PKK için çember daralıyor
Başbakan Binali Yıldırım’ın geçtiğimiz haftaki Irak ziyaretini sadece Başika gerilimi çerçevesinde okumak doğru olmaz.
Bu ziyaret aynı zamanda Türkiye’nin terörle mücadele konusunda yeni anlayışının da ip uçlarını veriyor.
Zaten Yıldırım’ın Irak Başbakanı Haydar el İbadi ile görüşmesinin ardından, Kuzey Irak’a geçerek IKBY Başkanı Mesud Barzani ve Başbakan Neçirvan Barzani ile buluşmasını da bu çerçevede ele almak lazım.
Tabii Başbakan Yıldırım’ın, hem Bağdat, hem de Erbil’deki ziyaretlerinde ağırlıklı olarak Başika kampı gündeme gelmiş olsa da, ben bu ziyarette asıl meselenin PKK terörüne karşı yerinde mücadele olduğu düşüncesindeyim…
Nasıl ki DEAŞ, Suriye sınırımızın sıfır noktasına dayanıp, Kilis ve Gaziantep’e attığı roketlerle Türkiye’yi tehdit edince, Fırat Kalkanı operasyonu kapsamında gerekli yanıtı aldıysa, Kuzey Suriye’den Türkiye’ye geçip eylem yapan PKK’yı da aynı akıbet bekliyor.
Zaten bu durum Yıldırım’ın Bağdat temaslarının ardından hazırlanan ortak bildiriye de yansımış durumda.
Bildiride, iki tarafın, topraklarında herhangi bir “terör örgütünü” bulundurmayacakları ve iki ülkenin milli güvenliğini tehdit eden herhangi bir faaliyette bulunulmasına izin vermeyecekleri vurgulanıyor.
Türkiye aynı zamanda PKK’nın Kandil’in ardından Sincar bölgesine yerleşmesine de karşı.
Bu durum Başbakan Yıldırım’ın, Bağdat’ın yanı sıra Erbil temaslarının da ana gündem maddesiydi.
Önümüzdeki dönemde IKBY’nin tek başına ya da Türkiye ile birlikte Sincar’a bir müdahalede bulunabilir.
Türkiye’nin, ayrıca PKK tehdidine karşı sadece Irak’ta değil, Kuzey Suriye’de de yerinde müdahalelere yöneleceği kanısındayım.
Eğer şu anda geniş çaplı bir müdahale yapılmıyorsa bunun nedeni gerekli şartların henüz oluşmamasıdır.
Obama yönetiminden ağzı yanan Türkiye, görevi 20 Ocak’ta alacak Trump’ın Suriye konusunda nasıl bir politika izleyeceğini görmek istiyor.
Ayrıca DEAŞ’ın yenilgiye uğratılması halinde, bugün Suriye’de ABD’nin piyade gücü işlevi gören PKK’nın o kadar rahat olamayacağı da bir gerçek.
Suriye’de barışın sağlanmasıyla PKK, sadece Türkiye’nin değil, Rusya’nın ve Suriye yönetiminin de hedefi haline gelecek. Yani sadece DEAŞ için değil PKK için de çemberin giderek daralacağı yeni bir süreç bizi bekliyor.
Bekleyelim, birlikte görelim…