Şarkı mı türkü mü bilmiyorum ama çoğumuz “Lüküs Hayat” müzikalini bilir. Hey! lüküs hayat, lüküs hayat, Bak keyfine yan gel de yat, Ne güzel şey, oh ne rahat, Yoktur eşin lüküs hayat!
Şarkı mı türkü mü bilmiyorum ama çoğumuz 'Lüküs Hayat' müzikalini bilir.
Hey! lüküs hayat, lüküs hayat,
Bak keyfine yan gel de yat,
Ne güzel şey, oh ne rahat,
Yoktur eşin lüküs hayat!
Şarkının sözleri uzun olup yukarıdaki bölüm nakarat kısmını oluşturmaktadır. Önemli olmamakla birlikte isteyen tamamına ulaşabilir.
Ancak, bu şarkının sözlerinin tamamı 'Ölüm yokmuş gibi yaşamayı' kendi üslubunca anlatmakta olduğu için bir kere okunmasının zararının olamayacağını düşünüyorum.
Maalesef, ölüm yok gibi yaşıyor, ölüm yok gibi gaflet içinde dalmışız dünyaya, bir felakete doğru sürükleniyoruz.
Oysa ki, ölüm var ve asla kaçışı da yok!
İnsanların kahir ekseriyeti ölümden sonrasına inanmasa bile ölümün varlığına inanmayan hemen hemen yok!
Ey ülkemin insanı özellikle de Müslüman evlatları!
Ölüm yokmuş gibi felaket bir yaşamın içinde felakete doğru sürüklenmekteyiz!
-Şu yaşadığımız hayat bir Müslümanın hayatı olabilir mi?
Allah(cc) aşkına söyleyin!
-Yaşadığımız bu ülke, kendisini yüzde 99 Müslüman tanımlayan insanların ülkesi olabilir mi?
Ölüm yokmuş gibi yaşamının sonucunda imanı kurtarmak çok çok zorrrr!
Dünya hayatında bir insanın başına gelebilecek en büyük felaket, 'İMANSIZ' olarak bu dünyadan öbür dünyaya gitmektir.
İmansız olarak bu dünyadan gitmenin sonucu, inancımıza göre; EBEDİ CEHENNEMDİR.
Ne olur, Allah aşkına söyleyin!
– Dünya, hatta alem senin emrinde olsa sen imansız gittikten sonra ne kıymeti olur?
Zerre, hatta zerrenin zerresi kadar kıymeti yoktur!
– Ahirete, öbür dünyaya inanmasanız bile 'ÖLÜM' gerçeğini kim inkar edebilir ki?
– Parmağına diken batmasını bile istemediğiniz evlatlarınızın yanmasına hem de ebedi yanmasına gönlünüz elverir mi?
Elbette ki vermez. Düşüncesinin bile sizi şoka soktuğunu hissediyorum!
Sen, inansan da inanmasan da yüzde yüz demiyorum, yüzde bir milyon inanıyorum; hesap günü var; cennet var, cehennem var!
Hesap gününe inanmayanlara sesleniyorum; Allah aşkına, kendi kendinize şu soruyu sorunuz:
Ahiret ve ahirette hesap günü ya varsa? (Kafama silah dayasanız 'ya varsa' sorusunu kendime sormam.)
Hesap günü var var var!
Allah (cc) rızası için yalvarıyorum!
Kendinizi ve çocuklarınızı yakmayın!
İslam'ı kendimiz de öğrenelim, çocuklarımıza da öğretelim; öğretemiyorsak öğrenmeleri için gerekenleri yapalım.
Ölüm yokmuş gibi yaşamanın hangi sonuçlara yol açacağını bir değil, bin kere düşünelim!
Yüce Rabbim, 'Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.' (Enbiya, 21/35) buyurarak, ölümü ve dünya hayatının bir imtihan olduğunu biz kullarına kesin bir ifadeyle bildirmektedir.
-Neden dünyanın geçici hayatına hiç ölmeyecekmiş gibi kaptırmış gidiyoruz?
Dostlarım, hiçbir şeyin kıymeti yok!
Dünyanın malı, mülkü, makamı, şanı şöhreti; kısaca her şeyi boş hatta bomboş!
Ölmeden önce 'ölüm yokmuş gibi yaşamayı' bırakalım, öldükten sonra çok pişman olacağız; ancak, bu pişmanlık fayda vermeyecek.