Genel anlamda milli eğitim; milletin, milli ve manevi değerlerini kendi evlatlarına aktaran, aktarılan değerlerin yaşatılmasını sağlayan eğitimdir. Ülkenin geleceği, büyümesi, kalkınması milli olan eğitimin ne ölçüde verilip verilmediğine bağlıdır.
Genel anlamda milli eğitim; milletin, milli ve manevi değerlerini kendi evlatlarına aktaran, aktarılan değerlerin yaşatılmasını sağlayan eğitimdir.
Ülkenin geleceği, büyümesi, kalkınması milli olan eğitimin ne ölçüde verilip verilmediğine bağlıdır.
Onun için milletler, eğitim sistemini oluştururken milli ve manevi değerlerinin çocuklarına kazandırılmasını öncelikli amaç olarak benimsemişlerdir.
Türk Milli Eğitiminin Genel Amaçlarında da '….Türk Milleti'nin millî, ahlakî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan yurttaşlar olarak yetiştirmek,' öncelikli olarak benimsenmiştir.
Devlet; milli eğitim politikalarını bu temel üzerine oturtmalı, tüm hükümetler programlarını bu temel üzerine bina etmelidir.
Türk Milleti'nin; öz değerlerini koruması, devletimizin bekası, nesillerimize milli ve manevi değerlerimizin aktarılmasıyla daim olur.
-Milli eğitim sistemimiz değerlerimizin aktarılmasında ne derece etkili?
Maalesef toplum olarak yaşadığımız bunalımlar, sistemin amaçlarına uygun olarak işlemediğini bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktadır.
Yine maalesef; okullarımız, sınavlara hazırlama merkezleri olarak çalışmakta ve bütün başarı değerlendirmeleri bu minval üzerine yapılmaktadır.
-Hainlerin, devlet ve millet düşmanlarının kahir ekseriyetinin okumuşlardan çıkması sizce manidar değil mi?
-Allah aşkına, kendinizi nasıl tanımlarsanız tanımlayın; solcu olun, sağcı olun, siyasi tercihleriniz ne olursa olsun hiç önemli değil; söyleyin, bu bunalımları niye yaşıyor bu ihanetler niye?
Bir şeyler eksik, bir sorun var; birbirimizi suçlamakla eksikleri tamamlayamaz, sorunları gideremeyiz!
Sistem eleştirisi yaparken birilerini, kurumları suçlayarak değil; hepimiz, kendi sorumluluğumuzu, üzerimize düşenin ne kadarını yapmışız en azından ne kadar duyarlıyız ortaya koymalıyız.
Amacım ne birilerini suçlamak ne de siyasi bir polemiğe girmek değil; samimi ve içtenlikle duygu ve düşüncelerimi ortaya koymaktır.
Mili Eğitim Bakanlığı bu sorunu tespit ederek sorunun çözümüne yönelik ders içi ve ders dışı etkinliklerle bazı değerlerimizin kazandırılması için, 2010/53 Sayılı Genelgeyle bir takım çalışmaların yapılmasını istemiştir.
Genelgede;
'….Bireyi, aileyi, yaşadığımız toplumu ve dünyayı tehdit eden risk ve sorunların çözümünde, toplumsal yaşantımızın temel yapısını oluşturan 'Milli, manevi, sosyal ahlaki ve kültürel değerlerimizden olan yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü, misafirperverlik, vatanseverlik, doğruluk, iyilik, temizlik, çalışkanlık, dürüstlük, sevgi, saygı, duyarlı olma, adil olma, paylaşmacı olma gibi kazanımlarımız en önemli referans kaynağımızdır.
Eğitim sistemimiz öğrencilerimize; bilgi, beceri, tutum kazandırmanın yanında onların dengeli, sağlıklı, gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere sahip, temel ve insani değerleri kazanmış iyi insan iyi vatandaş olarak yetişmelerini sağlamak görevini üslenmiştir.
Toplumsal hayatı oluşturan, insanları birbirine bağlayan, gelişmeyi, mutluluğu ve huzuru sağlayan risk ve tehditlerden koruyan, ahlaki, insani, sosyal, manevi değerlerimizin tüm bireylere kazandırılmasında en önemli etken eğitimdir. Bu kazanımlarımızın öğrencilerimize aktarılması da değerler eğitimini oluşturmaktadır.'
Genelgeyle okullarımızdan, 'Değerler Eğitimi' ile ilgili çalışmaların yapılması istenilmiştir.
-Elimizi vicdanımıza koyalım; yukarıda sıralanan değerlerin kazandırılması için hem de en ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda hangi çaba harcanmış ve harcanmaktadır?