Bırakın insanları rahat yaşasın bırakın istedikleri kişi ile istedikleri müziği yapsın, sanatını icra etsin.Yetmedi mi bizden aldıklarınız. Lütfen siyasetinizi uzakta yapınız. Bizi kategorize etmeyin. Nereden geldin nereye aitsin demeyin. Nedir bizden istediğiniz? Biz doğru ve güzeli alkışlayan, iyiyi takdir eden bireyleriz. Taraf arıyorsanız taraf değiliz. Bu sözler ülkesine hizmet etmeyi şiar edinen, ama hiçbir siyasi görüşü benimsememiş ülkenin geleceği için çalışmaya hazır gençlerinin sesi.
1980 öncesi yaşanan kargaşa, kaos ortamının sona erdiren darbe sonrası toplum olarak siyasetten, dernekten, sendikadan hepsinden uzaklaştık. Özal ile birlikte sosyal devlet anlayışından liberal ekonomiye geçiş anlayışının etkisi ile birlikte seçmen muhafazakar liberal bir görüş etrafında birleşti. Türkiye'de merkez sağ olarak ifade edilen bu anlayış Özal'ın yürütme görevinden erken ayrılması ve vefatı nedeniyle o dönemde yeterince anlaşılamadı ve başarılı olamadı.
Liberal düşünceye göre iradenin öznesi bireydir. Bireysel özgürlüğü güvence altına almak için hukukun üstünlüğünü ön planda tutar. Buradaki amaç bireyi, devletin sınırsız gücü karşısında savunmasız bırakmamaktır.
Bu anlayışta devletin yerine getireceği görevler ise iç güvenlik, kamu düzeni ve adaletin sağlanması ve ulusal savunma ile sınırlamaktadır. Sonuç olarak bu anlayışın kısa ve net ifadesi ise ''Millet devlet için değil , devlet millet için vardır.'' cümlesi olmuştur. Günümüzde devletin bireyi şekillendirme çabasından ayrı bir de mahalle baskısı ile zaman zaman kendimiz olmaktan çıkıyoruz.
Günümüzde bireysel özgürlüklerimizi sağlıklı şekilde kullanabiliyor muyuz? sorusuna kendimiz cevap verelim isterseniz. Aman etraf ne der, okulda bu kıyafetimle beni kınarlar mı , acaba dava açsam idare bana takar mı , burada çok görünürsem beni ikaz ederler mi , hoşlarına gitmeyecek şekilde konuşursam beni gruplarına almazlar belki . Gün içinde farkında olmadan zihnimizde bu ve benzeri sorularla karşı karşıya kalmıyor muyuz sizce? Belki de bu yüzden değil mi büyükşehir nüfusunun artışı. Orada kimse bilmez, kimse seni tanımaz, rahat hareket edersin aslında kendin olursun belki. İçinden geldiği gibi yaşarsın. Tam da bu değil mi aradığımız.
Son olarak kendisini güzel müziği ve dinlendirici sesi ile tanıdığımız Erkan OĞUR ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim KALIN'ın yaşadıkları tam da bu anlattıklarımızın bir tezahürü değil mi sizce ?
Bırakın insanları rahat yaşasın bırakın istedikleri kişi ile istedikleri müziği yapsın, sanatını icra etsin . Yetmedi mi bizden aldıklarınız. Lütfen Siyasetinizi uzakta yapınız. Bizi kategorize etmeyin. Nereden geldin , nereye aitsin demeyin. Nedir bizden istediğiniz? Biz doğru ve güzeli alkışlayan , iyi takdir eden bireyleriz. Taraf arıyorsanız taraf değiliz. Bu sözler ülkesine hizmet etmeyi şiar edinen , ama hiçbir siyasi görüşü benimsememiş, ülkenin geleceği için çalışmaya hazır gençlerinin sesi.
İnanın bana gelecekte bu ses daha gür çıkacak . Biz eskilere güzel bir ders verecek . Sahi nedir bu paylaşamadığımız?