İnsan, iddiasından vurulur diyor Özel. Doğruluk payı fazlaca bende. İddialarımızdan vurulmuyor muyuz sizce de? Yapmam dediklerimizi seve seve yaparken bulmuyor muyuz kendimizi pekala. Yaftaladıklarımızı uzun uzadıya yaşamıyor muyuz? Hayat, aslında asla dediklerimizi yapabilecek kıvama getirecek kadar uzun.
Ulaşmak istediklerimiz var yaşamda. Olmasını acilen istediklerimizle beraber yaşama yayarak çalıştıklarımız var. Teslim olmaya çalışmak ile elde etmeye çalıştıklarımız arasında sıkıştıklarımız. Sahiden her şeyin yaşı var mıdır sizce? İnsan hayal ettiği yaştan sonra istediği şeye ulaştıysa bir önemi var mıdır? Hayallerini otuz beşlerinde tamamlamayı planlarken ellilerde tamamladıysa bu hayatın manasını bir nebze de olsa değiştirir mi? Klişedir fakat hiç yanılmaz. “Hayat, sen plan yaparken başına gelenlerdir.”
Soruyorum, yaş ilerledikçe neden yavaşlamayı seçer insan? İstediği şeylere ulaşmakta acele etmek ile teslim olmayı istemek arasında gidip gelir? Belki de otuzlu yaşlar fark etmek, biraz daha ilerisi kabullenmektir sessizce. Çevresinde olan bitenleri daha idrak etmek, mesafe koyabilmeyi eskisinden daha şuurlu yapabilmek, sağlıklı insanlarla iletişim kurabilmek ve kaostan uzak.
Soruyorum, ne demektir yaş almak? Yaşlanmaktan farkı nedir ve tutamadığımız zamana düşmanca ilerleyen bu yaş ile alıp veremediğimiz nedir? Neleri anlamak, anlayamamak, istemek ve kendisi için doğru olanın ne olduğunu çok iyi biliyorken tüm fikirlere bu kadar açık olabilmeyi becerebilmek midir? Tüm isyanlarını arkasında bırakarak savaşmadan telkinle ve teslimiyetle kolayca kabul etmek midir yaş almak. Sizce nedir ne değildir? Muhatabının duygu durumunu kendi süzgecinden geçirip analiz ettikten sonra arada var olan taşlara bir tane de kendisi eklemek midir? Kendiyle savaşan insanlara yaklaşıp fısıldadıktan sonra geri bildirimden anladığın kadarıyla ufuk meselesi deyip el etek çekmek midir? İki yüz kelime ile anlattığın dünya düzenini yalnızca iki kelimesini algılayabilen kişilerle aynı ortamda nefes almayı öğrenebilmektir biraz da.
Velhasıl içsel boşluğun sandığımızdan fazla olduğunu gerçeğini kabul ederek güzel yaşlar almamız temennisiyle.