Koşmasan da Olur, Belki Yazgın Yürümektir

Abone Ol

Ben bana verilen her şeye razıyım diyerek başlamak istiyorum sözlerime. Ve bu sözlerime ezelden gelmedim. Ben bu sözlerime İsmet Özel'in "ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum" dizelerinden geldim. Nedir ki razı olmak? Kabul müdür? Yoksa yazgın seni yavaş yavaş yürürken de bulur, koşma demek midir? Razıyım demek, teslim olmak ile eşdeğerdir. Razıyım demek, memnun kalmaktır hayattan ve yaşamdan. Razıyım demek, sevmektir çokça.

Razı mıyız bize verilenlerden? Payımıza düşen ile yetinebilmeyi öğrenebildik mi sizce? Az ile kanaat edebilmek durumu söz konusu mu? Popüler blog yazılarından birisiymiş sade yaşam konusu. Yani minimalizm. Üzerine en çok konuşulan konulardan. En çok ne üzerine konuşuyorsak ondan yoksunuz demektir. Yaptığımız en iyi şeydir bu çağda konuşabilmek ve yazabilmek.  Herkes kendince sesini duyurmaya çalışıyor. Yazan yazısıyla, konuşan cümleleriyle, çocuklar davranışlarıyla ve aynalar kendilerine bakanlarla… Kusur arıyorsan tüm aynalar senin diyen Mevlana’yı bilerek bakıyoruz aynalara. Hepimizin çürüyen toplum ve gençlik ile alakalı iki çift cümlesi pek tabi mevcut. Çözümler de var nihayetinde sunduğumuz ama önünde sonunda bu sistemi değiştiremeyeceğimizi iddia ile cümlemizi bitiriyor ve kabuklarımızda yaşamaya devam ediyoruz. Hiç kimse evinin önünü süpürmekle başlamaya müsait değil. Yorgunuz vesselam. Ahir zaman yorgunlarıyız. Ne anlatmaya mecalimiz var gerçekleri ne anlamaya. Çünkü kadınların şu çağda güçleri yalnızca ekonomik özgürlüğe koşmaya yetiyor. Sahi nedir bu ekonomik özgürlük dediğimiz şey? Cümlenin akabinde neden hemen kadınlar beliriyor? Kadınların ekonomik özgürlüğü günümüzde hala dipdiri kalan bir tartışma söz konusu. Ekonomik özgürlüğü ellerine verilse bugün hiç evli kalmayacak olan kadınların sayısının fazla olacağı iddiaları hep vardı takdir edersiniz ki. Çünkü kadın eşittir muhtaçlık algısı. Kadının kendisini idame ettirecek bir adama muhtaç algısı. Halbuki hakikat başka.

 Hayati İnanç’ın bir röportajını hatırlatıyorum size. Kaymakam bir arkadaşının bizim hanım çalışmıyor dediğini duyunca kendisine bugün gömleğinizi kim ütüledi, engelli evlatlarınıza kim bakıyor sorusunu sorunca kaymakam mali anlamda söyledim diyerek düzeltmiş. Hayati İnanç, hanım çalışmıyor tanımı en iyimser haliyle zülümdür, soranlara annelik yapıyor, evde mesaisini harcıyor demek daha doğru olur derken haklıydı.

Evet, ekonomik özgürlük diye bir şey var. Evet mali destek var ve evet bu gerçekler göz ardı edilerek fikir beyan edilemez. Üzerinde durmak istediğim şey şu ki kadınların YALNIZCA ekonomik özgürlüğü olmasın. Ekonomik özgürlük peşinde koşarken kendilerinden çalınan vaktin, kendilerini dinleyebilmenin, şayet varsa ve kendisi için önemliyse ailesiyle vaktinden çalmayan özgürlükleri olsun. Özgürlük adı altında tutsaklığı savunmasınlar. Eve tutsak kalmamak için hiç tanımadığı şirketlere kimliklerini teslim etmesinler. Bu cümleleri hayat şartları altında ezilmek zorunda kalan kadınları tenzih ederek kuruyorum ki onların savaşı başkadır. Ekonomik anlamda desteği bulunmayan kadınların zaten ekonomik özgürlük tanımıyla dertleri yoktur. Bizim derdimiz bu özgürlük peşinde koşarken yolda kaçırdıklarını göremeyen kadınlarla… Koşarken yolda başına gelenlerdir hayat biraz da…  Velhasıl koşmasan da olur. Belki yazgın yürümektir. Belki yürümek, yetiştirir seni yazgına diyor Duygu Yılmaz.