Mevlana ve tasavvuf

Mevlana Celaleddin-i Rumi,

1207 yılında Belh’te doğdu.

O zaman Belh büyük bir ilim ve sanat merkezi idi.

Yüzlerce alim vardı.

Bugün Belh, Afganistan Türkmenistan’ında, Mezarı Şerife yakın yerde,

Harap ve virane halde ibret olarak yatmaktadır.

Çünkü o yıllarda, Moğol istilası başlamış,

Bütün Türk ve İslam şehirleri yerle bir edilmiş.

Türk tarihinin ikinci büyük felaketi meydana gelmişti.

Belh’te, bir milyon insan öldürülmüş,

Bütün kütüphaneler yakılmış ve alimler kılıçtan geçirilmişti.

***

Mevlana’nın babası Ulema Bahaeddin Veled,

İleriyi görmüş,

Ailesi ile birlikte, Belh’den ayrılmıştır.

Önce hac için Hicaza gitmiş,

Sonra, Kayseri ve Karamana yerleşmiştir.

Sultan Alaeddin Keykubat,

Bu büyük alimi Konya’ya davet etmiş,

O da kabul edip Konya’ya gelmiştir.

Mevlana Celaleddini Rumi,

Babasından ve Kayserinin büyük alim ve mutasavvıfı,

Seyyid Burhaneddin Tirmizi’den İlim ve tasavvuf öğrenmiştir.

Kayseri’deki bazı köy vakıflarının senedinde Mevlana’nın imzası vardır.

Konya’ya geldikten sonra büyük mutasavvıf Şemsi Tebrizi ile tanışmış,

Ondan da tasavvuf ve ilim tahsil etmiştir.

***

Cenabı Rabbil âleminin, Yüce Kuranı Keriminin,

Secde-9 ayetinde buyurduğu,

“Sonra onu düzeltip kılığına soktu ve kendi ruhundan üfledi”

Bilgisi ile vahdeti vücudu yaymaya çalıştı.

Öğrencisi Büyük mutasavvıf ve düşünür

Sadreddin Konevi’yi yetiştirdi.

***

O zamanlar Selçuklu sarayında ilim dili farsça olduğu için,

Mevlana coşkulu mesnevisini Farsça yazdı,

Divanı kebiri de Farsça’dır.

Türkçe şiirleri de vardır.

Mesnevi, Allah’ın(cc) varlığı ve birliği,

Sevgili peygamberimizin(sav) büyüklüğü,

İnsanoğluna rehberliğini,

İnsanlar arası ilişkileri en güzel, en doğru,

Ve en veciz şekilde manzum olarak anlatan muhteşem bir eserdir.

Orada aşk ve sevgi işlenmiştir.

Bu aşk Allah, peygamber ve insan sevgisi üzerinedir.

***

Yunus Emre’nin deyimi ile

“Mevlana bir ummandır. Her pislik orada yok olur”.

O zikri, musiki ile terennüm etmiş

Musikimizin gönülleri hoş eden, kalbin atışını,

Huşu ile duygulandıran, insan içine bahar sevinci veren,

O zikri öğretmiştir.

Kuran okurken, kadiri zikrinde defle, kudümle ve mevlit okurken söylediğimiz musikiye,

Yeni neyler ve sazlar katarak ruhları dinlendiren bu fiili zikre sokmuştur.

Kainatın döndüğünü, semazenlerle anlatan bu çağlar üstü,

Aşk ve zeka adamı,

Bugün insanların kurtuluşu için tebliğler iletiyor.

Hala onun aşkı ile aşık olamadık,

Hala onun seviyesinde uçamadık vesselam…