Askerî literatürde böyle bir harekât yok... Günümüz dünyasında yapılageliyor lâkin hálâ askerî litaratüre girmiş değil...Bunun iki nedeni var: Birincisi, kimse kolay kolay (İran örneğindeki gibi) “intikam alıyoruz” demez. Bunun yerine “Misilleme” derler.
Askerî literatürde böyle bir harekat yok... Günümüz dünyasında yapılageliyor lakin hála askerî litaratüre girmiş değil...
Bunun iki nedeni var: Birincisi, kimse kolay kolay (İran örneğindeki gibi) 'intikam alıyoruz' demez. Bunun yerine 'Misilleme' derler.
Oysa misilleme başka, intikam harekatı başkadır. Missilleme bir askerî harekat içinde düşman size ne kayıp verdirdiyse ona mukabil siz de benzeri veya daha fazlası bir kaybı verdirmek için güç toplayıp yeniden saldırırsınız.
İntikam harekatında ise, her çeşit kahpelik mümkün ve hatta iki taraf için de meşrulaşmış gibidir. Bir gece düşman şehirlerine saldırmak, sivilleri katletmek, evleri yakmak gibi her türlü namertçe iş yàni...
İkincisi bu tür harekatlarda savaş kurallarının hemen hepsi yok sayılır. Ne esir almak, ne de alınmışsa esirlere beynelmilel Cenevre Anlaşması mucibince muamele vardır. Askerin ve ülkenin intikam hissiyatı yatışıncaya kadar sürdürülür...
Dünya intikam harekatını Filistin'de İsrail'in yaptıklarıyla tanıdı.Fakat İsrail haksız olduğu, asıl zalim olduğu halde yaptıklarını hep misilleme olarak gösteriyor, siyonist yayılma zalim politikasını açık etmiyordu.
Bu o kadar aleniydi ki, Filistin tarafından sapanla bir taş atılsa, İsrail buna mukabil beş füze ateşleyip, zaten son ferdine kadar yok etmek istediği Filistinlileri kitleler halinde katlediyordu…
ABD'nin İran derin devletinin başındaki has adamlarından Kasım Süleymani'nin bulunduğu üssü vurarak Süleymani'yi öldürmesi İran'ı intikam histerisine sokmuş, hatta intikam nümayişlerindeki izdiham yüzünden Süleymani ile birlikte elli kişi daha toprağa verilmişti.
Lakin belli ki kayıplar bunlarla sınırlı kalmayacaktı... Nitekim kalmadı. İran, ABD'nin Irak'taki iki üssünü vurdu... Gerçi bu harekatla ABD'ye büyük bir zarar veremedi, hatta bazı füzeleri hedefi ıskaladı. Fakat kuyruğu dik tutuyorum havası oldu... Zaten çağın İNTİKAM HAREKÂTLARINDA, İsrail'i istisna ederseniz bütün mesele budur. (İsrail intikam değil, SOYKIRIM peşindedir.)
İran Devrim Muhafızları, saldırının Kasım Süleymani'ye yönelik suikasta misilleme olduğunu duyururken önemli bir uyarıda da bulundu:
IRNA'nın aktardığına göre; Devrim Muhafızları 'ABD'nin terörist ordusuna üslerini veren tüm Amerikan müttefiklerini uyarıyoruz ki, İran'a karşı saldırgan bir hareketin başlangıç noktası olan her toprak hedef alınacaktır' açıklaması yaptı.
Bu da gösteriyor ki, her ne kadar misilleme denilse de hadise asla askerî ıstılahtaki misilleme harekatı değil, nevzuhur İNTİKAM harekatıdır..
* * *
SAZAN HAREKÂTI: Son günlerde ortaya bu ABD-İRAN gerilimi nedeniyle 'İran zındıktır' 'Süleymani Kerkük, Musul katilidir' börekleri sunuldu ve Müslüman Cüppeliler de sazan gibi atladı üzerine...
Behey nádanlar. O cüpeli sarıklı hocanız Şia hakkında, Süleymani hakkında neden daha önce bu kadar zehir zemberek konuşmadı da şimdi patladı? Aklınıza bile gelmiyor değil mi bu tür sualler...
Şia'nın Kur'an-ı Kerîm'de bile değişiklik yapmış olması nedeniyle (Kur'an'a Velaye isimli bir Sûre ilave ettiler) İbn-i Hazm, kendisine bunu hatırlatan papazlara: 'onlar Müslüman değildir' demişti.
Fakat bugün konu bu olmamalıdır... ABD bölgede İran için bir maşa aramaktaktır. Bu yüzden de Türkiye'yi İran'a kışkırtmak istiyor.
Tarihe not düşeyim: Kısa zamanda F-35'lerimizi verecek, üstüne Patriot'ları ve hatta fazlasını... Yeter ki Türkiye'yi İran'la kapıştırsın. Bu yalnız ABD'nin değil siyonist İsrail'in de ezeli politikalarından. Ágah olalım. Son pişmanlık fayda vermez...