İşte İngiliz donanmasının, padişahı tehdidi, Devlet adamlarının Masonlaşması, Önce Balta Limanı anlaşması ile, Ahi teşkilatı lağvedilip, iktisadi hayatımız ve gelirlerimiz...
İşte İngiliz donanmasının, padişahı tehdidi,
Devlet adamlarının Masonlaşması,
Önce Balta Limanı anlaşması ile,
Ahi teşkilatı lağvedilip, iktisadi hayatımız ve gelirlerimiz,
Tümüyle İngilizlerin ve onlarında girişimi ile azınlıkların eline geçmesi,
Müslümanları mağdur etti, fakirleştirdi.
Bu anlaşmayı yapan dış işleri bakanı Mustafa Reşit Paşa idi.
Sonra Tanzimat (düzenleme) fermanı ilan edildi.
Müslüman-Gavur eşit dendi.
Halbuki, 'Hiç inanla inanamayan bir olur mu?' itikadına göre,
Bunun kabulü küfürdü.
İslam hukuku ve Kuran hükümlerini kaldırdılar.
Faiz, zina, kumar, içki, yaygınlaştı.
Masonlar kıyafet olarak da, Batılı gibi giymeye başladılar,
Namık Kemal, Şinasi, gibi Masonlar,
Kravat taktılar, başlarını açtılar, fes dahi giymediler.
***
Ama en önemlisi, kadınların dar elbise giymesi,
Açılıp saçılması, süslü vaziyette sokağa çıkması,
Tiyatrolarda kadınların oynaması,
Kadınların sahneye çıkıp şarkı, türkü söylemeleri,
İngilizlerin istediği, aile yapımızı bozmak için, vesilelerdi.
***
İngilizler buna bir kılıf hazırlamalıydı.
Ellerindeki mason sadrazamlar yoluyla,
Önce, medreseleri dışlayıp, yeni okullar açtılar.
Bu okullarda dini eğitimi kaldırdılar.
Birde devlet ve ordu masonların elinde olunca,
Medreselere ve dini okullara ağır baskı yapıp,
Onların, devlet kapısında iş bulma imkanını kaldırdılar.
İslami eğitim artık itibardan düştü.
***
İngilizler, Mısırı işgal edince,
Mason ve İngiliz casusu olarak eğitilen, Cemalettin Afgani,,
Muhammed Abduh, Reşit Rıza gibi sapıkları, El Ezher Üniversitesine hoca ettiler,
Bunlar faizi meşru kılıyor, kadınların başını açmasını caiz görüyorlardı.
Sonra bunların İslam dünyasında ve özellikle Osmanlı topraklarında,
Kuvvetle propagandası yapılarak, meşrulaştırmaya,
Onların İslam dışı fetvalarına destek bulmaya çalıştılar.
Bilhassa İngiltere'de iyi bir Masonluk eğitimi almış,
Ama İstanbul'un büyük camilerinde de ateşli vaazlar yapan,
Şarlatan Ali Süavi de yenilikçi, yani Kuran'a, aykırı vaazlar da veriyordu.
***
Mason İttihatçılar içinde, dindar bilinen kişiler de,
Bu akıma kapılıp, Mason ve casus hocaları rehber edinenler de ortaya çıktı.
Bilhassa, Mehmet Akif, Saidi Nursi, ve bazı Mason Şeyhülislamlar;
(Musa Kazım, Ürgüplü Hayri, İzzettin efendi) bunlardandır.
Teşkilat olarak İngiliz krallığına bağlı Masonlar,
İslam itikadını bozucu, makaleler yazmaya ve dersler vermeye başladılar.
Mehmet Akif sonradan hatasını anlayıp rücu etmiştir.
Saidi Nursi ( o zaman Kürdi) makalelerinde,
- Afgani, M. Abduh ve Ali Suavi'yi Israrla işlemiştir.
Hatta o zaman, Mason Hocaların eğitiminde olan El Ezher'e, benzesin diye,
Medreset-ül Zehra'yı kurmaya çalışmış , Sultan Hamit de onu hapsetmiştir.
Sonra İttihatçılar Saidi Nursi'yi serbest bıraktılar.
***
İngiliz başbakanı Disraeli; elinde Kuran-ı Kerimle çıkıp, avam kamerasında,
Konuşarak; ' Bu kitap olduğu sürece, Müslümanları yenmemiz zor' demiştir.
Onun için, İngiliz siyaseti ve ona bağlı Mason teşkilatının hedefi,
Kuran Hükümlerini kaldırmaktır. ( devam edecek)