Türkmenistan'ın tek millet-iki devlet anlayışıyla hareket ettiğini belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Tarihimiz, kültürümüz, dilimiz, sanatımız, eserlerimiz, edebiyatımız aynıdır ve bu müşterekliğin, Allah'ın izniyle, sonraki nesillere aktarılmasını sağlamak da bizlerin sorumluluğudur, vazifesidir. Bu çerçevede, Türkmenistan'ın bağımsızlığını kazandığı andan itibaren, ilk tanıyan ülke Türkiye'dir ve Türkmenistan'da büyükelçiliğini açan ilk ülke de Türkiye'dir. Bu, bizim tarihi dostluk vazifemizdi. O günden bu yana aratarak devam eden bir ilişkimiz olduğunu ifade etmek isterim. Şunu da gerçekten hayranlıkla görüyoruz, Türkmenistan, bağımsızlığından bu yana gelişmesini artırarak sürdüren bir ülkedir. İstikrar içerisinde, uzun yıllar çok daha güçlü bir Türkmenistan'ı görmek istediğimizi ifade etmek isterim. Türkiye, şimdiye kadar Türkmenistan ile her alanda ilişkilerini geliştirdi. Başta ekonomik ilişkilerimiz, kültürel iş birliklerimiz olmak üzere bundan sonraki süreçte de fevkalade ciddi alanların önümüzde durduğunu ifade etmek isterim. Enerjide, ulaşımda ve savunma sanayi başta olmak üzere özellikle askeri alanda yapılacak iş birliklerinin iki ülke arasında güçlü bir geleceği kuracağından eminim."
Kurtulmuş, Türk firmalarının, Türkmenistan'da şu ana kadar yaklaşık olarak 50 milyar dolarlık gerçekleştirdiği ve devam eden projelerinin bulunduğunu, özellikle yeni projelerde Türk şirketlerinin tercih edildiğini dile getirdi.
Bunlara rağmen ikili ticari ilişkilerin beklenen seviyede olmadığını, karşılıklı şekilde, her iki ülkenin de menfaatine olacak şekilde ikili ticaretin artırılması gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, "Özellikle enerjide orta koridorun kullanılması vasıtasıyla dünyanın en önemli doğal gaz kaynaklarına sahip olan Türkmenistan'ın doğal gazının dünya piyasalarına çıkarılması da ilişkilerin geliştirilmesi bakımından hayati önemde olacaktır." şeklinde konuştu.
"Bundan sonra çok kutuplu bir dünyanın kurulacağı aşikar"
Kurtulmuş, dünyanın yeni bir döneme adım attığını, ne çift kutuplu ne de tek kutuplu bir dünyanın söz konusu olmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Çok kutuplu bir dünyanın inşa edileceği döneme adım attık. Bu dönem artık kendi kuralları içerisinde şekillenecektir. Bu çok kutupluluk, sadece kutuplaştırma anlamında değil, aynı zamanda çok merkezlilik anlamındadır. Artık bundan sonra ne bir tek ülkenin ne bir bölgenin tek başına dediği dünyada gerçekleşmeyecektir. Hiçbir ülkenin ya da hiçbir bölgenin tek başına hakimiyetinde bir dünya sistemi olmayacaktır. Bundan sonra çok kutuplu, çok merkezli, hatta çok kültürlü bir dünyanın kurulacağı aşikardır. Bu çerçevede ümitle ve coşkuyla ifade etmek isterim ki Orta Asya'dan Macaristan'a kadar uzanan coğrafyada, nüfusu itibarıyla 300 milyona yaklaşan, yer altı, yer üstü kaynakları itibarıyla son derece zengin ve özellikle insan gücü potansiyeli itibarıyla fevkalade genç ve zengin olan Türk dünyası, bu çok kutuplu, çok merkezli dünyada parlayan bir yıldız olma potansiyeline sahiptir."
Kurtulmuş, Türk dünyasıyla ilişkilerin, yeni dünya düzeninin şekillendiği bu süreçte önemli bir merkez haline gelmesi muhtemel olan ve kaçınılmaz bir şekilde güçlenecek Türk dünyasının güçlenmesi açısından kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, gelecek dönemde kültürel, tarihsel ve dilsel benzerliklerin daha da güçlendirilerek yol alınacağını belirtti.
"Türkmenistan olmadan eksik kalır"
Özellikle ortak bir alfabe kurulması konusunda atılan adımın tarihi ve önemli bir adım olduğunun altını çizen Kurtulmuş,
"Ancak bu yeterli değildir. Bundan sonra mesela ortak tarih, ortak edebiyat çalışmaları gibi başlamış olan çalışmaların da sonuçlarını vermesini ve halkları birbirine yakınlaştıracak kültürel güç olarak ortaya konulmasını temenni ediyorum. Bu çerçevede Türkiye olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye gayret ediyoruz." dedi.
Kurtulmuş, gelecek dönemde, dünyanın gelişen bu dengeleri içerisinde, Türk dünyasının önemli ve etkili bir bölge olmayı başaracağını ümit ettiğini söyledi.
Türkmenistan'ı, en kısa süre içerisinde hem Türk Devletleri Teşkilatı'nda hem de bunun parlamenter yansıması olan TÜRKPA'da görmek istediklerini dile getiren Kurtulmuş,
"Türkmenistan olmadan hem Türk Devletleri Teşkilatı hem TÜRKPA eksik kalır, aksak kalır. Bunun için bu ziyaret vesilesiyle millet olarak bu temennimizi değerli kardeşimiz Gulmanova'ya heyetine, burada TBMM'nin millet adına bir temennisi olarak tekrarlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş ve Gulmanova'nın başkanlığında gerçekleşen heyetler arası görüşmede, Türkiye-Türkmenistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Amasya Milletvekili Haluk İpek, Dostluk Grubu üyeleri MHP Nevşehir Milletvekili Filiz Kılıç, AK Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt, AK Parti Amasya Milletvekili Hasan Çilez, AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı, CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, TBMM Dış İlişkiler ve Protokol Başkanı Ali Murat Nas, Türkmenistan'ın Ankara Büyükelçisi Mekan Ishanguluyev, Türkmenistan'ın Halk Maslahatı İdaresinin Yönetim Başkanı Recep Bazarov, Türkmenistan Demokratik Partisi Başkanı Ata Serdarov, Türkmenistan Meclisi Uluslararası ve Parlamentolar Arası İşbirliği Komitesi Başkanı Maksat Kuliyev, Türkmenistan Meclisi Yerel Yönetim Kurumları ile Çalışma Komisyonu Başkanı Maksat Berdigurbanov, Türkmenistan Meclisi Bilim, Eğitim, Kültür ve Gençler Politikası Komite Başkanı Bayram Gözel Myradova yer aldı.
Türkmenistan Meclis Başkanı Gulmanova
Türkmenistan Meclis Başkanı Dünyagözel Gulmanova da ülkesi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tüm alanlarda gelişmeye devam ettiğini belirtti.
İki ülke halkının tarihi bağlarına dikkati çeken Gulmanova, ikili ilişkilerin siyasi, diplomatik, ekonomik ve eğitim dahil tüm alanlarda sürdüğünü söyledi.
İkili ve heyetler arası görüşmede parlamentolar arası ilişkileri geliştirmek üzere faydalı görüşmeler yaptıklarını aktaran Gulmanova, genç ve kadın milletvekilleri arasındaki işbirliğini geliştirmeyi istediklerini, parlamentolar arası görüşmelerin düzenli yapılması konusunda mutabık kaldıklarını ifade etti.
Türkmenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin hukuk alanında da geliştirilmesi konusunda hemfikir olduklarını kaydeden Gulmanova,
"Türkmenistan ile Türkiye'nin bakış açısının benzer olduğunu, bazen de örtüştüğünü belirtmek istiyorum." dedi.
Gulmanova, Türkmenistan'ın daimi tarafsızlığının 30. yıl dönümü vesilesiyle etkinlikler düzenleyeceklerini, etkinliklere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da davet edeceklerini belirtti.
