Noktalı virgül
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Washington ziyareti öncesinde ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşmenin virgül değil, nokta mesabesinde olacağını söyledi ya; değerlendirmeler hep bu nokta baz alınarak yapılıyor.
Kimi nokta değil virgül konuldu diyor, kimi üç nokta, kimi soru işareti…
Olaya karanlık pencereden bakanlar kısa sürdüğünden dem vurarak görüşmenin etkisini küçümsetmeye çalışmakla meşgul.
Kimi oturuş düzeninden, jest ve mimiklerden karakter analizi yapmaya soyunmuş.
Damatların karşılıklı oturmasından gelecekteki rollerini şekillendirmeye çalışan medyumlar da var.
Tokalaşma görüntüleri üst üste gösterilerek, Trump’ın daha önce görüştüğü liderlere yaptığı rakibini kendine çekerek baskın karakter imajı yansıtan tokalaşmayı bu kez gerçekleştiremediğinden dem vururlarken, Alman Başbakanı Merkel ile basın önünde tokalaşmaktan imtina eden yaklaşımına da atıfta bulunuyorlar.
Aynı magazinsel değerlendirmeler Amerikan basınında da var.
Onlar da Trump’ın Erdoğan ismini nasıl telaffuz ettiği ile meşguller.
Trump’tan haz etmeyenler, onun Türk Cumhurbaşkanından yumuşak “g”yi “w” gibi telaffuz etmek yerine sert bir “g” vurgusu ile “Air da ghan” biçiminde söz etmesini alay konusu yapmışlar, “dersine çalışmamış tembel talebe” muamelesini reva görüyorlar başkanlarına.
Oysa Trump, tıpkı Erdoğan gibi yapmacık tavırlardan haz etmeyen, özü ne ise sözü de o şeklinde davranan, ruh halini de hemen açığa vuran bir kişiliğe sahip…
Bu ruh hali basına açıklama yaparlarken olduğu gibi yansıdı.
Basının görüşmeye gösterdiği ilgi karşısında “şok oldum” derken şaşkınlığını açığa vuran bir Trump vardı.
YPG’den söz edilirken hoşnutsuzluğunu gizlemeyen, ama Erdoğan’ın kendisinden sitayişle bahsettiği yerlerde ise mest olan bir Trump…
Erdoğan’ın “seçim zaferi”nden söz ederken Trump’ın takındığı mağrur ve mütebessim tavrı yansıtan kare yalnız bizim matbuatta değil, dış basında da önce çıkan, hatta görüşmeye damga vuran fotoğraf oldu.
Trump, yıllar önce yer aldığı Simpson ailesi çizgi filminden bir kez daha fırlamış gibi duruyordu sanki.
***
İşin magazin tarafı böyle…
Ya özü nasıl?..
Türkiye açısından görüşmenin oldukça başarılı geçtiği söylenebilir.
İki liderin başbaşa görüşmesi zaten 20 dakika olarak planlanmıştı; o yüzden 22 dakikalık görüşme hakkında kısa geçti diyerek olumsuz bir değerlendirme yapmak yanlış olur.
Heyetler arası görüşme ve iş yemeği ile birlikte değerlendirildiğinde iki buçuk saatlik bir görüşme var ortada.
Trump’un uzun bir görüşme olacak sözü ile kastettiği de bu olmalı…
Bu görüşmede Türk tarafı ne söylenmesi gerekiyorsa söyledi.
YPG’nin silahlandırılması meselesinde zaten iş işten geçmiş, görüşmeden önce karar imzalanmıştı.
O yüzden bundan sonrası için alınacak garantiler önemliydi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun da belirttiği gibi YPG’ye verilen silahların Türkiye’ye karşı kullanılmaması garantisi alındı.
YPG bu garantiye uymazsa ne olacak?
O zaman da Türkiye angajman kuralları çerçevesinde YPG’yi vuracak.
“YPG’yi vururuz ifademiz olumsuz karşılanmadı” diyor Çavuşoğlu,
Yani Türkiye’nin bu konudaki kararlılığı birinci elden muhatabına iletilmiş oldu.
Amerikan yönetiminin PKK’yı YPG’den ayrı gören tutumuna rağmen uygulamadaki tavırları ile PYD/YPG ile PKK arasındaki irtibatı açık eden ABD’nin DEAŞ özel temsilcisi McGurk’un değiştirilmesi istendi.
Her ne kadar henüz olumlu bir cevap alınmış gibi görünmese de Türkiye’nin bu talebinin bir süre sonra yerine getirileceği izlenimi edinilmiş.
Türkiye’nin FETÖ konusundaki kararlılığı bir kez daha gündeme getirilirken, iade yerine tutukluluk konusu gündeme getirilerek bir esnek tavır ortaya kondu.
Trump’ın ısrarla FETÖ’den tutuklu bulunan İzmir Alsancak'taki Protestan Diriliş Kilisesi Rahibi Andrew Craig Brunson’ın iadesini gündeme getirmesi de FETÖ liderine karşı ABD’nin karşı atağı gibi görünüyor.
Bununla birlikte FETÖ meselesinde eski yönetime göre daha anlayışlı bir tavrın olduğu anlaşılıyor.
Genel olarak bakıldığında, Trump yönetiminin tutumu Obama yönetimine göre daha yapıcı.
Trump’ın samimi tutumu, umarız uygulamaya da yansır.
Erdoğan’ın, “nokta” ifadesini ilişkilere nokta konulacağı şeklinde değerlendirmek zaten yanlış bir bakış açısıydı.
Kastedilen kararlılığın ifadesiydi; yapıldı.
İlla noktalama işaretlerinden biri seçilecekse “noktalı virgül” en uygunu…
Meram ifade edilmiş; aynı bağlamda birlikte yeni adımlar atılacağı mesajı verilmiştir.