Başbakan sn Ahmet Davutoğlu, dünkü açıklamasında Hükümeti
kurduktan sonra yeni anayasa da dahil her konuyu görüşmek üzere
muhalefet liderleriyle bir araya gelmek istediğini dile
getirdi...
Yeni dönemde Başbakan'ın haftada bir, yahut 15'te veya ayda bir
muhalefet liderlerini kabul ederek onlara bilgi aktarıp görüş
alması bizim de bu sütun ve ekranlarda defalarca tekrarladığımız
bir fikirdir.
Tasavvur edilen bu toplantılara pekâlâ "Muhalefet Günü" denebilir.
Başbakan, muhalefet liderlerini topluca mı kabul eder, yoksa ayrı
ayrı mı görüşür? Bu şimdiden kestirilemez. Herhalde tek tek
istişare edilip gerektiğinde hep birlikte müzakere yapılır. Böylece
iktidarla muhalefet basın üzerinden atışıp-çekişeceklerine ne
diyorlarsa yüz yüze konuşma imkânına kavuşmuş olurlar.
Bu yol, şüphesiz ki medeni bir üsluptur. Hükümet, önümüzdeki hafta
sonu gibi kurulacağına göre ay bitimi yahut aralık başı liderlerin
görüşme takvimi olabilir.
İşte hassas nokta da burasıdır:
Böylece Sovyet-Amerikan çatışma dönemine mahsus arada Demir
Perde'nin olduğu "Soğuk Savaş politikası" ile yeni zamanlar ileri
ve insani siyasetinin farklılığı kendini gösterecektir.
Başbakanın, "gündemdeki iç ve dış problemleri görüşmek üzere" bir
mektupla veya özel kalemi vasıtasıyla muhalefet liderlerini dâvet
etmesi üzerine şu ihtimaller yaşanabilir:
1. Bütün liderler, teşekkür eder ve toplantıya memnuniyetle
katılırlar.
Bu şüpheli ihtimaldir.
2. Bir kısmı dâvete icabet eder, diğerleri etmez.
Bu kuvvetli ihtimaldir.
3.Toplantıya hiç biri iştirak etmez.
Bu ise zayıf ihtimaldir.
Şayet; 7 Haziran sonrası Hükümet ortaklığı arayışı esas alınırsa
durum çok ümit verici gibi görünmüyor. O takdirde en zayıf ihtimal,
en kuvvetli konuma gelmekte. Seçim mağlubiyetine bir de terörle
mücadeleye karşı duyulan psikolojik bozgun eklenince HDP'nin dâvete
icabet etme ihtimali yok gibidir. AK Parti'ye ciddi bir oy yüzdesi
kaptırmış olan MHP merkezinin ise yine "hayır" demesi beklenebilir.
1 Kasım seçim sonuçları üzerine kazanların kaynayıp, öfke dolu
seslerle kurultay çağrılarının yapıldığı CHP genel merkezinde ise
dâvetin ilgi görme şansı düşüktür..
Biz her partinin günübirlik düşünmeyip demokratik hayatımıza bir
kurum kazandırmak adına feragatı nefste bulunmasını arzu ederiz.
Başbakan Davutoğlu'nun "yeni anayasa dahil her konuyu görüşeceğiz"
demesine dikkat etmeli. "Her konu" sözü önemli. İç ve dış mesele
olarak ne varsa; kim neye itiraz ediyor, neden şikâyet ediyor, ne
teklif ediyorsa... "Muhalefet Günü"nde bunları ele alma fırsatı
doğacaktır.
Kimse, soğuk savaş somurtkanlığına iltifat etmemeli.