Karargâh Rahatsız Olursa..
Karargâh Rahatsız Olursa..
Karargâh yani TSK komuta kademesi öyle kolay kolay rahatsız olmaz. Olursa da tedavisi her zaman kolay olmaz...
Türkiye’nin bir “askerî vesayet” sabıkası var.. Kolay olsaydı her on yılda bir «balans ayarı» yapabilirler miydi?
15 Temmuz FETÖ Darbe girişimi sonrasında (elhamdülillah) bu karanlık fasıl ebediyyen tarih oldu.
* * *
15 Temmuz'u 16’ya bağlayan gece; “Face Time” üzerinden Cumhurbaşkanı ile bağlanntı kurup, zát-ı âlilerinin canlı yayında “sokağa çıkın” duyurusuna vesile olan Hande Fırat’ı tanımayan yoktur.
Darbenin başlarken bitirilmesine vesile olan bu olayla gazetecilik başarısı gösteren Fırat, daha 7 ay bile geçmeden “Karargâh Rahatsız” manşetiyle gündeme gelmiş, yahut getirilmişti... Acaba neden?
Nedenini ilgililer düşünedursun. Bendeniz «emekli bir subay olarak» önemine binaen “Karargâh nelerden rahatsız olur?”u yazayım:
Şu sözü bir levha yaptırıp duvarlarına assın ricâl-i devlet:
«Elinde silah olan her zaman tehlikelidir».
Velev ki o «silahlı» kendi adamınız, hattâ bizzat kendiniz olun. “Şeytan doldurur” lafını duymadınız mı? Sözün çok açık olanı ahmaklar içinmiş..
* * *
(Maddeler halinde) karargâhı rahatsız eden(şey)ler:
1) Karargâh (TSK) itibarının sarsılmasından şiddetle rahatsız olur. (Şu anda tarihinin en rahatsız faslını yaşıyor..)
2) Farkında bile değiller ama, «Moiz Kohen Kemalizm»ine (onlar Atatürkçülük diyor) muhalif her şey onları rahatsız eder.. Başörtülü subay eşi, namaz kılan, sakallı bıyıklı subay vs.. 1930’lu yıllardan bu yana TSK’ni Moiz Kohen Kemalizmi ile moralize ediyorlar.. Bu genler kolay değişmez.
3) TSK popülizm yapmaz, sabah namazına gidiyorsa sabah namazı kılmak istediği içindir. Aksini konuşmak onları rahatsız eder..
4) Karagâh, emeklilerinin, hattâ bir suç isnadıyla mahkûm edilmiş olanların dahi aşağılamasından hazzetmez. Tipik bir misâl olduğu ve beni de rahatsz ettiği için arzedeyim; FETÖ zanlısı komutalara yapılan işkenceler karargâhı rahatsız etti...
5) Size tuhaf gelebilir ama karagâh aktüel olmayı sevmez. Bendeniz bu hakikate vákıf olduğum halde devrem E. Org. Abidin Ünal’ı, bir yazımla rahatsız etmiştim. “Hakkımızda ileri geri konuşsalar da muhatap olma. Polemik mevzuu olmaktan hoşlanmıyoruz..” demişti...
Yazımı Odatv ve Sözcü haber HYPERLINK "http://odatv.com/cumhurbaskani-erdogan-ve-basbakan-davutoglunu-cok-sever-1712151200.html" yapmış, üzülmesine vesile olmuşlardı. (Yazı ayrıldığım için artık Milat’ın sitesinde yok!..) Okumak için HYPERLINK "http://www.harbidenhaber.com/yazarlar/298-r-ercan-bitikcioglu-devrem-org-abidin-unal-uzerinden.html" TIKLAYINIZ.
#harbiden: Umarım bu samimi uyarılarımız işe yarar. Karargâhı rahatsız etmek, arı kovanına çomak sokmaktan tehlikelidir.. Kovanı kontrol edin, balını alın ama asla çomak sokmayın..
Nizamettin Nazif (Tepedelenlioğlu), “Subay, başka bir şeydir. Onu sadece “üniformalı aydın” gibi görenler aldanırlar.. (.....) En keskin görüşlü sivil aydın için dahi, askerî psikolojinin derinlerine dalmak imkânsızdır. Subayı ancak subay anlar..” der.
Karargâha: Sakin olun, zor fasıldı bu. Sakin olun ve bu milletin değerlerini hayatınıza alın. Siz bu milletin evlâdısınız unutmayın...