Ekim 2024’te, dönemin Savunma Bakanlığı Genel Müdürü Eyal Zamir, Iron Beam’in bir yıl içinde konuşlandırılmaya hazır olacağını belirtmişti. Bu, sistemin yaklaşık yedi ay içinde faaliyete geçmesi anlamına geliyor. Zamir’in açıklamasından dört ay sonra gelen bu son teyit, özellikle daha önceki İsrail projeksiyonlarının sıklıkla iddialı veya gerçekçi bulunmadığı göz önüne alındığında, belirlenen takvimin ciddiyetini artırıyor.
Ekim 2024’te Zamir, İsrail'in geliştirdiği ilk lazer önleme sisteminin üretimini genişletmek amacıyla yaklaşık 2 milyar NIS (yaklaşık 500 milyon dolar) değerinde bir anlaşmaya imza atmıştı.
Savunma Bakanlığı, Iron Beam’in ana geliştiricisi Rafael Advanced Defense Systems ve Elbit Systems arasındaki anlaşma kapsamında, bu lazer savunma sisteminin üretim hızının önemli ölçüde artırılması ve yüksek çıktılı üretim seviyesine ulaşılması hedefleniyor.
Iron Beam, İsrail Savunma Bakanlığı Araştırma ve Geliştirme Müdürlüğü’nün (Maf’at) araştırma-geliştirme birimi ile Rafael ve Elbit’in 30 yılı aşkın süredir devam eden iş birliğinin bir sonucu olarak ortaya çıktı.
İsrail’in en yeni savunma silahına yönelik büyük bir beklenti bulunuyor. Daha önce birçok üst düzey İsrailli yetkili, sistemin öngörülenden daha hızlı konuşlandırılacağını ifade etmişti.
Şubat 2022’de dönemin Başbakanı Naftali Bennett, Iron Beam’in bir yıl içinde faaliyete geçeceğini öngörmüş ve başarılı saha testlerine atıfta bulunmuştu.
Bunun ardından, Ocak 2023’te dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kohavi, The Jerusalem Post’a yaptığı açıklamada, lazer savunma sisteminin Ocak 2025’e kadar Gazze’den gelebilecek hava tehditlerine karşı konuşlandırılacağını tahmin etmişti.
Ağustos 2023’te ise Rafael Başkanı Yuval Steinitz, sistemin bir yıl içinde hazır olacağını söylemişti. Ancak bu tahminlerin tamamı başlangıçta açıklanan takvimleri aşmış durumda.
Katz, Iron Beam’e dair açıklamalarını Rafael tesislerini ziyareti sırasında yaptı ve bu esnada Rafael’in, İsrail’in füze savunma sisteminin önemli bileşenleri olan Iron Dome ve David’s Sling sistemlerinin geliştirilmesindeki rolünü de övdü.
Iron Beam ve Iron Dome Arasındaki Farklar
Iron Beam, İsrail’in mevcut hava savunma sistemlerine önemli bir ek olarak görülüyor. Özellikle Iron Dome sistemiyle kıyaslandığında, önemli farklar öne çıkıyor.
Çalışma Prensibi: Iron Dome, gelen tehditleri önlemek için füze tabanlı bir sistem kullanırken, Iron Beam lazer teknolojisiyle tehditleri anında etkisiz hale getiriyor.
Maliyet: Iron Dome’un her önleme füzesi yaklaşık 50.000 ila 100.000 dolar arasında bir maliyet oluştururken, Iron Beam lazer ışınlarıyla çalıştığı için her atış yalnızca birkaç dolara mal oluyor.
Hedef Türleri: Iron Dome, roket, füze ve havan toplarını durdurmaya odaklanırken, Iron Beam dronlar, havan mermileri ve kısa menzilli roketlere karşı etkili.
Hız: Iron Dome’un önleme füzelerinin hedefine ulaşması birkaç saniye sürebilirken, Iron Beam’in lazerleri anında etki ederek hedefi milisaniyeler içinde imha edebiliyor.
Menzil: Iron Dome 70 km’ye kadar menzil sunarken, Iron Beam şu an için kısa menzilde etkili ancak gelecekte daha geniş alanları koruyacak şekilde geliştirilmesi planlanıyor.
Iron Beam’in düşük maliyetli ve hızlı müdahale kapasitesi sayesinde, İsrail’in hava savunma sistemlerine önemli bir katkı sunması bekleniyor. Ancak, henüz sadece kısa menzilde etkili olduğu için, Iron Dome ve diğer füze savunma sistemleriyle birlikte çalışmaya devam edecek.
İsrail Hava Kuvvetleri jetlerine lazer savunma sistemleri entegre edilmesi de uzun vadeli hedefler arasında yer alıyor. Ancak bunun için en az beş ila on yıl daha beklenmesi gerektiği tahmin ediliyor.
Buna ek olarak, Katz, İsrail’in düşmanlarına bir uyarıda bulunarak, ülkeye yönelik herhangi bir saldırı girişiminde bulunulması halinde İsrail’in “vurucu güce sahip birçok aracı olduğunu” belirtti ve “Bu el kesilecektir” ifadelerini kullandı.