Bu tehlike zor geçer!

Tayyip Erdoğan bize sadece '' sokağa çıkın '' dedi.

Emri sadece buydu... '' sokağa çıkın ''

Biz ne yaptık?

Bir kısmımız TRT'ye..

Bir kısmımız valiliğin önüne..

Belediyenin önüne..

Boğaz Köprüsü’ne..

Havaalanına...

Kamyonlarla kışlaların önüne...

Emniyet binalarının önüne...

Bazılarımız tankları bozdu.

Bazılarımız darbeci komutanını alnından vurdu.

Bir binbaşı 1000 darbeciyi zapt etti.

İnanın hiçbir hazırlığı yokken, böylesine organize olabilecek dünyada bir millet daha yoktur!

Bu millet dakikalar içinde kuryeden, garsondan, bakkaldan, memurdan, esnaftan..

Nice Seyit Onbaşılar, nice Ulubatlı Hasanlar çıkardı.

Zaman geçse de, ruh yaşlanmıyor, değişmiyor.

Elbette ki FETÖ bizi kıskanacak, elbette ki asırlar boyu batı bizimle uğraşacak.

Bizi tanıyorlar. Bizden korkuyorlar!

Öyle bir planlamışlardı ki tek bir noktayı bile ihmal etmemişlerdi!

Cumhurbaşkanı'nın oteli ve külliyesi, Meclis, Başbakanlık, Digiturk, Türksat, Telekom, özel kanallar, valilikler, belediyeler, emniyet binaları, köprüler, otobanlar, deniz yolları...

Tanklar, uçaklar, helikopterler, gemiler, silahlı askerler...

İdam listeleri, fişlenmiş vatandaşlar ve daha niceleri...

Bir de devletin kasasında bulunan 120 milyar dolar var. Tıpkı 28 Şubat generalleri gibi, üst kademe bu darbeden sonra bankalar ve fabrikalar sahibi olarak çıkacaktı.

Atlatılan badireyi vahim diye ifade etmek çok çok hafif kalır.

Ha Suriye, Ha Türkiye olacaktı. MAAZALLAH!

Hala millet olarak travmada olduğumuz gerçeği ile yaşıyoruz!

Bu dehşete rağmen, Taksim'de yapılan mitingde bile '' Cumhuriyeti korumaya geldik! Türkiye laiktir laik kalacak'' diye bağıran darbenin ''D'' harfini kullanmayanlar, kulağımıza gelenlere göre '' Darbe bize değil ki, koyunlara yapıldı '' diyebilecek kadar meselelerden kopuk, düşünme yetisini kaybetmiş, geri zekâlı ifadesi iltifat sayılabilecek güruhla da bu ülkede aynı havayı solumaktan tiksindiğimizi bir kez daha ifade ederek, satırlar sonlansın!

Teröristleri asker kılığına girdi diye, asker gibi görmeye çalışanların yüzüne tükürün!

Hoş, gerçi o zihniyet Selahattin Demirtaş takım elbise giydi diye, siyasetçi görüp oy da vermişti.

Boş verin tükürüğünüze yazık!

Erdoğan'ın başına gelmeyen kalmadı, birilerinin hâlâ aklı başına gelmedi!

17-25 Aralık operasyonu olduğunda binlerce polis hâkim ve savcının yeri değiştirildiğinde, birileri kalktı '' Bir Bilal için bunca insanın yeri değiştirildi '' demişti.

Bizler ''Yahu olur mu öyle şey, bu bir darda olmasa böyle bir değişikliğe ne gerek var. Operasyonu yapanları bertaraf etseler yeterdi'' dediğimizde, yine saçma sapan mantığa yatmayan savunmalar görmüştük.

Buyurunuz! Yine binlerce insana operasyon yapılıyor.

50 yıllık teşkilatlanmayı temizlemek elbette kolay olmayacaktı.

Bunca meselenin bir koordine merkezi olduğunu hala akıl edemeyenler, maalesef bu musibetin asıl destekçileri olarak başımıza yeni musibetlerin açılmasına destek veriyor.

Gezi saçmalığında hükümeti devirmeye kalkmasalardı, 17-25 olmazdı.

17-25 Aralık darbesine ses çıkarsalardı, terörün yeniden şahlanmasına çanak tutmazlardı. Bize olan anlamsız düşmanlıkları için gerektiğinde HDP'ye bile oy veren bu insanlar, bugün bu çetenin Türkiye insanına havadan bomba atma cesaretini de vermiştir.

Bu ülkenin en büyük sorunu bu gayrı milli damardır.

Bu gayrı milli damarın beslendiği akademisyeninden, gazetecisine, sivil toplum kuruluşundan, sosyal medyada fink atan provokatörüne kadar operasyon yapılmadığı sürece, batı menfaatleri için Türkiye'nin içinden mücadele eden hainler her defasında yüz bulacaktır.

Bu tehlike geçer, yenisi gelir!

Bu zihniyet en geç 20 sene sonra yeni bir darbenin de temelini hazırlar.

Evlatlarımızın ve ülkemizin geleceği için, kamuoyu oluşturarak, gayrı milli unsurların üzerine en yüksek ses tonuyla yürümeliyiz!..