GÜNDEM

Müslümanların kutsal mekanlarında radikal Yahudi eylemlerine eşlik etmesi kabul edilemez

Abone Ol

Turan, bazı AK Parti'li milletvekilleri ile Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa baskınını kınadı.

İşgalci İsrail yönetiminin dün gece yine bir zulme imza attığını belirten Turan, "İsrail yönetimi kendi içinde yaşadığı siyasal krizi atlatmak için yine mazlum Filistin halkını hedef aldı. İşgalci siyonist rejimin, her ramazan ayında Mescid-i Aksa çevresinde ve Kudüs'te çeşitli provokasyonlar yaparak Müslümanların kutsal mekanlarında radikal Yahudi eylemlerine eşlik etmesi kabul edilemez." ifadelerini kullandı.

İsrail güvenlik güçlerinin Harem-i Şerif'in kutsiyetini, tarihi statüsünü ihlal eden baskınını ve ibadet eden Müslümanlara karşı yaptığı vahşeti lanetlediklerini söyleyen Turan, insanlık dışı bu vahşeti kınamanın ve Filistin halkının haklı davalarını desteklemenin herkesin insani ve ahlaki görevi olduğunu vurguladı.

Hasan Turan, baskının aynı zamanda Müslümanların din ve vicdan özgürlüğüne hukuksuz bir müdahale olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:

RÜZGAR EKEN FIRTINA BİÇER

Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir kutsal mekana sığınan insanlara, içerde ibadet yapanlara ses bombalarıyla, coplarla, mermilerle saldırılmaz. Bunu ancak terör devletleri, terör çeteleri yapar. Özellikle bu alçak saldırıların mübarek ramazan ayında yapılması provokasyondur. Siyonist rejim Filistin halkı üzerinden İslam'a ve Müslümanlara meydan okumaya çalışmaktadır.

Buradan siyonist yönetimi uyarıyoruz; bu yol yol değildir, rüzgar eken mutlaka fırtına biçecektir. Ümmetin ilk kıblesinin bulunduğu alanda radikal Yahudilerin kurban kesme girişimini sağlamak için Mescid-i Aksa'da itikaf yapan Müslümanları oradan zor kullanarak çıkarması yeni olayların ve muhtemel bir intifadanın habercisidir. Siyonist rejim bilsin ki Müslümanlar geçmişte Halil İbrahim Camisi'nde olduğu gibi bir oldubittiye müsaade etmeyecektir."

BATILI ÜLKELER ÜÇ MAYMUNU OYNAMAKTAN VAZGEÇSİN

Bu tür alçakça saldırılara sessiz kalmanın suça ortak olmak olduğunun altını çizen Turan, "Uluslararası toplum, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere batılı ülkeler artık üç maymunu oynamaktan vazgeçmelidir." diye konuştu.

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın acilen toplanması ve bu konuda diğer uluslararası kuruluşları harekete geçirmesi gerektiğini kaydeden Turan, caydırıcı tedbir ve kararların da alınması gerektiğini aktardı.

Turan, uluslararası toplumun bu hukuksuz eylemlere dur demek için güçlü bir tavır ortaya koyması gerektiğine işaret ederek, "BM ve uluslararası kuruluşların sessizliği çağdaş ve modern dünyanın ayıbıdır." ifadelerini kullandı.