FETÖ’nün orduda özel mahrem yapısı (2)
Bu süre içerisinde toplam 400 TSK personeli bu yapı mensubiyeti sebebiyle yaş kararı ile TSK'dan ihraç edilmiştir.
FETÖ içinde faaliyet gösterdiği tespit edilen
1987 yılında 7 subay 17 astsubay,
1988 'de 7 astsubay,
1989'da 40 astsubay,
1990'da 2 subay 43 astsubay,
1991'de 1 subay, 21 astsubay,
1992'de 2 astsubay,
1994'de 2 subay,
1995'de 2 subay 1 astsubay,
1996'da 11 subay 10 astsubay,
1997'de 59 subay 73 astsubay,
1998'de 42 subay 31 astsubay,
1999'da 7 subay, 8 astsubay,
2000'de 5 subay, 6 astsubay, 2001'de 1 subay ve 2003'de 2 astsubayın ordu ile ilişiği kesilmiştir. (Deliller-22 Kls. 7 Nolu Delil)
TSK, 2003 yılından sonra Fetullahçı olduğunu bildiği hiç kimsenin ilişiğini kesmemiştir.
Bundan sonra üstünlük örgüte geçmiş ve TSK içinde bu örgütten olmayan veya muhalif olan herkesi tasfiye etmeye başlamıştır.
FETÖ, askeri denetim altına almak için çok çalışmıştır.
Ergenekon ve diğer askeri davalar, sivil siyaset üzerindeki askeri vesayetin kaldırılması için değil, örgütün TSK, üzerinde egemen olması için gerçekleştirilmiştir.
Bu gün TSK içerisinde önemli oranda kurmay subay olarak FETÖ mensubu bulunmaktadır.
Ordunun cemaatleşmesi, kontrol altına alınması, örgütün siyasi hedefleri için zorunlu ve birinci görevidir.
Genelkurmay başkanlığı askerin içindeki FETÖ kadrolarıyla ilgili bir soruşturma başlatmıştır.
TSK içindeki yapılanma konusunda 2006 yılında başlatılan ve on yıllık bu soruşturmada bir kişi bile yargılanamamış ve suçlanamamışken yüzlerce ve binlerce asker kişi, bu örgütün hışmına uğrayıp askerlikle ilişiği kesilmiş, emekli edilmiş veya yargılanıp mahkûm edilmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ yapılanması endişe verici boyutlara ulaşmıştır.
Askeri disiplin ve hiyerarşinin dışında bir de örgütlü TSK cemaat yapılanması bulunmaktadır.
Bu yapıyı kuranlardan tanık K.Ö, TSK'nın içinde en az % 60 ile % 80 FETÖ mensubu olduğunu anlatmıştır.
TSK içindeki FETÖ mensuplarına yönelik hiçbir ciddi çalışma yapılamamıştır. Askeri hâkimlerin çoğunluğunun bu örgüte mensup olduğu, bu örgütle organik bağı tespit edilmesi nedeniyle adli yargıya alınmayanların askeri yargıya alınıp hâkim yapıldığı iddia edilmiştir.
Somut delil olmaması, Balyoz, Ergenekon gibi davalarla TSK'nın yıprandığı, birde FETÖ unsurlarına yönelik yapılacak çalışmanın TSK'yı huzursuz edeceği, motivasyonu düşüreceği ileri sürülerek FETÖ'nün askeri yapılanmasının araştırılması önlenmektedir.