Türkiye yine çok büyük iki depremle ardı ardına (9 saat arayla) sarsıldı. 06/02/2023 tarihinde sabah saat 04:17'de merkez üssü Maraş/Pazarcık'ta 7.7 şiddetinde ve 9 saat sonra saat 13:24'te de yine Maraş'ta bu kez Göksun ilçesinde 7.6 şiddetinde büyük iki deprem gerçekleşti.

Türkiye yine çok büyük iki depremle ardı ardına (9 saat arayla) sarsıldı. 06/02/2023 tarihinde sabah saat 04:17'de merkez üssü Maraş/Pazarcık'ta 7.7 şiddetinde ve 9 saat sonra saat 13:24'te de yine Maraş'ta bu kez Göksun ilçesinde 7.6 şiddetinde büyük iki deprem gerçekleşti. Güneydoğu fay hattında gerçekleşen depremlerde 10 il ve 13 milyon insanımız etkilendi. Depremde şu an itibariyle ve birinci günde, saat 12: 00 sularında 2.316 can kaybı, 13.293 yaralı ve 5.606 binanın yıkılması söz konusu.

Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara Allah'tan şifalar, tüm yakınlara ve bütün Milletimize başsağlığı diliyorum.

Türkiye bir deprem ülkesi. Japonya da bir deprem ülkesi. Japonya'da Ülkemizdeki lerden çok daha büyük depremler olmasına, hem de her gün olmasına, 8,9 şiddetinde depremler olmasına rağmen kimsenin burnu bile kanamamakta ya da çok az can ve mal kaybı ile depremler atlatılmaktadır. Peki neden? Çünkü binalar depreme dayanıklı yapılmakta, halkta bilinç ve şuur seviyesi yüksek, binaların altında raylı sistem kullanılmakta, binalar zemin etüdü yapılmış sert ve kayalık zeminlere yapılmakta, binalar teknik ve yasal gerekliliklere ve kriterlere uygun yapılmakta, müteahhitler malzemeden çalmamakta, mühendisler ve resmi kurumlar inşaatların her aşamasında denetim yapmakta, resmi makamlarda ya da yerel yönetimlerde inşaat ve iskan ruhsatları arasına para sıkıştırılmış dosyalar üzerinden değil bizzat uygunluğu görülerek ve denetlenerek verilmektedir…

Burada paragöz müteahhit, mühendis, resmi kurum ya da belediye/yerel yönetim arasında kurulmuş haramı çetesi ve sistematiği söz konusu değildir.

Türkiye'de uzmanlardan elde edilen bilgilere göre 24 il, 104 ilçe deprem fay hatları üzerinde bulunmaktadır. Öncelikle burada yapılması gereken uzun olmayan bir zaman içinde ivedilikle reel bir plan ve program çerçevesinde yukarıdaki yerleşim merkezlerinin fay hattı geçmeyen alanlara taşınmasıdır.

Depremler bilindigi gibi Allah'tan gelir, yer kabuğunun ve derinliklerinin jeolojik niteliklerinden kaynaklanır.

Buradaki ilke şu olmalıdır: Tedbir insanoğlundan, takdir Allahtandır.

Maraş depremlerinde ve bundan önce Ülkemizde yaşadığımız bütün depremlerde Allah'ın takdirinin ötesinde sorumluluk ve kusur kime aittir? Vatandaşa, iyilerini çıkardıktan sonra paragöz, vurguncu ve hırsız müteahhide, rüşvetçi ve sahtekar mühendis ve denetim elemanına, teknik yeterlilikleri taşımadığı halde parayı aldıktan sonra dosya üzerinde inşaat ve iskan ruhsatı veren resmi kurum ya da belediyeye/yerel yönetimlere…

Son yaşanan Maraş depremlerinde ve Ülkemizdeki bütün depremlerde can ve mal kayıplarının, yaralananların, yıkılan bina sayısının oldukça yüksek olmasının nedenleri nelerdir?

1- Toplumsal bilinç ve şuur seviyesinin düşüklüğü,

2- Binaların depreme dayanıklı yapılmaması,

3- Binaların yapılmasında malzemeden çalınması ve hırsızlık,

4- Bina inşaat ve iskanına ilişkin denetim/onay/izin süreçlerinin yetersizliği ve dosya üzerinden yapılması,

5- Kusurlular ve sorumlulara yönelik cezaların ve caydırıcılığın yetersizliği,

6- Bina zemin etütlerinin düzgün yapılmaması,

7- Ruhsatların ve kat sayılarının yüksekliği,

8- Kaçak yapılara izin verilmesi ve mevcutların da ivedilikle yıkılmaması,

9- Binaların teknik yeterlilik kriterlerinin düşük seviyelerde olması ve arttırılmaması,

10- Yasal mevzuat değişikliği çerçevesinde deprem fay hatlarına yakın, riskli bölgelerde binalarda raylı sistemlerin zorunlu olmaması…

Depremlerde yaşanan acı kayıpların önüne geçilmesi veya minimize edilmesi amacıyla yukarıda saydığım kök nedenlerin ortadan kaldırılması, ilişkili kriterlerin çok ivedi yerine getirilmesi son derece hayati öneme haiz olmakta olup, ivedi hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Türkiye çok büyük Devlettir. Müslüman Türk Milleti çok büyük bir Millettir. Bundan önce olduğu gibi, bugün ve bundan sonra da ebediyete kadar yaralarını sarmayı bilmiştir, bilmektedir ve bilecektir.

Bir kez daha Milletimizin başı sağolsun!

Saygı ve selamlarımla…