SİYASET

Özgür Özel'den Sinan Ateş tepkisi! Bahçeli'ye 4 soru yöneltti

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

CHP lideri Özgür Özel, MHP lideri Bahçeli'ye, kendisine yönelttiği sorulara karşılık Sinan Ateş cinayeti davası hakkında sorular sordu.

"O SORULARI YAZANLARI BİLİYORUM"

Kendisini hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de yanıt veren Özel, "Bugün Sayın Bahçeli, siyasi kararlar dememizin, normalleşme aykırı olduğunu söylemiş ve 4 anormal soru sormuş. Soruların içinde 'Kürdistan kurulsun mu?' gibi sorular var. Okumaya utanırım" diye konuştu. 

Söz konusu soruları kimin yazdırdığını bildiğini kaydeden Özel, şöyle devam etti: "Ben o soruları kimin yazdığını biliyorum. MHP örgütünün illallah dediği ikili. O arsız metin yazarları şu dört soruya yanıt versin; Sinan Ateş iddianamesinden isimler nasıl ayıklanmıştır, Ölümden sonra kimse tweet atmayacak, cenazeye gitmeyecek diyen ikisi kimdir, Ülkü Ocakları Genel Başkanının aracına statüyü kim sağlamıştır, Sinan Ateş davasının üstüne sis çöktüren iki kişinin bu cinayet üzerindeki payı nedir?"

CHP lideri Kobani Davası hakkında da "Biz bu davanın hukuki olmadığını hep söyledik siyasi olduğunu ifade ettik etmeye de devam edeceğiz" ifadelerini kullandı

Özel'in açıklamalarından öne çıkan satırbaşları...

Bugün 21 Mayıs. Çerkes soykırımının ve sürgününün yıl dönümü. Bu büyük acıyı bugün de bir kez daha paylaşıyor, onlara bu zulmü yaşatanları lanetliyoruz. 

27 Mayıs 1995’ten beri aileler her cumartesi günü İstanbul’da Galatsaray Lisesi önünde toplanıyorlar ve faili meçhul cinayetlere kurban giden hayatta mı değiller mi diye bilmedikleri yakınları için orada toplanıyorlar. 13 Mart 1999’da orantısız bir müdahale sonrası eylemlere ara verilmişti. 31 Ocak 2009’da yeniden başladı. dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan Dolmabahçe’de anneleri kabul etti ve devlet sözü verdi. Berfu ana hayattaydı, 31 yıldır evladını bekliyordu. Devlet bir söz verdi evladını bulmak hiç değilse evladının kemiklerini teslim etmekti. Berfu ana iki yıl sonra 106 yaşında evladına kavuşamadan gözleri açık gitti. O günden sonra annelerin eylemleri devam etti ama 25 Ağustos 2018’de Süleyman Soylu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kriminal ve karanlık bakanı Cumartesi Annelerinin 700’ünü eylemine saldırdı ve orantısız güçle, o eylemi dağıttı ve oradaki anaları evlatları destekçileri perişan etti. O tarihten bu tarihe marifetmiş gibi Galatasaray Meydanı annelere kapalı. Her hafta anneleri tutukladılar akşam saldılar. Soylu yılmadı anneler yılmadı, Soylu utanmadı anneler bir adım geri durmadı.

CUMARTESİ ANNELERİ MESAJI

Bugüne kadar gelindi son haftalarda hakkını teslim etmek lazım, Sayın Ali Yerlikaya doğru değil yeterli değil ama belli sayıda annenin oraya ulaşmasına izin veriyor ama etraflarına utanç bariyerleri çekiliyor. Bu hafta 1000. hafta talepleri vardı, Ali Yerlikaya’dan ve bu hafta hepimiz Cumartesi annelerinin Türkiye’yi utandıracak değil hep birlikte hak aramanın, kullanımına şahitlik etmek istiyoruz. CHP Milletvekilleri orada olacaklar. Orada yoğun bir katılımla destek vereceğiz. Bu büyük çağrının tarih önünde bir kez daha hakkını bulmasını ümit ediyoruz.

12 Eylül darbe döneminde yaşanan kayıpların anaları var orada. Cumartesi annelerinin etrafındaki utanç bariyerlerini kaldırın. Hak aram mücadelesinin önünde durmayın. O acıyı yaşayanlara değil yaşatanlara yaşayanlara duygudaş olun onlar gibi hissedin bu ülkede bu ayıbı ortadan kaldırın bir orada olacağız arkada duracağız.

"47 YIL SONRA PARTİMİZ BİRİNCİ OLDU"

Zorlu bir seçimi geride bıraktık, doğru adaylar büyük bir teveccüh ile karşılandı. 47 yıl sonra partimiz birinci parti olurken Türkiye coğrafyasının dört bir yanında çok önemli görevler üstlendik. Bu grupta 5 arkadaşımıza görev verdik 4’ü büyük başarı elde etti. biri Adıyaman’da depremde, kendi ailesini yerine yerleştirip taziye bile almadan diğer insanların yardımınıza koşan, Depremin birinci yıl dönümünde Türkçe Kürtçe ağıtlar arasında dudaklardan adı dökülen. Batıdaki kimsenin hayal bile etmediği bir sonucu Adıyamanlı her siyasi görüşten insanın oy kullandığı ve seçtiği Abdurrahman Tutdere burada. Veli Ağbaba ile o acıyı içlerinde hissetler. Neredeyse 1 yıl kendi illerinde depremzedelerle birlikte yas tuttular onlarla birlikte aç ve soğukta kaldılar ama kendi ilerinin sesini duydular.

KOBANİ DAVASI

10 kişiye yakın bir milletvekili ekibimiz Kobani davasının karar duruşmasını takip ettiler. HDP’nin Eş Genel Başkanları sayın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da yargılandığı davada hukuki değil siyasi kararların verildiğine hep birlikte şahitlik ettik. Kobani Davası'nın iddianamesi uzun zamandır siyasilerin savcılara dikte ettirilmesi ile yazdırılmıştı. Ne Demirtaş ne bir başkası hakkında Yasin Börü'nün ölümüyle bağlantı bulunmadı.

Erdoğan'ın yatsın dediklerini yatıran Erdoğan'ın kendi vicdanında mahkum ettiklerine ceza veren ama cezaları konuşmalardan veren, yani İstinaf, Yargıtay, olmadı AYM'nin bal gibi bozacağı bir kararı mahkeme heyeti verdi. Biz bu davanın hukuki olmadığını hep söyledik siyasi olduğunu ifade ettik etmeye de devam edeceğiz.

BAHÇELİ'YE 4 DÖRT SORU

Bugün Sayın Bahçeli, siyasi kararlar dememizin, normalleşme aykırı olduğunu söylemiş ve 4 anormal soru sormuş. Soruların içinde 'Kürdistan kurulsun mu' gibi sorular var. Ben o prompter'a kimin yazdığını biliyorum. MHP örgütünün "illallah" dediği ikili. MHP'de metinleri yazan ikisi dört soru yazmış, oku bakalım Özgür Özel cevap versin. Size bu soruları yazan o arsız metin yazarları şu dört soruya tanıt versin; Sinan Ateş iddianamesinden isimler nasıl ayıklanmıştır, Ölümden sonra kimse tweet atmayacak, cenazeye gitmeyecek diyen ikisi kimdir, Ülkü Ocakları Genel Başkanının aracına statüyü kim sağlamıştır, Sinan Ateş davasının üstüne sis çöktüren iki kişinin payı nedir? Koskoca parti 2 meczuba teslim edildi. Yazıklar olsun. Türkiye normalleşecekse sokak cinayetine sahip çıkılmayacak.

CHP bir davaya 'siyasi' dediği için normalleşmeye bir şey olmaz. Türkiye normalleşecekse böylesi bir durumda sorgulanma, yargılanmanın önünde kimse kalkan olmayacak. Bu ayıptan MHP de Türkiye de kurtulacak. Türkiye normalleşecekse sokak cinayetine sahip çıkılmayacak..

YARGI PAKETİ: KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Şimdi 9'uncu Yargı Paketi geliyor. İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıkarken yaptıklarını savunmaya başladılar. Şimdi o kanunun en önemli maddelerinden birisi eşine, kadına şiddet uygulayanların uzaklaştırılması, zorlama hapsine itiraz yolunu açıyorlar. 6284'ün içini boşaltacak diye kadın örgütleri uyarıyordu, şimdi tazyik hapsini kaldırmaya yönelik itiraz mekanizmasını getirmeye.

İkinci husus AYM'nin bir kararı var. Kadın isterse kızlık soyadını kullanabilir. Onu düzenleyeceklerine onu yasaklayan kanun maddesi getirmişler. AYM'nin 153'üncü maddesinin arkasından dolanıyorlar. CHP olarak kadının ister evlilik sonrası eşinin soyadını, ister önceki soyadını, ister ikisini birden kullanmasını savunuyoruz. Bu mücadelenin arkasında olacağız.

ATA EMRE AKMAN'IN ÖLÜMÜ

Balıkesir Üniversitesi'nde 20 yaşında Ata Emre Akman, motokuryelik yapıyor. Önüne bir araç geçiyor ve 23 yerinden bıçaklanarak hayatını kaybediyor. Babası Albay Erol Akman'ı aradım. Babası 'Ben yandım, başka babalar yanmasın' diyor. 2022'de 58, 2023'te 68 motokurye hayatını kaybetmiş.

Kurye Hakları Derneği’nin sesine bir kulak vermemiz lazım. Diyorlar ki; mesleki yeterlilik belgesi aranmadığı için motorun üzerine çıkan herkes kurye... Bu konuda mutlaka tedbirler alınmalıdır diyorlar. Her gün trafikte yanımızdan geçen, sipariş verdiğimizde geciktiğinde yüzümüzü asmaya kalktığımız o insanlar aslında hayata pamuk ipliğinde bağlılar.

"İKTİDAR 31 MART'TAN MESAJ ALMAMIŞ"

Hükümet sürekli kendi ekonomik tahminleri tutturamadığını itiraf edip, revize etmekle meşgul. Enflasyon hedefi yüzde 33'tü şimdi yüzde 38 olarak revize ettiler. Kamuda tasarruf adı altında memurun servisiyle uğraşıyorlar, öğretmen ataması yapmamayı marifet sayıyorlar.

Enflasyonu düşüreceğiz diye asgari ücrete zam yapmayanlar, emekliyi 10 bin liraya muhtaç bırakanlar köprülere, yollara yüzde 181 zam yapıyorlar. Sonra da enflasyonla mücadeleden bahsediyorlar. İktidar 31 Mart'tan mesaj almamış. Sarı kart gördü hala faul yapıyor."

BAHÇELİ HANGİ SORULARI SORDU?

Grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şu soruları sormuştu; "Türkiye’yi, Cumhurbaşkanımızın değil de başkalarının yönettiğini iddia eden Özgür Bey ve yönetimine soruyorum, mertçe cevap vermelerini bekliyorum:

1– İmralı canisinin ve cezaevindeki terör mahkumlarının affını istiyor musunuz?

2- Vatan topraklarının bir bölümünde bağımsız Kürdistan’ın kurulmasından yana mısınız? Beraber DEM’lendiklerinize söz verdiniz mi?

3- Hangi dış mihrakların nam ve hesabına siyasi çalışma yürütüyor, Türkiye’nin geleceğini kimlerle konuşuyor, kimin folluğunda yatıyorsunuz?

4- 37 kişinin katiline verilen cezalar hukuksuz ise, size göre hukuk nedir? Adalet nedir? Devlet nedir? Siyasi onur ve millet sevdası sizin meşrebinizde ne manaya gelmektedir?