9 MİLYAR LİRALIK VURGUN
Edinilen bilgiye göre, İstanbul’un Fatih ilçesindeki tarihi Kapalıçarşı’da bir holdinge bağlı 8 ana şirket üzerinden kurulan 93 paravan firma aracılığıyla gerçekleştirilen 9 milyar liralık vurgun ortaya çıkarılmıştı.
40 KİŞİ GÖZALTINA ALINMIŞTI
Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması' suçunun önlenmesine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında aralarında Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı F.Ö.'nün de bulunduğu 40 şüpheli gözaltına alınmıştı.
20 KİŞİ İÇİN TUTUKLAMA TALEBİ
Gözaltına alınan şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Burada Savcılığa ifade verip 2 milyon lira üzeri işlem hacmi olan ve hesap açarak başka kişilere verdiği yönünde savunma yapan 20 şüpheli tutuklama talebiyle, 20 şüpheli ise adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı.
10 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Şüphelilerden 10'u çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi. 30 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı F.Ö. hakkında da 'konutu terk etmemek' ve 'yurt dışına çıkış yasağı' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulandığı öğrenildi.
İFADELER ORTAYA ÇIKTI
Soruşturmada, nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısı ile bazı şüphelilerin ifadesine ulaşıldı.
Tutuklanan şüpheli Recep Köse ifadesinde, bankalarla icralık durumda olduğunu, üzerine atılı suçlarla ilgisi olmadığını iddia etti.
Kimsenin parasını almadığını, söz konusu duruma yanlış bir hatadan dolayı girdiğini öne süren Köse, elde edilen mallarla ve parayla ilgisi olmadığını savundu.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan şüpheli T. A. savunmasında, Gölbaşı'nda inşaatlarda kaynak işleri yaptığını, söz konusu paravan şirketi, akrabası H. U'nun internet üzerinden pazarlama işi yapması nedeniyle onun adına kurduğunu ve tüm yetkilerini notere giderek H.U'ya devrettiğini söyledi.
Şirketle hiç ilgilenmediğini, bankadan aranması üzerine hesap işlemlerinde sıkıntı olduğunu öğrendiğini iddia eden T. A, "Banka hesaplarını kapattım, 'Gel bu şirketleri al.' dedim. Şirketlerin hesabına ne geldi, ne gitti bilgim yok. Çünkü hepsi için vekalet vermiştim. Hiç para almadım. Çok cüzi miktar hesabı kapattığımda vardı, onu alıp teslim ettim. Yanlış hatırlamıyorsam 12 bin liraydı, parayı çekip kendisine verdim. Serbest bırakılmayı talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
8 ŞÜPHELİ ÜZERİNE PARAVAN ŞİRKET AÇILDI
Sulh ceza hakimliği karar yazısında, şüpheliler Recep Köse, Aziz Onur Polat, Hüseyin İçin, Kürşat Karayılan, Mehmet İçin, Mustafa Vardi, Onur Özbey ve Bekir Ovucu'nun üzerlerine atılı "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçuna ilişkin, zanlılar adına paravan şirket açıldığı, bu şirketler üzerinden açılan banka hesaplarına, müştekilerden yüklü miktarda para transferi gerçekleştirildiği kaydedildi.
Yazıda, şüphelilerin ortak beyanlarında, dosya kapsamında tutuklu olan Osman Karayılan'ın yönlendirmesiyle suça konu şirketleri açtıkları, banka bilgilerini şüphelilerle paylaştıklarına ilişkin ifadeleri, müştekilerin beyanları ve delil durumu birlikte incelendiğinde şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlediğine ilişkin somut delil bulunduğu anlatıldı.
Şüphelilerin kaçma, delilleri yok etme ve gizleme, müştekiler ile tanıklar üzerinde baskı yapma girişiminde bulunmalarına yönelik kuvvetli şüphe olduğu belirtilen yazıda, 8 şüphelinin "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçundan ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verildiği ifade edildi.
Hakimlik yazısında, bu şüphelilerin üzerine atılı "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçuna ilişkin ise dosya kapsamında yer alan suçların örgüt hiyerarşisi kapsamında işlendiğine dair kanaat oluşmadığını kaydederek, bu suç yönünden tutuklanmasının hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle soruşturmanın "örgüt üyeliği" yönünden tutuksuz olarak yürütülmesine karar verildiği bildirildi.
"PARALARI ÇEKİP NAKİT OLARAK ELDEN TESLİM EDERİM"
Şüphelilerden Mesut Dinç ve Oğuzhan Ünal'ın üzerine atılı "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" ve "mal varlığı değerlerini yurt dışına çıkarmak" suçlarına ilişkin değerlendirmeye yer verilen yazıda, şunlar kaydedildi: "Mesut Dinç'in 'Ö.D. isimli şahıs bana her gün mesaj atarak bankalardan para çekilmesini söyler, ben de paraları çekip nakit olarak elden teslim ederim.' şeklindeki beyanı, Oğuzhan Ünal'ın, 'Bankadan nakit çekilmesi gerektiğinde bana şirketin kaşesini verdi, ben de toplam 3 milyon lira nakit çekimi bankalardan yapıp elden M.A'ya teslim ettim.' şeklindeki beyanı, dijital materyal içeriği inceleme tutanağı nazara alındığında somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesi bulunmuştur."
Hakimlik kararında, 2 şüphelinin üzerine atılı suçlardan tutuklanmalarına karar verildiği aktarıldı.
Yazıda, şüpheli F.Ö. hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" ve "konutu terk etmeme" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulandığı belirtilerek, diğer 29 hakkında ise çeşitli adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmalarına karar verildiği ifade edildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürüttükleri çalışmada, Kapalıçarşı'da değerli madenler ve döviz alım satımında aynı çatı altında faaliyet gösteren 8 ana şirketin 93 paravan şirket aracılığıyla, özellikle suç örgütleri tarafından nitelikli dolandırıcılık ve sanal kumar işlemlerinden elde edilen suç gelirlerini bankacılık sistemine entegre ettiğini belirlemişti.
Bu sayede "kara para" aklandığını ve 9 milyar liralık yasa dışı paranın dolaşıma girdiğini ortaya çıkaran polis, teknik ve fiziki takibin ardından İstanbul merkezli 12 ilde düzenlediği eş zamanlı operasyonda Kapalıçarşı Kat Malikleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı F.Ö'nün de aralarında olduğu 37 şüpheliyi gözaltına almıştı.
SORUŞTURMA KAPSAMINDA 3 ZANLI DAHA YAKALANMIŞTI.
Gözaltına alınan 40 şüphelinin ifadelerinin tamamlanmasının ardından savcılık, 20 şüpheli hakkında tutuklama kararı verilmesini, 20 şüpheliye yönelik ise adli kontrol tedbiri uygulanmasını istemişti.