Kur'ân-ı Kerîm, insanlığa rehberlik eden bir kitap olarak birçok hikmet ve öğüt barındırmaktadır. Bu kutsal metinde çeşitli meyveler de zikredilmiş olup, bunlar hem maddi hem de manevi anlamlar taşımaktadır.
Bu meyveler, hem besleyici özellikleriyle insan sağlığına katkıda bulunmaları hem de sembolik anlamlarıyla derin mesajlar içermeleri açısından önemlidir. Kur'ân'da geçen bu meyveler, Allah'ın insanlara sunduğu nimetleri hatırlatmakta ve şükretmenin önemini vurgulamaktadır.
Bilinen en eski bitki çeşitlerinden biri olan hurma, cennet nimetleri arasında sayılıyor. Kur’an-ı Kerim’de 20 ayette hurma ve ağacına yer verilmesi de bu meyvenin önemini ortaya koyuyor. İlahî Beyan, hurma ve ağacını değişik ayetlerde misal malzemesi olarak kullanıyor ve onunla insanları uyarıyor. Yine Yüce Kelam’dan hurmanın eski kavimlerde de kullanıldığı anlaşılıyor. Bundan dolayı hurmaya ‘semavî dinler meyvesi’, ağacına da ‘semavî dinler ağacı’ deniliyor.
Zeytin ve yağı Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) döneminde de önemli gıda maddeleri arasında yer alıyor. Efendimiz, “Zeytinyağını yiyin ve onunla yağlanın. Çünkü o, bereketi bol ve mübarek bir ağacın meyvesinden çıkartılmaktadır.” tavsiyesinde bulunuyor.
Cennet tasvirlerinin yapıldığı bir ayette de muzdan bahsediliyor: “Ashab-ı yemin ki ne ashab-ı yemin! Ne mutludur onlar! Dalbastı kirazlar, dolgun salkımlı muzlar, yayılmış gölgeler… Şırıl şırıl akan sular… Tükenmeyen, eksilmeyen, hiçbir surette esirgenmeyen birçok meyveler içindedirler.” (Vâkıa, 28-33).
Kur’an-ı Kerim’de çokça zikredilen meyvelerden birisi de üzüm. İlahî Beyan, bu meyveye 11 ayette yer veriyor. Ayetlerin büyük kısmı ise inananları tefekküre çağıran nitelikte: