Selçuklular zamanında sadece Diyarbekr Ulu Câmi kütüphânesinde bir milyon kırk bin kitap vardı. Osmanlılar ilk kütüphâneyi İznik’te kurdu. İkincisini de Lala Şahin Paşa Edirne‘de kurdu.

Selçuklular zamanında sadece Diyarbekr Ulu Cami kütüphanesinde bir milyon kırk bin kitap vardı. Osmanlılar ilk kütüphaneyi İznik'te kurdu. İkincisini de Lala Şahin Paşa Edirne'de kurdu. Osmanlı kütüphaneleri saray, cami veya medreseye bağlı idi. Müstakil binası olan ilk kütüphanesadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa'nın Cağaloğlu'nda yaptırdığı kütüphanedir ve hala ayaktadır.Gerek hanedan, gerek devlet ricali, gerekse ulemakütüphaneler kurmakta yarıştılar. İslam aleminde ilk kütüphaneEmeviler zamanında kuruldu. Abbasîler devrinde çoğu alimin binlerce kitaptan müteşekkil kütüphanesi vardı. Elinde kitap bulunmayan kimselerin de faydalanabilmesi için umumî kütüphanelerkuruldu.İlk umumî kütüphaneyiBeytü'l-Hikme adıyla Abbasî HalîfesiHarunReşîd tesis etti. Burada her lisanda binlerce kitap toplattı. Personel ve kapasite cihetiyle geniş genişletti. Mütercimler, müellifler ve okuyucular için ayrı çalışma salonları tahsis ettirdi. Buna paralel olarak cami ve medreselerde de kütüphaneler vardı. Kurtuba'da Endülüs Emevîlerinin kurduğu ve 400 bin cilt kitaplık kütüphane dünyaca meşhurdu. Bu kütüphane de diğerleri gibi önce Berberîler, sonra İspanyollar tarafından yağmalandı. Tarihimize şahidlik eden nice kitaplar, evraklar, kültür hazineleri İstanbul'un namlı yangınlarında yok olmuştur. Bundan ibret alan ecdadımız, yangından müteessir olmasın diye kütüphaneleri hususî tarzda inşa etmiştir. Duvarları bir metre kalınlıktadır. Çatıları, tonoz tuğla kubbe şeklindedir. Pencere kepenklerinde arkadan dayanıklı kol demiri vardır. O zamanlar hafız-ı kütüb diye anılan kütüphane memurları, bir yangın çıktığında büyük bir sadakatle ve itina ile bu pencereleri kapatırlardı. Böylece mahalleleri yutan yangınlar, kütüphanelere bir zarar veremezdi. Sadece yangınlar değil, zelzeleler bile bu binaları yerinden oynatamamıştır. Mesela Şehzade Camii ile Vefa Lisesi arasındaki boşlukta bugün kubbelerinde incir ağacı bitmiş olan bir kütüphane vardır. Bu, 1715 senesinde yapılan ve 3000 kitaplık Şehid Ali Paşa Kütüphanesidir. Burası da çok yangınlar ve zelzeleler görmüş; bana mısın dememiştir. Mahallenin tamamı yanmış, ama kütüphane kurtulmuştur.1802 tarihli ve 4000'e yakın kitabı barındıran Laleli Kütüphanesi de yangınlara, zelzelelere böyle dayanmıştır. Tek bir kitap bile zayi olmamıştır. Bu ikisindeki kitaplar bugün teknik sebeplerle Süleymaniye Kütüphanesi'nenakledilmiştir.YenikapıMevlevihanesi'nin çok zengin bir kütüphanesi vardı. İstanbul'un namlı yangınlarından birinde, mevlevihane de tutuştu. Lodosun da yardımıyla dergah kül oldu. Ancak kütüphane binası taş-tonoz olduğu için, yangından müteessir olmadı. Kütüphanedeki kitapların hepsi kurtulmuş; ancak mevlevihane şeyhi Celaleddin Efendi'nin o gece okumak için aldığı üç kitap yanmıştır. Kütüphaneleri böyle korunaklı yaptıkları için ecdadımıza, ayrıca yangın esnasında hayatını hiçe sayarak soğukkanlılıkla kepenkleri kapatarak kitapları yangından koruyan hafız-ı kütüblere minnet borçluyuz.Sultan II. Abdülhamid'in ilme ve kitaplara merakı vardı. Yıldız Sarayı'nda kurduğu kütüphane dillere destandır. Bu padişah ayrıca Osmanlı ülkesindeki bütün kütüphaneleri tertip ve tanzim ettirdi. Fihristler hazırlattı. Büyük şehirlerde umumî kütüphaneler kurdurttu. Tahttan indirildiği 1909 darbesinde Yıldız Sarayı yağma edildi. Hafız-ı kütüp Kalkandelenli Sabri Efendi, yağmaya gelen askerleri hemşehri çıkmak suretiyle engelleyerek büyük bir hizmette bulunmuştur.Bu kitaplar, bugün İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'ndedir. İlk millî kütüphane sayılan Bayezid Kütüphanesi'ni de bu padişah kurmuştur. Cumhuriyetten sonra medrese, tekke ve camilerdeki bütün kütüphaneler Maarif Vekaleti'ne devredildi. Bugün eski kitaplara ait en zengin koleksiyonlar Türkiye'de bulunmaktadır. Sadece Süleymaniye Kütüphanesi'nde 150 bin el yazması mevcuttur.

Baki selamlar haftaya görüşmek üzere