Arınç’a suikast düzenleyecek subayların altlarındaki malzeme
Bülent Arınç en son Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda
Cumhurbaşkanı’nın yanında göründü. Gülüyordu. Hem de öyle böyle
değil gözlerini kısarak gülüyordu…
Arınç neden gülüyordu? Cumhuriyetin doksan dördüncü yılına ulaştığı
için mi gülüyordu, Cumhurbaşkanının yanında durduğu için mi
gülüyordu ya da bir fıkra mı duymuştu ya da bir gün önce Melih
Gökçek’in istifasına mı sevinmişti?
Olayı takip edenler Arınç’ın resepsiyona katılmadan önce geçen yıl sabitlediği “Bir Hint Atasözünde denir ki: Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa kesinlikle altını kirletmiştir” şeklinde olan tweetini kaldırdığını söyledi.
Önceki akşam televizyonlarda Arınç’ın açıklamalarına yer verildi…
Arınç, neredeyse “işte gördünüz mü, Melih Gökçek bana bulaştı sonunda kendisi kaybetti” diyordu.
Arınç son açıklamalarında ‘siyasete bir daha kesinlikle dönmem’ diye bir şey olmadığını da söyledi.
İstenilen görevde yer alabileceğini beyan etti.
Ayrıca eski bir avukat olduğu için “Arabuluculuk” yapacağını da söyledi.
Sondan başlayarak bu beyanlarına bizim de bir çift sözümüz var.
15 Temmuz’dan önce cübbesini giymeye kalkışan Arınç cübbe giymekten demek ki vazgeçti. O artık husumet sahiplerinin arasını bulmak istiyor. Demek bürosunda oturup ara bulacak…
Ama Arınç’ın öncelikle arabulucu değil tanık olması gerekir…
Çünkü bizim bir Kozmik Oda meselemiz vardı…
O Kozmik Oda meselesi ne oldu?
Kozmik Oda ile ilgili bir dava açıldı mı?
Bizim bir Kozmik Oda davamız var mı?
Hani FETÖ örgütü Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbine girmişti. Girerken de Bülent Arınç’a suikast düzenlenecek hikâyesinden bahsedilmişti.
Koca koca subaylar Arınç’ın evinin krokisini kağıda çizmişler, yakalanacaklarını anlayınca da yutmuşlardı.
Kozmik Oda meselesi bizim için o kadar yerli ve milliydi ki Cumhurbaşkanımız Fetö ile uğraşmaya başladığında, inlerine girme kararı aldığında örgütün yayın organı Todays Zaman’da Kozmik Odanın içinden çekilmiş iki fotoğraf yayınlanmıştı…
Melih Gökçek’in altını kirletip kirletmediği bilmiyoruz, duymadık, görmedik, koklamadık. Ama Arınç’a suikast düzenleyeceği iddia edilen subayların altlarındaki malzemenin içinde Arınç’ın evinin krokisi vardı. Hani o gece yuttular ya, yuttukları kroki yemek borusuna, oradan da bağırsaklara ulaştı ve sonunda oradan da şeyini şey ettiğimin şeysi oldu…
Ya üstat…