İran’da neler oluyor?
İran çalkalanıyor!
Sıra İran’a geldi. İran İslam dünyasında devlet geçmişi en eski ve en köklü olan bir devlettir.
İran, İslam ülkesinde sivil darbelerin olduğu bir ülkedir. İran’da sivil halkın ayaklanma kültürü vardır. İmam Humeyni döneminde halk ayaklanıp Şah’ı devirdi.
Halk rahatsız.
Halk aç.
Halk işsiz.
İran’ın nüfusu 80 milyon. Bu nüfusun yüzde 12. 4’ü işsiz. Yani İran’da çalışma yaşında olan 3.2 milyon insan iş bulamıyor.
Bunların çoğu evli.
Evine bir ekmek götüremiyor.
Onun için kıyam eden bu gençler, “Halk dileniyor, mollalar(haşa) Allah gibi davranıyor” diye bağırıyorlardı.
Bu gençler, devletlerinin ülkenin imkânlarını Irak ve Suriye’de harcadıklarına inanıyorlar. Ve onun içinde, hükümeti protesto ettiler.
İran Hükümeti bunların dış mihraklı olduğunu iddia etti. Onları zorla bastırma yoluna gitti.
O gençler, “Özgürlük ya da ölüm” diye bağırdılar.
İran hükümeti, gençleri anlama ve sorunları kökten çözme yoluna gitme yolunu tercih etmedi.
Amerika’ya şuna buna çattı.
Suçu başkasına yükledi.
Halbuki milyonlarca genç iş istiyor. Aş istiyor.
İran devleti, kendi vatandaşlarına iş ve aş vermek yerine Haşdi Şabi gibi ordular koruyor. Irak ve Suriye’ye müdahale ediyor.
İran hükümetine düşen vazife, ekmek, iş, aş ve özgürlük için sokağa çıkan insanları tutuklamak veya öldürmek değildir.
Vatandaşlarının sosyal sorunlarına eğilmektir.
Eğer İran’ın devlet adamları halkın ayaklanmasını doğru okuyamazsa büyük bir hata işler. Bu gün kanla bu hadiseleri bastırabilirsiniz.
Ama gelecekte daha büyük bir hadiseler çıkabilir. Hadiselerin ortaya çıkmaması için halkın sesine kulak vermek ve sorunları kökten çözmek gerek.
Eğer ülkenizi seviyorsanız; halkın, iş, aş, ekmek ve özgürlük sesine kulak verin.
Vesselam...