İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın PKK'nın kent uzlaşısı yapılanması soruşturmasında CHP'li bazı belediyelerde başkan yardımcıları hakkında gözaltı kararı alındı.

Bazı belediye başkan ve yardımcılarının odalarında arama gerçekleştirildi. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul'da 9 ilçe belediyesine yönelik terör soruşturması gerçekleştirdi. 

Soruşturma kapsamında Ataşehir ve Kartal belediye başkan yardımcılarının da bulunduğu 10 şüphelinin gözaltına alındığı kaydedildi. 

SAVCILIK AÇIKLAMASINDAKİ İFADERLER DİKKAT ÇEKTİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı açıklamada, "Kent uzlaşısı formülünün teorisinin terör örgütü yönetimince yapıldığı, demokratik özerklik sisteminde bazı alanlarda uygulanacak bir formül olduğu, doğu illerinde yerel yönetimlerin kazanılarak özerklik sisteminin kurulması, batı illerinde ise Kürt nüfusunu özerklik sistemine benzer bir sistemle yerel yönetimlere dahil edilmesi planlaması çerçevesinde oluşturulduğu ve adına da "Kent Uzlaşısı" denildiği, Kent Uzlaşısı formülü ile batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin, belediyeleri kazanamasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında, belediye meclislerinde belli sayılarda kota elde edilmesi sonucu belediye meclis kararlarında söz sahibi olmalarının, yerel yönetimlerde yer almalarının ve siyasi bir denge olmalarının amaçlandığı, Özerlik Sistemi ve Kent Uzlaşısı formülünün, DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki oluşumların (DBP, HDK) örgütün taban (halk) örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu anlaşılmıştır" denildi.

İLK TEPKİ İMAMOĞLU'NDAN GELDİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın PKK'nın kent uzlaşısı yapılanması kapsamında gerçekeleşen gözaltılar sonrasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sosyal medya hesabından tepki gösterdi. İmamoğlu, yaptığı paylaşımda şunları söyledi: 

İstanbul’daki bazı CHP ilçe belediyelerimize bu sabah yine şafak operasyonu düzenlendi. 2 belediye başkan yardımcımız ve 7 ilçe meclis üyemiz gözaltına alındı. Seçimlere kadar rutin işlerini yapan, normal hayatlarına devam eden bu insanlar, seçimlerden sonra her nedense aniden ‘terörist’ ilan ediliyor.

Tıpkı 65 yaşında ‘terörist’ ilan edilen Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer gibi.

31 Mart seçimlerinde AK Parti’den 12 ilçe belediyesi kazanan, İstanbul’da 26 ilçe belediye başkanlığı kazanan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde rakibine 1 milyon oy fark atan partimizin başarısını sindireceksiniz. Öyle ya da böyle sindireceksiniz. Siyasal depresyonlarınıza, yargıyı alet ederek, çeşitli kılıflara sarılan siyasi operasyonlarınızla bu milletin gözünü boyamanıza dün de izin vermedik bugün de vermeyeceğiz.

İktidar koltuğu da, Cumhurbaşkanlığı makamı da kimseye babasından miras değil. Kimsenin tapulu malı da değil. Sadece milletin malı. Kendisini millet iradesinin üzerinde gören, kendisini milletin efendisi zanneden 1 kişinin kaprislerine memleketi alet etmenin faturasını ödüyoruz.

Hayat pahalılığı ile ödüyoruz

Geçim sıkıntısıyla ödüyoruz

Sosyal çürümeyle ödüyoruz.

Siyasal çürümeyle ödüyoruz

İşte bu çürümüş düzenin çürük elmalarını temizlemek, Türkiye’mizi hak ettiği demokrasi ve refaha ulaştırmak için yola çıktık, erken seçim istiyoruz. O sandık erkenden gelecek. Sandık millet isteyince gelir, siz isteyince değil. 

Sandık gelecek. 1 kişi gidecek, her şey değişecek!

Kaynak: Haber Merkezi