Kürdistan Yahudi devleti
ABD; adım, adım BOP u uyguluyor.
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Bölge devletlerini parçalayıp,
Yeni bir Ortadoğu haritası meydana getirmektir.
Bu planın en önemli bölümü,
Büyük Kürdistan’ı kurmaktır.
Bu Kürdistan’ın yapısı, Yahudi dönmesi Barzanilerin yeni devleti olacaktır.
***
Son zamanlarda sosyal medyada bir görüntü dolaşıyor.
İsrail de bir Kürdistan kutlaması var.
Burada Yahudi sözcü, Barzani için güya Emmi oğlu deniyormuş,
O diyor ki, biz emmi oğlu değiliz kardeşiz…
Amerika yanımızda diye de moral pompalıyor.
***
Şüphesiz ki, yeni kurulacak Kürdistan, Ortadoğu’nun İsrail’i olacaktır.
Irak parçalandı, Suriye parçalanıyor.
Sıra Türkiye’ye gelecek…
Sonra da İran’a…
***
Kürdistan kurulursa, asla meşru bir devlet olamaz.
Çünkü Irak’ın kuruluşu belli anlaşmalara göredir.
Özellikle, Türkiye ile1926 anlaşması, Irak’ın kuzey sınırını çiziyor.
Bu anlaşamaya göre Irak yıkılırsa Türkiye’ye yeni haklar doğacak..
Kürdistan sınırları içine Kerkük’ü ve Erbil’i almak bölge halkına saygısızlık,
Orada yaşayan Türkmenlerin haklarını gasptır.
Hem Kerkük ve hem de Erbil Nüfusunun % 70i Türkmen’dir.
Ancak son 20 yılda her iki, şehrin etnik yapısı değiştirilmiş,
Ve bu şehirlere Köylerden Kürt nüfus yerleştirilmiştir.
Daha önce, Kerkük’e Saddam, Arap nüfus yerleştirmişti.
Bütün planlar Türklerin haklarını gasp etmektir.
Şimdi de Telafer’e aynı plan uygulanıp,
Bölge halkı kaçırılmış, buraya da mezhepsel bir yapı kurulmaya çalışılmaktadır.
Hasılı velkelam, bu bölge de bu günlerde yapılacak referandum,
Önce bölgedeki Türkmen haklarının gaspı,
Sonrada Türkiye için baş belası olacak bir yapı ortaya çıkacaktır.
***
Bu referandum nerden baksanız Türkiye’yi tehdittir.
İsrail’in güvenliğini temindir.
Bölgenin yeni bir Filistin olmasıdır.
Anlaşıldığına göre ABD, PKK’yı meşru silahlı güç yapmak istemektedir.
Bu demektir ki, PKK’nın hukuku, Türkiye’den toprak talebidir.
O halde Türkiye yeni bir savaş vaziyetine geçmelidir.
Zaten PYD, PKK nın devamı ve ABD tarafından resmen silahlandırılan bir güçtür.
***
Türkiye, Hem Misakı- milliyi ve 1926 anlaşmasını gündeme getirerek ,
Eylül ayında yapılacak referandumu engellemelidir.
Yahut Genel taktik gereği,
Türkiye’nin güvenliğini sağlamak için,
Doğrudan kuzey Irak’a girmelidir.
Başka çare yoktur.
Çünkü kara bela; göz göre, göre gelmektedir.
Bizden söylemesi…
