Nakşidil Valide Sultan Vakıfları

Abone Ol

Vakıf kurumu, hayır işlerinin ve kamu faaliyetlerinin yürütülmesinde genel olarak İslam toplumlarında özelde ise Osmanlı İmparatorluğu’nda yaygın ve etkin bir kurum olarak kültürel, ekonomik, politik ve sosyal alanlarda birçok araştırmanın konusunu teşkil etmektedir.  Tahta bulunan padişahın başta annesi, hanımları, kızları ve kız kardeşleri imparatorluğun birçok yerinde kurmuş oldukları vakıflar aracılığıyla hem kendi dönemlerinde hem de vefatlarından sonra hayırseverlikle yadedilmeyi başarmışlardır. Vakıf geleneği, 20. Yüzyıl başına yani imparatorluğun sonuna dek süren bir gelenek olarak devam etmiştir.

Bu çalışmada, Nakşidil Valide Sultan Vakıfları’nın 19.yüzyılda iktisadi ve sosyal boyuttaki işleyişini, yönetimini, zaman içerisindeki değişim ve dönüşümlerini vakfa ait arşiv belgelerine dayanarak ortaya konulması amaçlanmıştır.

Bu eserde Ayvansaray’da bulunan bizzat Nakşidil’in hayattayken kurmuş olduğu vakıf ile vefatından sonra oğlu Sultan 2.Mahmud’un annesi adına tamamlamış olduğu Fatih’de bulunan Nakşidil Valide Külliyesi olarak bilinen vakıf arşiv belgelerine dayanarak incelenmektedir. Bu çalışmada sadece sözkonusu vakıflar incelenmekle kalınmamış çok fazla tanınmayan Nakşidil’in hayatıyla ilgili yerli ve yabancı kaynaklardaki bilgiler de derlenmiştir. Ayrıca bu eserde Osmanlı vakıflarıyla alakalı genel bir literatür değerlendirmesine yer verilmiştir.

Vakıf kurumu, hayır işlerinin ve kamu faaliyetlerinin yürütülmesinde genel olarak İslam topraklarında özelde ise Osmanlı İmparatorluğu’nda yaygın ve etkin bir kurum olarak kültürel, ekonomik, politik ve sosyal alanlarda birçok araştırmanın konusunu teşkil etmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nda büyük ölçekte ve ciddi ekonomik fiziki alt yapı yatırımı harcamalarını ihtiva eden külliyeler, imaretler, camiler, medreseler, kervansaraylar, hanlar, medreseler, mektepler, hamamlar gibi kamu hizmeti veren binaların yapımı, buna ilave olarak hayati önem taşıyan su yolları ve çeşmelerin inşa edilmesi vakıflar aracılığıyla gerçekleşmiştir.

Vakıflar, sadece yukarıda zikredilen binaların yapılmasını sağlamıyor, aynı zamanda düzenli gelirleri sayesinde bu yapılarda çalışanların maaşlarını, verilen hizmetlerin giderlerini de sürdürülebilir bir şekilde sağlıyordu. Ayrıca zaman içerisinde ihtiyaç duyulan yenileme, tadilat ve tamir işlerinin giderlerini de vakıflar karşılamaktaydı. Vakıflarda vakfeden kişinin niyeti, kıyamete kadar vakfın baki kalmasıdır.

Günümüze kadar gelmeyi başarmış vakıflar genellikle kuruluş aşamasında büyük çapta akarlara sahip vakıflar olup; bunlar çoğunlukla Padişah ve ailesinin, askeri ve sivil bürokrasi sınıfına mensup kişilerin kurduğu vakıflardır. Tahta bulunan padişahın  başta annesi, hanımları, kızları ve kız kardeşleri imparatorluğun birçok yerinde kurmuş oldukları vakıflar aracılığıyla hem kendi dönemlerinde hem de vefatlarından sonra hayırseverlikle yadedilmeyi başarmışlardır.

Özellikle imparatorluğun başlangıcından itibaren padişahın annesi olarak valide sultan unvanını alan kadın sultanların kurmuş oldukları vakıflar, 20.yüzyıl başına yani imparatorluğun sonuna dek süren bir gelenek olarak devam etmiştir.

Bu çalışmada, Nakşidil Valide Sultan Vakıfları’nın 19.yüzyılda iktisadi ve sosyal boyuttaki işleyişini, yönetimini, zaman içerisindeki değişim ve dönüşümlerini vakfa ait arşiv belgelerine dayanarak ortaya konulması amaçlanmıştır.

Nakşidil Valide Sultan Vakıfları

Yeditepe Yayınları

Zehra Çankaya Bayraklı

2021 İstanbul

320 Sayfa