RAMAZANIN ortalarına doğru gelmiş bulunuyoruz artık. Nefsimizin sırıtkan korkutuculuğundan kalbimizin ısıtan tebessümüne doğru iyice yol almış olmamız gerekiyor.
RAMAZANIN ortalarına doğru gelmiş bulunuyoruz artık.
Nefsimizin sırıtkan korkutuculuğundan kalbimizin ısıtan tebessümüne doğru iyice yol almış olmamız gerekiyor.
Bu sebeple artan bir dikkat ve hassaslaşan bir rikkat ile kalbimizi güneşe tutmamız gerekiyor.
…
AHLÂK-I HASENE erleri her daim Kur’an-ı Kerim’in güneş tutulmasında yaşarlar.
Onlar bu tutulma sebebiyle günahla kararmazlar.
Gözleri gerçekleri görmekten uzaklaşmaz.
Anlayışları ketlenmez.
Dikkatleri dağılmaz.
Odaklarını kaybetmezler aksine kulluğa dair duyarlılıkları artar, gönül gözleri keskinleşir ve kararları her türlü şüphe bulutlarından arınır.
Zira onlar Şemsü’ş Şumûs olan güneşler güneşi Kur’an-ı Kerim’e tutulmuşlardır. Onunla tutuşmuşlardır.
Bu tutulma güçlü bir tutunma hâlini alır ve artık tüm duygular buna göre dizayn edilir ve yönetilir.
Düşünceler bu istikâmette hizaya girer.
Ameller bu düz ve aydınlık çizgide ikame edilir.
…
KALBİMİZİN yüce kitabımızla olan muhteşem kavuşma hâli güneş tutulmasıdır.
Vahiy ile vuslat yapan güzel ahlak yolcularının gönülleri o kadar ışımıştır ki, kalpleri o kadar nurla dolmuştur ki, başka çağrılara ne kadar ayartıcı da olsa kulakları tıkalıdır.
Şeytandan ve nefisten gelen hileli tuzakları hemen bu aydınlık nedeniyle görüp teşhis ederek tuzakları bozmaya muvaffak olurlar.
Erdemler yolunda ilerleyen bu kutlu yolcular Kur’an ile aynı yörünge düzleminde çakıştıklarından bağları sağlamdır. Başkaca yalancı bağlara tenezzül etmezler. Sahteliklere itibar göstermezler.
Vahyin aydınlığı onların hem dünyalarını hem de âhiretlerini aydınlatır.
İyiliklerini harekete geçirip coşturur. Amel-i salihe eriştirir. Takvalarını kavileştirir.
Dik duruşlarını sürdürmelerini, eğilip bükülmemelerini temin eder.
Kusûf olarak da nitelendirilebilecek bu durum yani güneş tutulması onlarda meydana gelen nefsin zülmani sızıntılarını engeller. Karadelikler açmasına mâni olur. Açılanlar varsa onları anında onarır.
…
EY HAKİKAT yolunun kalbi Kur’an’a tutulmuş olan aydınlık yolcusu!
Güneşler güneşi olan ilahi kitapla olan bu tutulma ve tutunma bağını sakın gevşetme.
Hatta her daim Onu okuyup anlayarak sıkılaştır, kuvvetlendir.
Bu güneş tutulmasını sahih ve samimi bir şekilde sürdürdüğün sürece dünya seni kirletemeyecektir.
Şeytanın cezbedici hilekâr etkilerini kolaylıkla bertaraf edecektir.
Nefsin bin bir türlü cambazlıkla gönlüne sızma harekatlarını sonuçsuz bırakacaktır.
Kur’an güneşi onlarla arana bir bulut gibi girecek ve ruhunu karartmaktan uzak tutacaktır.
Bu yolda şaşmadan ilerlemek ve güzel ahlak üzere yaşamayı şayet ilke edinmek istiyorsan Fahr-i Kâinat Efendimizin vahye nasıl tutunduğunu aklından bir an bile çıkarmamalısın.
O kutlu Nebi’mizin mübarek izini dikkatle sürmelisin.
Onun Kur’an-ı Kerim’e gösterdiği üstün saygıyı göstermeli, Onun vahye dayalı nasıl bir hayat sürdüğünü tüm ayrıntıları ile belleyip içselleştirerek aynı şekilde yapmak için gayret göstermelisin.
Kur’an güneşi ile aydınlanan kalbi kim karartabilir ki, sen kararlı olursan.
Oradan buradan gelen her türlü yanlış etkiden, iyi niyet kılığına bürünmüş kötülüklerden, âlim gibi görünen cahillerden, kâmil şalına bürünen hamlardan, âriflik postuna oturmuş sahtekârlardan vahyin sağlamlığına ve kesin bilgisine dayandığın sürece korunaklı olacaksın, mahfuz kalacaksın.
Yanlışa itibar etmeyecek ve onu kovacaksın.
Kur’an ile aziz olmayı öğreneceksin ve zelil olmayacaksın.
Nefse karşı metin, belalara karşı metanetli olmayı yine o rahmani kılavuzdan talim edeceksin.
Günahlara karşı direnme sabrını yine güneşler güneşine olan tutulmanı devam ettirerek ortaya koyacaksın.
Bileceksin ki, Kur’an’a tutunanlar, Efendimizin örnekliğinde karar kılanlar başka tutamaklara ihtiyaç duymazlar.
Sağlam kulpun vahiy olduğu şuuru onlara bu ihsanı ve feraseti getirdiğinden şeytani ve nefsani etkilerle savrulmazlar.
Bu kendisine nimet verilenlerin yolu olduğundan kutlu yoldur.
Kulpun sağlam, tutulman sahih, güneş tutulman mübarek olsun.
Ya Selam.