NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda Biyolojik Deneyler Gerçekleştiriyor
Rusya-Ukrayna Savaşı sırasında Ukrayna topraklarında ABD ve NATO destekli biyolojik silah laboratuvarlarının ortaya çıkması, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) biyolojik silah geliştirme programlarının deşifre olmasına neden olmuş, beraberinde ise konuyla alakalı küresel kamuoyunda ciddi soru işaretlerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştu. Şimdi ise dikkatler NASA’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) icra ettiği biyolojik deneylere/çalışmalara çevrildi. ABD/NATO’nun yeni biyolojik laboratuvarı NASA’nın ISS’de gerçekleştirdiği biyolojik deneyler ile Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) olabilir!
Derin uzayın biyolojik silah geliştirme için ideal bir ortam olduğu iddiaları, insanlık için büyük bir tehdit oluşturuyor. Dünya’da yapılan benzer çalışmalar, uluslararası anlaşmalarla sıkı bir şekilde denetlenirken, uzayda bu tür denetimlerin yapılamaması/böyle bir kontrol mekanizmasının kurulmaması sebebiyle Pentagon, biyolojik laboratuvarlarını ISS’ye taşımış olabilir. Bu durum, uzayın ‘yasa dışı bir laboratuvar’ olarak kullanılması ihtimâlini güçlendiriyor/artırıyor.
Derin Uzay’da Artan Rekâbet ve Yeni Bir Küresel Soğuk Savaş Dönemi
21. yüzyılda yaşanan küresel rekâbet çerçevesinde paylaşım mücadelesi kapsamında derin uzayın paylaşımı da önemli bir alan olarak karşımıza çıkıyor. ABD-SSCB arasındaki Soğuk Savaş sürecinde yaşanan uzay rekâbetine benzer bir süreç günümüzde de yaşanıyor ve ABD, ISS’de biyolojik araştırmalar icra ederek dünyada çalışılması tehlikeli bakteriler üzerinde derin uzayda çalışmalar gerçekleştiriyor.
GEARS Deneyi: Bilim mi Yoksa Biyolojik Silah Geliştirme Programı mı?
NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yürüttüğü GEARS (Genomic Enumeration of Antibiotic Resistance in Space) deneyi ile antibiyotik direncine sahip bakterilerin tespit sürecini hızlandırmayı amaçladığını, bu araştırma süreci ile astronotların sağlığını korumanın yanı sıra Dünya’daki hastane enfeksiyonlarına karşı da mücadele üzerine stratejiler geliştirmeyi amaçladığını belirtiyor. Bunun yanında astronotların istasyon yüzeylerinden aldıkları örneklerde ‘Enterococcus faecalis’ gibi dirençli bakterilerin varlığını araştırarak, bu mikroorganizmaların uzayda nasıl adapte olduğunu inceleniyor. İlk testlere göre ISS’de dirençli bakteri kolonilerinin düşük seviyede olduğu görülürken, elde edilen verilere göre çalışma, gelecekte uzun süreli uzay misyonları için kritik sağlık önlemleri alınmasına yardımcı olabilir.
Antibiyotik Dirençli Bakterilerin Genomları Üzerinde Manipülasyon Gerçekleştirmek
NASA’nın ISS’de yürüttüğü GEARS deneyi, resmi olarak antibiyotik dirençli bakterilerin uzay ortamında nasıl davrandığını incelemeyi amaçlıyor olsa da bu deneyin arka planında çok daha karanlık bir amaç olabileceği iddiaları ise giderek artıyor.
Biyolojik silah geliştirme amaçlı antibiyotik dirençli bakterilerin genomları ile oynanması, bu bakterilerin daha da ölümcül hâle getirilmesine, bunların antibiyotik dirençli bakteriler olması sebebiyle dünyada laboratuvardan kaçması ihtimâline bir önlem olarak olası bir küresel salgının önüne geçilmesi adına yeni adres, Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) olarak belirlenmiş olabilir. Antibiyotik dirençli bakteriler üzerinde çalışıldığı iddia edilen GEARS deneyi sözde antibiyotik dirençli bakteriler üzerinde uzay alanında çalışma gerçekleştirerek hastalıklara yönelik tedavi geliştirilmesini amaçlıyor gibi görünse de özde bir biyolojik silah geliştirme programı olabilir!
Antibiyotik dirençli bakterilerin genomları üzerinde yapılan manipülasyonlar, bu mikroorganizmaların biyolojik silah olarak kullanılmasına olanak sağlayabilir. Uzayın mikrogravite ortamı, bakterilerin mutasyon hızını artırarak, onların daha da dirençli ve ölümcül hâle getirilmesine neden olabilir. Bu durum, GEARS deneyinin sadece bilimsel bir çalışma değil, aynı zamanda biyolojik bir silah geliştirme sürecinin bir parçası olduğu şüphelerini de ortaya çıkarıyor.
Kullanım Ömrü Dolan ISS’de İmha Süreci Öncesinde Son Görev, Biyolojik Silahlar Geliştirilmesi Üzerine Son Protokolün Uygulanması mı?
ISS’nin görev süresinin dolmasıyla Elon Musk’ın SpaceX şirketi tarafından uzayda imha edilmesi planlanan bu platformun, yörüngeden çıkarılmadan/bir uzay çöpü olmadan önce biyolojik deneyler için kullanılıyor olması ihtimâli oldukça muhtemel görünüyor. Pentagon’un biyolojik silah araştırmaları/programları geçmişi bununla da sınırlı değil. 20 milyon virüs ve bakterinin küresel bir salgın oluşturması durumunda hangi ülkeleri etkileyebileceği, yayılım hızları, etkileyebileceği tahmini nüfus/popülasyon oranları ve ölüm oranları üzerine simülasyon çalışması gerçekleştiren Metabiota biyoteknoloji şirketinin de Pentagon’a bağlı olduğu ve DTRA finansmanı çerçevesinde finanse edildiği biliniyor.
Uzayda Yeni Bir Silahlanma Yarışı mı Başlıyor?
Derin uzay, insanlık için yeni keşiflerin ve bilimsel gelişmelerin kapısını aralayan önemli bir alan. Ancak son dönemlerde ortaya çıkan bu tarz iddialar uzayın bir biyolojik silah geliştirme laboratuvarına (yasa dışı laboratuvara) dönüşmesi/dönüştürülmesi riskini de gözler önüne seriyor. NASA’nın ISS’yi bu tür çalışmalar için kullanması, sadece küresel güvenliği değil, insanlığın ortak geleceğini de tehdit ediyor. Uzayda yürütülen biyolojik araştırmaların şeffaflığı ve denetimi adına acilen küresel kontrol mekânizmalarının oluşturulması ve denetimlerin icra edilmesi gerekli. Aksi takdirde uzay, yeni bir silahlanma yarışının ve insanlık için büyük bir tehdidin merkezi hâline gelebilir.