Dünün Marksizm’i, Leninizm’i, Faşizim’i ve Maoculuğu neyse bugünün LGBT’si o dur! Dünyada kaosu ve despotizmi yaymak isteyenler, nüfus planlamasının senaristleri bugün LGBT-İ pratiğini başrole çıkardı. Bireysel hak ve özgürlükler kavramsallığının negatif yönde kullanıldığı bir süreçten geçiyoruz.
LGBT-i Ulusal Güvenlik Sorunudur
Dünün Marksizm'i, Leninizm'i, Faşizim'i ve Maoculuğu neyse bugünün LGBT'si o dur! Dünyada kaosu ve despotizmi yaymak isteyenler, nüfus planlamasının senaristleri bugün LGBT-İ pratiğini başrole çıkardı. Bireysel hak ve özgürlükler kavramsallığının negatif yönde kullanıldığı bir süreçten geçiyoruz.
Bir ulusun milli güvenliği ne demek? Neyi kapsar?
Millî güvenlik; ulus milletin, vatan topraklarının, deniz kıta sahanlığının, millî kurumlar, milli değerler ve çıkarların tüm askeri, siyasi, diplomatik, sosyal ve ekonomik imkanlar kullanılarak iç ve dış tehditlerden korunumunu ifade eden genel bir topyekûn savunma ve tehdit önleme kavramıdır. Peki durum böyle iken dolaylı ya da direkt olarak aile yapısını ve çocukları tehdit eden LGBT-İ nasıl bu kadar palazlanabiliyor?
Başta İsviçre, Lüksemburg ve Fransa olmak üzere çoğu devletlerden fonlandığını bildiğimiz LGBT-İ özgürlük mü istiyor yoksa toplumsal deprem peşinde mi?
Tüm bunların cevaplarını biliyoruz. Eşcinsel kitlelere karşı toplumsal bir dayatma söz konusu olmadığı halde 'eşit yaşamak istiyoruz' söylemlerinin ardında gizlenen dejenerasyon toplum güncellemesinin durduğu da gün gibi ortada. LGBT-i derneklerinde yapılan toplantılarda, kitlesel buluşmalarda attıkları sloganlarda 'yok sayılıyoruz' manifestosunun neyi kapsadığı net olarak belli oldu artık.
Bireyin birey olmasında teorik olarak bir sorun yok. Fakat bireyin toplumsal yapıya entegrasyonu sağlanamazsa birey yoktur. Kaldı ki birey toplumun (topluluğun) sonucudur. Bireyi birey yapan toplumun kendisidir. O halde LGBT-İ bireyleri hangi topluma entegre olma peşindeler…
Toplumun her minvalinden tepki alan bir yapılanma ile karşı karşıyayız. Bu şu demek; bütün STK'lar ve siyasal oluşumlar LGBT-i 'nin ulusal güvenlik sorunu olduğunun farkındalar. Geçtiğimiz günlerde Ankara Barosu, LGBT hakkında bayrak kaldırdı. Ankara Barosu Cumhuriyet Kurulu Başkan Yardımcısı Av. Erdem Cömert:
- Kadın cinayetleri, hayvana şiddet, çocukların öldürülmesi gibi sorunlar bu kadar can yakarken LGBTİ dayatmasının bu kadar ön plana çıkartılmasını iyi niyetli bulmuyoruz. Diye açıklamada bulundu.
Sadece Ankara Barosu değil tabi açıklamada bulunanlar. CKD, TGB, BİRKONFED'de Ankara Barosu önünde açıklama yaptı. Ankara Barosu Cumhuriyet Kurulu Başkanı Av. Erdem Cömert, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Ayvalı, BİRKONFED Genel Başkanı Osman Ünsal ve TGB Ankara İl Başkanı Taha Küçükuygun' da konuşmalar yaptılar. Tüm STK'lar durumun emperyalist güdümlü olduğunun farkındalar ve birer birer taraflarını belirliyorlar. Fakat sanat camiasında ise işler biraz karışık. Bazı şarkıcılar; 'LGBT bir tür yaşam stilidir' diyerek desteklerini açıklamaya başladılar. Bu iş artık sarmala dönüşüme eğilimine girmek üzere. Bu bakımdan toplumsal anayasal düzenleme şartının doğdu yadsınamaz.
Türk aile yapısının DNA kodunu korumak için adım atılmalı ve düzenlenme getirilmeli. Bazı siyasi partilerin belediye başkanlarını kesinlikle gözden geçirmesi gerekmektedir. Kültür sanat faaliyetleri kapsamında milli ve manevi değerleri yüceltici çalışmalar yapan yazarlar ve konuşmacılar belediyelerce çağırılmayıp yerine despotik ve kaotik düzleme iş yapan sanatçıların davet edilmesini müsbet karşılamıyorum. Bu hiç hoş değil. Akılla, irade ile ve en önemlisi seçmen kitleleri ile dalga geçmektir.