Fransa devlet başkanı adına parlamento seçimlerinin sonucu bir fiyasko. Bir sandalye kaybettikten sonra, salt çoğunlukla yönetmeye devam edebilir, diğer partilerden destek alması gerekir.
Fransa devlet başkanı adına parlamento seçimlerinin sonucu bir fiyasko. Bir sandalye kaybettikten sonra, salt çoğunlukla yönetmeye devam edebilir, diğer partilerden destek alması gerekir. Lakin bunun Almanya ve özellikle şansölyesi adına da büyük sonuçları var.
Paris gazetesi "Le Figaro", partisinin parlamento seçimlerinde aldığı acı yenilginin ardından Cumhurbaşkanını "beş yıllık ölü bir dönemin hayaleti" olarak nitelendirdi. Zarar gören kimse, özellikle de biri Elysee'deki naip gibi kendini beğenmiş, bu denli alay konusuna şaşırmamalı. Macron, kendi hükümetinin çoğunluğu olmadan, istikrarsız koşulların beklenebileceği anlamına geliyor. Bu da Alman komşularını açıkta bırakamaz. Ne de olsa Fransızlar, Avrupa'daki en önemli ortaklarımız. Berlin-Paris ekseni çalışmaz ise Avrupa'da pek bir şey olmaz. Sadece Moskova ve Pekin bundan memnun olmamalı. Trump ya da "ruh kardeşi" iki yıl içinde Beyaz Saray'a girerse, yalnızca kısmen hareket edebilen bir Avrupa Birliği de Amerika Birleşik Devletleri için oldukça iyi olacaktır.
Almanya ve Fransa Uyumlu Olduğunda, AB Her Zaman İyi İş Çıkardı
Macron açıkça Avrupa'yı güçlendirme yolunu izledi. Son iki yılda, Merkel'in şansölyeliğinin öngörülebilir şekilde sona ermesinden bu yana, Avrupa devlet ve hükümet başkanları arasında bile bir numara oldu. Daha önce Merkel bu liderlik rolünü üstlenmişti.
Dış politikada, Fransız Cumhurbaşkanı, en azından teoride, meclis çoğunluğundan bağımsız olarak çok fazla hareket alanına sahip. Ancak yeni parlamentoda Macron, tüm farklılıklara rağmen ortak bir noktaları olan bir sol ve sağ muhalefet partisiyle uğraşıyor: güçlü bir Avrupa'yı reddetmeleri ve oldukça eleştirel, bazen düşmanca tavırları söz konusu.