Oyun kurucu ABD, rakip Türkiye
Duyar dururum ama henüz kanıtlanmadığı için çok da üzerine
varılmaz. İddia odur ki; ABD’de bir ofis var. Birkaç yüz kişi
çalışıyor. Tek işleri ise düşünmek. Düşünmek dediysek “ne olacak bu
memleketin hali” diye değil “dünyayı nasıl yönlendiririz,
sahiplerimizin çıkarlarını nasıl koruruz” diye düşünüyorlar.
*
Burada çalışanlar fikri çalışmalarla 50 yıllık, 100 yıllık,
planlar hazırlayıp, bunları projelendiriyorlar. Özel durumlar için
farklı taktikler kurgulayıp saha ekiplerine veriyorlar. Yani
“Ütopik projeler ofisinden” bahsediyoruz.
*
Ofiste çalışanlar, dünyanın herhangi bir bölgesinde çıkacak kaostan
ya da barıştan nasıl nemalanacaklarının hesabını yapıp, gerekli
kaos ya da barış girişimlerini kurguluyor. Saha ekipleri ve devlet
harekete geçiyor. On yıllar sürecek olan proje başlıyor. 50 yıllık
planlama uzun gelebilir ama devletler tarihi ne baktığımızda bu
süre kısa bile.
*
Nasıl oluyor da 50-100 senelik projelerle dünyanın kaderine etki
ediyorlar. Körfez Savaşı’ndan bu yana bölgede sönmeyen ateş sınır
hatlarına etki etmese de bölgenin kaderini büyük ölçüde değiştirdi.
11 Eylül olayından sonra Orta Doğu’nun “kalıcı konuğu” olan ABD
dünyanın her yerinde varlık göstererek söz sahibi olma peşinde.
Etkin olamadığı bölgelerin genetikleri ile oynayarak hüküm sürdürme
gayretinde ve konuda çok mahir.
İkiz kulelerin dünyanın gözleri önünde yerle bir olması. Zihinlerde oluşan “terör” algısı ve “Terörist Orta Doğu” coğrafyası, ABD’nin hukuksuz ve kurmaca müdahalesini tüm dünyaya kabul ettirmiş oldu. Dünyanın en büyük uyuşturucu imalathanesi olan Afganistan’ı fiili olarak ele geçiren ABD, dünyanın en büyük enerji deposu Irak’a da girdi. Yıllarca aranan ama bulunamayan kimyasal silahlar… Uydu görüntülerine bakarak buldukları füzelerin, minare olduğu anlaşılınca dahi geri adım atmayan ABD bölgenin binlerce kilometre uzağında olmasına rağmen her zaman ana oyun kurucu oldu.
*
Şimdi ise Kuzey Irak’ta yasa ve hukuk dışı yollarla yapılan
referanduma karşı gibi görünen ABD el altından bölgenin kaosa
sürüklenmesinden yana. Bölgede sistematik olarak etnik dizayn yapan
grupları destekleyen ve yönlendiren ABD, IKBY’nin yaptığı hamleleri
tek cümlesi ile engelleyebilecekken “erteleyin” demekle yetindi.
Üst akıldan onayı alan IKBY ise uydurma/kurmaca şaibeli bir
referandum gerçekleştirdi.
Herkes “İsrail piyonu bir devlet kurulmak isteniyor” diyor. Bir
devlet İsrail piyonuysa ABD’nin de emir eridir. Sahte gülücükler ve
–mış gibi yapan yüzler gerçeği saklayamaz. Bölgede yaşayan
Türkmenler, 400 yılık Osmanlı hakimiyeti ve ortak medeniyetimiz
Türkiye’yi Kuzey Irak üzerinde söz sahibi kılar. Oyunu ABD kursa da
rakibi çaylak değil.