5199 Değişmeden Bu Vahşet Bitmez. 5199 Değişmeden Bu Vahşet Bitmez. 5199 Değişmeden Bu Vahşet Bitmez. 5199 Değişmeden Bu Vahşet Bitmez. 5199 Değişmeden Bu Vahşet Bitmez.

5199 Değişmeden Bu Vahşet Bitmez.

5199 Değişmeden Bu Vahşet Bitmez.

5199 Değişmeden Bu Vahşet Bitmez.

5199 Değişmeden Bu Vahşet Bitmez.

5199 Değişmeden Bu Vahşet Bitmez.

Siz hiç köpek dişleri arasında ölümle burun buruna geldiniz mi? En yakınınız köpek tarafından parçalandı mı? Evladınız kuduzdan öldü mü?

Bunlar henüz olmadıysa, birkaç yıla kalmaz, başınıza gelebilir.

Siyasetçilerin açıkladığına göre ülkemizde yaklaşık 10 milyon başıboş köpek var ve böyle devam ederse, birkaç yıla kadar otuz, kırk milyona ulaşacak köpek sayısı.

Ülkemizdeki insan nüfusunun yaklaşık yarısı kadar da köpek olacak. Yani saldırıya uğrama ihtimaliniz yüzde yüz artacak.

Hemen her gün birkaç tane köpek saldırı haberi çıkıyor medyada. Bunlar sadece kameraların kaydettikleri ya da cidden ağır vakalar olup yayınlananlar. Duymadığımız nice haberler var.

Resmi olarak kaydedilen rakamlara göre 21 ayda 92 kişi köpek saldırıları sonucu öldü.

92 kişi bunların 40 tanesi çocuk. Binlerce insan da yaralandı. Kuduz aşısı olmak zorunda kaldı. Ağır yaralanıp sakat kalan, onlarca ameliyat geçirmek zorunda kalan insanlar da var. Resmen terör saldırısı gibi. Başıboş Köpek Terörü.

Bunca vahşete rağmen hükümet neden bu probleme çözüm bulmuyor? Medyada yer alan köpek saldırısı sonucu ölen ya da ağır yaralanan bir çocuk olduğunda, siyasetçiler çıkıp çözüm için çalışmalara başladıklarını söylüyorlar, bir sonraki ağır vakaya kadar. Diğer ağır vakada görüyoruz ki hiçbir şey yapılmamış. Ayın kısır döngü devam ediyor.

Hükümet yetkilileri bir taraftan da belediyeleri suçluyorlar. Üzerlerine düşeni yapmıyorlar diye. Konuyu iyi bilmeyen halk da buna inanıyor ve onlar da belediyeleri suçluyorlar. Hatta yaklaşan belediye seçimlerinde, başıboş köpek problemine çözüm sözü vermeyen belediyelere oy vermeyeceklerini söyleyen de çok.

Belediyeler Başıboş Köpek Saldırılarını Önleyebilir mi?

Hiçbir belediye başıboş köpek problemine ve artan saldırılara çözüm bulamaz. Neden?

Çünkü böyle bir yetkileri yok. 2004 yılında kabul edilen "5199 Hayvanları Koruma Kanunu"na hükümet 2021 Temmuz ayında ek maddeler getirerek belediyelerin elini kolunu bağladı. Belediyeler sadece 5199 uygulama mercileri oldular.

Belediyelerin köpek saldırılarına çözüm bulmaları için kanunu çiğnemeleri lazım. Böyle bir şey de yapamayacakları için belediyelerden çözüm beklemek nafile. Çözüm bulacağım diyen belediyeler de YALAN söylüyordur. Çünkü saldırıları önlemek adına belediyelerin elinde yapabilecekleri bir şey yok.

Belediyeler Neden Büyük Barınaklar Yapmıyor?

Saldırılardan rahatsız olan halkın, belediyelerden beklentisi şartları iyi, büyük barınaklar yapılması ve başıboş köpeklerin oraya toplanması. Belediyeler için büyük barınaklar yapmak pek de zor bir şey değil. Birkaç ayda yapabilirler. Fakat bu gereksiz bir masraf olur çünkü 5199 belediyelerin köpekleri barınaklarda uzun süre tutmalarını ve barınaklarda hayatlarına devam etmelerini yasaklıyor. Kanunda 'barınak' kelimesi hep 'geçici barınak' ya da 'bakımevi' olarak geçiyor.

5199'la belediyelerin hasta olmayan hayvanları barınak ya da bakımevinde tutması yasaklandı. Eğer bir tedavi ya da rehabilitasyon lazımsa tedavi bittikten sonra köpeğin alınan yere yani yaşadığı alana bırakılmasını şart koşuyor.

Allah korusun, çocuğunuzu sokağınızdaki köpekler parçaladı. Belediyeler gelip saldıran köpekleri alıp götürüyor. Sebep: Ailenin ve halkın öfkesi geçsin köpekler zarar görmesin diye. Başka bir çocuğu parçalamasın diye değil, yanlış anlaşılmasın!

Bu köpekleri en geç on gün sonra aldıkları yere bırakmak zorundalar. Çocuğu köpekler tarafından parçalanan aile, o köpeklerle yaşamak ve onları sürekli görmek zorunda. Halka reva görülen muameleye bakın.

Belediyeler bu işin çözüm yeri değil, boş yere onlardan medet ummayın.

5199 Sayılı Kanunun Belediyelere Yüklediği Sorumluluklar:

Hasta sokak hayvanlarını tedavi.

Geçici süre barınakta misafir etmek.

Aşı, çip…

Kısırlaştırma.

Rehabilitasyon: Bu da ne kadar mümkün tartışmak lazım. Çiğ etle beslenen, doğasında saldırganlık olan hayvan ne kadar rehabilite edilebilir. Rehabilitasyon bozulmuş olan durumları düzeltmek içindir. Hayvanın saldırmasında bozulmuş bir durum yok onun doğası öyle. Neyi düzeltip de o hayvanı sokağa salacaksınız? Baştan sona saçmalık.

Bozuk olan onu toplum içinde yaşamaya mahkum etmek. Öncelikle insan canına karşı başıboş köpeklerin sokaklarda olmasını savunan itperestleri rehabilete etmek lazım. Fıtratı bozulan onlar, köpek kendi fıtratını koruyor. Hoşlanmadığı bir durum olduğunda saldırıyor. Kendi sahibine bile saldıran köpekler var. Önce bir gerçeği görelim.

Kısırlaştırma Saldırganlığı Artırıyor

Başıboş sokak köpekleri ile ilgili çözüm gündeme geldiğinde ilk konuşulan 'kısırlaştırma' oluyor. Oysa kısırlaştırma saldırganlığa çözüm değil.

Kısırlaştırmanın saldırganlığı azalttığı ile ilgili hiçbir bilimsel veri yok, tam aksi kısırlaştırma ameliyatları sonrası köpeklerin daha saldırgan olduğu ile ilgili araştırma sonuçları ve uzman görüşleri var.

Fakat her ne hikmetse her saldırı sonrası 'Belediyeler yeterince kısırlaştırma yapmıyor.' diye suç belediyelere atılıyor. En son Ankara'nın merkezinde sabah okula giderken 20 köpeğin saldırısına uğrayan ve ağır yaralandığı için entübe edilen Tunahan Yılmaz'a saldıran köpeklerin küpeli olduğunu hayvan derneğinin yetkilisi açıkladı. Çocuğa kısırlaştırılmış köpekler saldırmış. Hani kısırlaştırma hayvanı sakinleştiriyordu? Hani kısırlaştırma çözüm dü?

Kısırlaştırmanın tek faydası şu an 10 milyonu aştığı söylenen köpek sayısının, artış hızını biraz olsun azaltabilir. Çoğalmayı tamamen durdurma ihtimali yok, zira köpek sayısı çok fazla olunca bir taraftan 100 tane köpeği kısırlaştırırken 10 köpek 100 tane daha doğuruyor. Kısırlaştırma sadece çoğalmayı bir nebze azaltabilir fakat mevcutta milyonlarca köpek var ve böyle giderse saldırılar artarak devam edecek gibi duruyor.

Can Güvenliğimiz Riski Altında

Başıboş sokak köpekleri yüzünden hiçbirimizin can güvenliği yok.

Ülke yöneticilerimizin pek de umursamadığı bu konuyu başka ülke yöneticileri önemsiyor. Pek çok ülkenin Dışişleri Bakanlıkları internet sayfalarında Türkiye'ye gidecek vatandaşlarına KUDUZ ve BAŞIBOŞ KÖPEK SÜRÜLERİ hakkında uyarı yayınlıyor

Türkiye'de can güvenliği olmadığı hakkında uyarı yayınlayan ülkeler:

ABD, Japonya, İsveç, Norveç, Hollanda, İrlanda, İngiltere, Fransa, Finlandiya, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Kanada, Avustralya…

Ayrıca ülkemizdeki durum sadece can güvenliği meselesi de değil. Köpek korkusu yüzünden eğitiminden olan, okula gidemeyen çocuklar var. Okula giden çocukların aileleri tedirgin, gündüz gönderdiği çocuklarının akşam eve gelip gelmeyeceğini bilemiyorlar. Özellikle orta ve yoksul kesimin oturduğu mahallelerde bu risk çok daha fazla.

Kısacası başıboş sokak köpekleri ile ilgili sorunun çözümü belediyelerin elinde değil, hükümetin elinde. Hükümetin bir an önce 5199'u değiştirmesi ve acilen başıboş sokak köpekleri meselesini çözmesi elzem. Halkın, çözümü belediyelerden beklemesi sadece vakit kaybıdır. Çözüm hükümette. Hükümet bu konuda halkı aldatmayı bırakmalı ve acilen çözmeli. Mevcut durumda hepimiz her an risk altındayız.