Mah-ı gufran mübarek olsun
Mübarek ÜÇ AYLAR ikliminin sultanı RAMAZAN, (inşa’allah) bu gece camilere doluşup; cemaatle, yatsı farzından sonra 20 rekat kılacağımız ilk TERAVİH namazıyla başlamış olacak...
Yarın onbir ayın sultanı Ramazan’ın ilk günü... Yine inşa’allah nasib olursa (şer’î mazereti olanlar ve münafıklar dışında) oruçlu olacağız...
* * *
Oruç sıhhattir, ruhen terakkidir ve onbir aylık beden yorgunluğunun karnımıza hükmetmek suretiyle terapisidir...
Oruç kalkandır... Günahlara kalkan, vicdanların merhametsizleşmesine (gaddarlaşmaya) kalkan, Şeytan’ın tüm oklarına kalkan...
Oruç, komünizmin yapamadığını yapan, insanları gûya değil, hakikaten müsavi kılan bir ibadet...
Oruç; yardımlaşma, fukaraya yakınlaşmadır... Zekât ve sadakaların gönüllü olarak sırf Allah rızası için verildiği, binaen’aleyh bayramı, fukaranın da zengin gibi mutlu geçirmesini sağlayacak açlık...
Oruç; Adem’i meleklerden üstün bir tabiatta yaratmış Allah’ın “ahsen-i takvim” (en güzel fıtrat) tâbir buyuduğu, aslî makama yükselmek...
O halde ne mutlu Ramazan’a kavuşabilenlere... Ramazan öncesi vefat edenlerin de taksiratını (günah ve kusurlarını) Rabbimiz Tealâ af eyleye..
* * *
Hergün Müslümanlara küfreden bidon kafalı hergele ve kadanalara layık oldukları şekide hitap ederseniz, beyefendiler ve hanımefendiler kızar...
Yok eğer, işinize bakar, Eygi üstad gibi mümkün olduğunca kalıcı nasihat ve uyarılarda bulunursanız, fazla okurunuz olmaz..
Hasılı kelâm, yazarlık zor zenaat vesselâm...
Not: Yazarlarını kalkındımada karşıtlarımız bizden fersah fersah öndeler...
* * *
Bir gence nasihat..
Muhterem kardeşim, GENÇLİK enerji yıllarıdır. Hazların yoğun, dertlerin az, ruhumuzun hayâl ummanlarında yüzdüğü en coşkun ve delikanlı dem..
Gençlik HATA, yaşlılık tecrübelerden “ders” çıkarabilmişlere HASAT.
İmdi yüksek müsadenizle, küçük lâkin büyüme ihtimali bulunan hatalarınızı düzeltmenizde (Allah için) yardım, komik durumlara düşmenize mani olmak samimi niyetiyle birkaç laf edeyim... Umarım darılmazsınız...
Genç kardeşim, “dünya hayatı bir eğlence ve oyalanmadan ibarettir...” (Ankebut, 64) Dünya bizi makam, mevki, para, riyaset, ilgi, şöhret... hazlarıyla “VEYL (yazık) çukurlarına” çeker...
Bu, eğlence ve oyalanma, büyük ve dehşetli bir aldanmadır...
Muhterem kardeşim, sizin gibi pek yükseklerde uçan, “küçük dağları ben mi yarattım?” gafletindeki kişiler; Batı dünyasında psikiyatrlar, İslâm âleminde ise, hükema tarafından “Allah ıslah etsin” denilerek ciddî suret ve metodlarla, tekke ve zaviyelerde irşada (terapi, tedaviye) çalışılır ve bu kişilere MEGALOMAN denilir...
Bu sendrom yahut illete de, “megalomania (megalomaniac) denilir... “Manyak” Fransızca kökenli “maniac”tır...
Maalesef günümüzde hakiki tarikat kalmadı... Siz bir psikiyatra danışın, muáyene olun. Çok kullandığınız “ben” lafından kurtulmak için günde yüz defa “biz” diyin. Allah’tan sabır ve namazla yardım dileyin...
#HARBİDEN: Megaloman kardeşlerim, gün görmüş geçirmiş bilge (hikmet ehli) zatlardan da yardım alabiirsiniz. İnşa’allah şifâyâb olur, fakire de duâ edersiniz.. MAH-I GUFRAN MÜBAREK OLSUN!.. 15.05.2018