE ALINMALIDIR
Türkiye Değişim Partisi İstanbul İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Talha Kaçar'ın dillendirmemizi istediği önerisini aynen sizler ile paylaşıyorum.
'Matematik dersinden bir öğrenci 50 aldı öğretmen 40 sözlü notu verdi, ortalama 45 oldu öğrenci sınıfta kalıyor. Türkiye'nin eğitim ortalamasının dünya çapında yükselmesi için öncelikle sınav notlarından düşük sözlü notu verilmemesi gerekmektedir. Yani sınav notundan düşük sözlü notu yasaklanmalı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda bir çalışma yapmasını talep ediyoruz.'
