Ayakta duramıyorsan, yürüyemezsin ve şüphesiz koşamazsın da… Kadim bir medeniyet olan Mısır’ın son yüzyıldır sömürgeciler ve diktatörler tarafında maruz kaldığı ekopolitik, ekososyolojik, ekoekonomik ve ekoteolojik saldırılar, ülkedeki bütün ekolojiyi dumura uğratmış durumda.
Ayakta duramıyorsan, yürüyemezsin ve şüphesiz koşamazsın da… Kadim bir medeniyet olan Mısır’ın son yüzyıldır sömürgeciler ve diktatörler tarafında maruz kaldığı ekopolitik, ekososyolojik, ekoekonomik ve ekoteolojik saldırılar, ülkedeki bütün ekolojiyi dumura uğratmış durumda. 3 Temmuz 2013’de yaptığı askeri darbe ile meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi azleden ve binlerce Mısırlıyı katleden cuntanın lideri Abdulfettah Sisi, 6 yılda Mısır’ı yıllarca sene geriye götürdü.
Sisi döneminde, Mısır için güvenlik açısından en ön sırada yer alan Tiran ve Senafir adaları satıldı, İsrail ile ilişkiler en üst düzeye çıkarıldı, tarihin en büyük yolsuzluklarına imza atıldı ve milyonlarca Mısırlı fakirlik sınırının altına itildi. Sadece bunlarla kalınmadı, her görüşten muhalefeti yok eden Sisi, sadece İhvan-ı Müslimin üyelerine değil, sağcısından solcusuna, liberalinden komünistine kendisini eleştiren herkesi tutukladı. Bundandır ki, ayakta duramayan Mısır’dan yürümesini yani ilerlemesini beklemek artık namümkün bir durum.
Fakat ülkede 3 haftadır yaşanan yeni gelişmeler, halk için yeni bir umut ışığı olmaya başladı. Bu umut ışığı Mısırlı eski bir aktör ve uzun yıllardır da Mısır ordusu ile çalışan ünlü iş adamı Muhammed Ali’nin İspanya’ya kaçmasıyla başladı. İş adamı Muhammed Ali, Sisi’nin yaptığı yolsuzlukları belgeleri ile bir bir kanıtladı. Hemen her gün internet üzerinden yaptığı video ve konuşmalar ile milyonlarca Mısırlı’nın gönlünde taht kurdu. Sisi karşıtı yaptığı protesto çağrısına binlerce Mısırlı her şehirde karşılık verdi. Muhammed Ali şimdi de 27 Eylül cuma günü Mısır halkını milyonluk gösterilere davet etti.
Tiran ve Senafir adalarının satılmasının Mısır tarihinin en büyük ihaneti olduğunu belirten Muhammed Ali, Mısır cumhurbaşkanlığına ait 20’den fazla saray bulunmasına rağmen yeni saraylar yapıp Mısır halkının parasını çarçur etmesini sert bir dille eleştirdi. Ali, Sisi’nin yeni bitirdiği iki Saray’ın 30 milyon dolara mal olduğunu belirtti. Konuşma özürlü olduğu için Mısırlılar tarafından “ahmak” olarak adlandırılan Sisi, Muhammed Ali’nin yolsuzluk belgelerine cevabı ise “daha çok saray” yapacağım oldu. Sisi’nin bu sözleri zaten fakirlik sınırının altında yaşayan 40 milyon Mısırlıyı adeta çıldırttı. Kızgın Mısır halkı Muhammed Ali’nin gösteri çağrısına icabet edip kendini sokaklara attı.
Son yüzyılda birçok ayaklanmaya tanıklık etmiş olan Mısır, yine büyük bir halk ayaklanması ile karşı karşıya. Bunun sonucunu nasıl olacağını hepimiz yakında müşahede edeceğiz. Ancak görünen o ki: Eğer Sisi istifa etmez ise, Mısır’ı Irak, Suriye, Yemen ve Libya’dan daha kötü senaryolar bekliyor. Sisi’nin istifa etmesi ile belki bir nebze nefes alabilir ülke. Halihazırda gözler, Sisi’nin ABD’nen dönüp dönmeyeceğine dönmüş durumda. Çünkü Sisi darbesine en büyük desteği veren ağababaları neler yapacağını kulağına fısıldayacaklar…