Binlerce yıllık köklü geçmişe sahip mazide imparatorluklara başkentlik etmiş, üzerinde yaşadığı bütün medeniyetlerin izlerini günümüze taşımayı başarmış bir tarih ve kültür mozaiği niteliğindeki şehrimiz; İstanbul...
Binlerce yıllık köklü geçmişe sahip mazide imparatorluklara başkentlik etmiş, üzerinde yaşadığı bütün medeniyetlerin izlerini günümüze taşımayı başarmış bir tarih ve kültür mozaiği niteliğindeki şehrimiz; İstanbul...
Bu şehir, bütün kalabalık ve karmaşıklığına rağmen kiminin hayali; kimininse şarkılarına, şiirlerine konu olmuş her köşesinde bir hikayeye rastlayabileceğimiz derin bir ruhtur aslında. Uğruna savaşlar verilmiş, bir çağın kapanıp yepyeni bir devrin başladığı bu topraklarda attığınız her adımda geçmişten bir ize rastlamak oldukça mümkün.
Bugün ucu bucağı belli olmayan bu şehirde şüphesiz ki ilk akla gelen 'Yeditepe İstanbul' söylemidir. Peki, nedir bu 'Yeditepe İstanbul' ya da neresidir? Bu şehirde yaşayanlar biliyorlar mıdır nerelerde yükseldiğini bu tepelerin? Maalesef pek çoğumuzun cevabını bilmediği, bilenlerinse bir elin beş parmağını geçmediği 'Yeditepe' söylemi ile günümüzdeki genişlemiş kent sınırları üzerinden tahminler yapmak başlıca bir yanlıştır. Bu söylemle İstanbul'un sur içi bölgesinde kalan 7 tane tepesi kastedilmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ambleminde de yer verdiği 'Yeditepe' vurgusu 7 küçük üçgen şeklinde anlatılmıştır. Bu tepelerden kısaca sırasıyla bahsetmek gerekirse;
- Tepe: Tüm zamanlar boyunca kentin kamusal merkezi adeta kalbi olma özelliği göstermiştir. Bizans ve Osmanlı imparatorlukları tarafından saray alanı olarak seçildiğini söylemek mümkün. Bu tepede Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet Cami gibi daha birçok yapı mevcut.
- Tepe: Sefere giden padişahların kullandığı ve çeşitli törenlerin düzenlendiği yol olan 'Divan Yolu' üzerinde ardışık olarak sıralanmış Fîruzağa Camisi, Çemberlitaş Hamamı, Nuru Osmaniye Cami gibi yapıtların yer aldığı tepedir.
- Tepe: Bu tepede yer alan anıt eserlerin başında şüphesiz ki tepeyi işaretleyen Mimar Sinan'ın başyapıtı olan Süleymaniye Cami gelmektedir.
4.Tepe: Kentin en yüksek noktalarından biri olan bu tepe Fatih Cami ve Külliyesi yer almaktadır.
5.Tepe: Bu tepede yer alan yapılara Sultan Selim Cami ve Külliyesi ile Haliç kıyılarına uzanan tepede yer alan Rum Lisesi (Kırmızı Mektep) örnek verilebilir.
6.Tepe: Edirnekapı ve Ayvan saray semtlerinin üzerinde kurulduğu, aynı zamanda şehrin batı surlarını da barındıran tepedir.
7.Tepe: Aksaray semtinden tarihi Bizans surlarına ve Marmara sahiline kadar uzanan bölgedir. Bu tepede Haseki Sultan Cami ve Külliyesi yer almaktadır.
Bir rivayete göre Roma İmparatoru Konstantin'in o dönemde gökyüzünde güneş, ay ve 5 gezegenin olduğu gerçeğine dayanarak kenti 7 tepe üzerine inşa etmişti. Bizans ve Osmanlı Devleti ile birlikte sınırları korunmuş olan kent; bir başka rivayete göre İstanbul'un fethinden sonra Osmanlı padişahları İslam'ın şartı olan ' La ilahe illallah Muhammedin Resulullah' cümlesindeki kelime sayısının yedi olması ve günde beş vakit bu tepelerde bu kelimelerin yankılanması için her bir tepeye bir cami inşa ettirmişlerdir. Birbirinden görkemli yapıların inşa edilmiş olduğu bu 'Yeditepe' kim bilir belki bir sembol, belki de bir gücün göstergesiydi. Bugünlere gelmeyi başarmış olan bu miras öyle ya da böyle bugün bizlere emanet. Böylesine muazzam bir şehre tanıklık etme fırsatına ermişsek eğer hayatta herşeyin bir anlamı olduğu gibi vardır bunun da bir anlamı diyerek bu şehre sımsıkı sarılmalıyız.
Fetih Haftası Sebebi ile böylece İstanbul'u yad etmiş olduk
Hoşça Kalın selam ve Muhabbetlerimle