Kalbini dinle sen

Türkiye’de 1-1,5 milyon kişide kalp yetersizliği var, 3 milyon kişi ise risk altında bulunuyor. Hastalığın, önümüzdeki 10 yıl içinde en az iki kat artarak, toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşacağı tahmin ediliyor.

Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, hızla artan kalp yetersizliğine dikkat çekerek, derneğin halka yönelik eğitim faaliyetleriyle ve “kalbinidinlesen.com” web adresinden halkı bilinçlendirmeye çalıştıklarını vurguladı. Herkesi, kalbinidinlesen.com web sitesini kullanmaya davet eden Prof. Dr. Erol, “İnternette sağlıkla ilgili ciddi bilgi kirliliği mevcut, Türk Kardiyoloji Derneği denetimindeki bu siteden kalp yetersizliğiyle ilgili geniş bilgi alabilir, uzmanına soru sorabilirler. Soruları bilimsel olarak yanıtlanacaktır. Kalp sağlığı hakkında doğru bilgiye ulaşmak istiyorsanız doğru adres kalbinidinlesen.com” diyor.

Kalp yetersizliği, kalp performansının azalmasıyla kalbin doku ve organlara gerekli ve yeterli kanı gönderememesi sonucu ortaya çıkıyor ve hastalarda nefes darlığı, ayaklarda şişme ve çabuk yorulma belirtileri görülüyor. Yaşlı bireylerin hastalığı olarak bilinen kalp yetersizliğinin önümüzdeki 15-20 yıl içinde toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bugün Avrupa ülkelerinde 15 milyon, ABD’de 6 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 1-1,5 milyon kalp yetersizliği hastasının bulunduğu biliniyor. Türkiye nüfusunun yaşlanması sonucu bu rakamın önümüzdeki 10 yıl içinde en az 2-3 kat artacağı öngörülüyor.


Erken Teşhis Önemli

Derneğin Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu, “Kalp yetersizliği olgularının yüzde 50’sini 60 yaşın üstündeki bireyler oluşturuyor. Genel olarak toplumda görülme oranı yüzde 3 iken, bu oran 70 yaş sonrası yüzde 10 ve 80 yaş sonrası yüzde 15-20’ye çıkıyor. Avrupa ve Amerika’da kalp yetersizliği yaş ortalaması 70’e kadar çıkarken ülkemizde ortalama 62’ye kadar iniyor. Diğer bir deyişle Türkiye’de kalp daha erken yoruluyor” açıklamasında bulunuyor.

Bugün ülkemizde 3 milyon kişinin kalp yetersizliği gelişimi açısından risk altında olduğunu belirten Prof. Dr. Çavuşoğlu, hastalığın giderek artan oranlarda görülmesinin nedenlerini ise şöyle açıklıyor:
“Herşeyden önce yaşam süresi uzuyor. Günümüz modern tedavi yöntemleriyle kalp krizi, kalp damar hastalığı, kalp kapak hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığına bağlı ölümler engellenerek yaşam süresi uzatılabiliyor. Ancak bu hastaların büyük bölümünde zamanla kalp yetersizliği gelişmesinin önüne geçilemiyor.”

Erken teşhisle kalp yetersizliğinin sebep olduğu hayati riskin azaltılabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Çavuşoğlu, “Kalp yetersizliği gelişimini engellemek, gelişmişse ilerlemesini yavaşlatmak ve ileri olgularda yaşam süresini uzatarak yaşam kalitesini yükseltmek toplumun kalp yetersizliği konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlenmesi ile mümkün olabilir” diyor.

Sağlıkla kalın. Bize yazın. Sizin için araştırıp yazalım.