Netanyahu, Gazze halkını yok etmeye kararlı azılı gözü dönmüş bir katil!
Açıklamasında "Eğer bir (esir takası mutabakatı) anlaşma yaparsak, (Refah’a saldırı) biraz gecikecek. Ama (saldırı) olacak. Anlaşma olmazsa yine yaparız. Yapılmalı." diye konuştu.
Netanyahu, Refah kentine saldırı başladığında, saldırının "yoğun aşamasının aylar değil, haftalar içinde tamamlanacağını da iddia etti.
Bu ne demek oluyor. Şehit sayısının artması! Yine masumları katledecekler.
Bir yandan da kendi pis algılarında boğulmaya devam ediyorlar.
Bir örnek vereceğim.
İsrailli parlamento üyesi Orit Farkash Hacohen resmi X hesabı üzerinden bir video dolaşıma sokmuştu.
Videoda bir grup Hamas üyesinin, İsrailli bir kadını rehin aldığı anları gösterdiği öne sürülüyordu.
Videodaki Hamas üyelerinden birinin "Hayır, hayır. Onu geri götürün. Onu tecavüz için kendimize ayıralım." dediği iddia ediliyordu.
BBC, CNN, FOX, NYT gibi uluslararası haber kuruluşlarını etiketleyen utanmaz Hacohen
ayrıca paylaşımına "Paylaşın ki tüm dünya Hamas'ın ne tür barbar hayvanlar olduğunu görsün. Biz tam anlamıyla canavarlarla savaşıyoruz. Bir çeşit özgürlük savaşı." ifadelerini de eklemişti.
Bu paylaşım yaklaşık 180 bin kişi tarafından görüntülenirken tabii içeriği gerçek sanan onlarca kişi de yorum atarak tepki göstermişti.
Sonrasında paylaşım onlarca sosyal medya kullanıcısı tarafından yeniden dolaşıma sokulmuştu. Başka bir X kullanıcısı, tecavüze uğrayan İsrailli kadının sonrasında öldürüldüğünü yazmıştı.
Anadolu Ajansı Teyit Hattı, İsrailli vekilin iddiasına kaynak oluşturan videonun arka planını incelerken AA Arapça Dijital Haberler Müdürlüğü ekibi, videoda yaptığı incelemede Hamas üyelerinin "Hayır, hayır bırak onu, o bir esir. Hayır geri gönderin onu. Geri gönderin geri gönderin. Geri dön yerine." ifadelerinin yer aldığını tespit etti. Farkash'ın iddia ettiği gibi herhangi bir tecavüz ifadesinin videoda yer almadığı anlaşılmıştı.
İsrailli milletvekili Orit Farkash Hacohen, gerçeğin ortaya çıkmasının ardından X hesabı üzerinden yaptığı paylaşımı kaldırmıştı.
Ama ne fayda! İstediğini yaptı. Yalanı yaydı. Bunlar işte böyle yalancılar. Kendi yaptıklarını algı ile çok da pişkin bir şekilde HAMAS yaptı diye gösterebiliyorlar. İşkence iddiaları da aynı bu şekilde!
Hamas, tüm bu yöndeki suçlamaları reddetti ve yaptığı açıklamada bunların "temelsiz iddialar" olduğunu söyleyerek "direnişi şeytanlaştırmayı" amaçladıklarını belirtti.
Şimdi gelelim BM raportörlerince yapılan yazılı açıklamaya!
Açıklamada İsrail'in ablukası ve yoğun saldırıları altındaki Filistin'de kadın ve kız çocuklarına yönelik bildirilen insan hakları ihlallerinin dehşet verici olduğu ifade ediliyor.
Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da kadın ve kız çocuklarının uğradığı korkunç insan hakları ihlallerine ilişkin inandırıcı iddiaların bulunduğu vurgulanıyor.
Açıklamada, "Gazze'de kadın ve kız çocuklarının, çoğunlukla aile üyeleriyle birlikte keyfi olarak infaz edildiği bildiriliyor ve şu ifadelere yer veriliyor;
“Filistinli kadın ve kız çocuklarının sığındıkları yerlerde veya kaçarken kasıtlı olarak hedef alındıkları ve yargısız infaz edildikleri yönündeki haberler karşısında şok olduk. İsrail ordusu veya ona bağlı güçler tarafından öldürüldüklerinde bazılarının ellerinde beyaz bayrak olduğu bildirildi."
Açıklamada, İsrail güçlerinin, Filistinli kadın ve kızlara yönelik keyfi gözaltılarında rapor edilen tecavüz vakalarından ve cinsel saldırı tehditlerinden ciddi endişe duyulduğu da ifade edilirken “En az 2 Filistinli kadın tutukluya tecavüz edildiği diğerlerinin ise tecavüz ve cinsel şiddetle tehdit edildiği bildirildi." deniliyor.
Gözaltındaki Filistinli kadınları aşağılayıcı koşullardaki fotoğraflarının da İsrail askerlerince çekildiği ve internet ortamında paylaşıldığı kaydedilirken Gazze'de İsrail ordusuyla temasa geçtikten sonra kız çocukları da dahil, bilinmeyen sayıda Filistinli kadın ve çocuğun kaybolduğu yönündeki haberlerden de endişe duyulduğu belirtiliyor.
Açıklamada İsrail hükümetine Filistinli kadınların şiddete, işkenceye, kötü muameleye ve cinsel şiddet de dahil aşağılayıcı muameleye maruz kalmamasını sağlama yükümlülüğünün hatırlatılması bu iddialara ilişkin bağımsız, tarafsız, hızlı, kapsamlı ve etkili soruşturma yürütülmesi, İsrail'in bu tür soruşturmalarda işbirliği yapması gerektiğinin altı çizilmesi ise korkunç!
Bu kadar ağır suçlamalara hatırlatma ve İsrail’den işbirliği bekleme nasıl bir saflıktır anlamak mümkün değil!
Sonuçta işkence, tecavüz gibi her türlü kötülüğü yapıp bundan inanılmaz gurur duyan katliam sever bir topluluktan söz ediyoruz.
Bir iki örnek daha verelim.
İsrail ordusunun "İsrail güçleri himayesinde ambulansla hastaneye nakledildiği" iddiasıyla paylaştığı görüntüdeki Ümmü Muhammed Mismih isimli Filistinli yaşlı kadın, işkence görmüş ve aç bırakılmış halde bulunmuş.
Anlattığına göre bilinmeyen bir yere götürülmüş, elleri kelepçeli halde geçen günler boyunca işkence görmüş, darbedilmiş ve aç bırakılmış!
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X sosyal paylaşım platformundan yaptığı yazılı açıklamada Gazze'de İsrail güçlerinin dronla keşif yaptığı sırada tek başına bulduğu Filistinli yaşlı kadına yardım etmek için sağlık hizmeti verdikten sonra serbest bıraktığını söylüyor.
Öyle yalancılar ki! Günlerce işkence ediyorlar sonrasında dalga geçerek yardım ettik diyorlar.
Bunu yaparken zevk aldıkları öyle ortadaki!
Değişik şekillerde her türlü kötülüğü deniyorlar.
Gün geçtikçe Gazze’ye yönelik saldırıları ile birlikte bölgede tutuklanan Filistinlilere neler yaptıklarını da görüyoruz.
Onlardan biri daha!
Gazze kentinde yaşayan Filistinli Muhammed Hızır Ebu Seri İsrail ordusu tarafından kontrol noktasında tutuklanan ve bir eli ile bir bacağının İsrail askerlerince kesildiğini iddia ettiği yaşlı babasının başından geçenler ve sağlık durumu hakkında bilgi verdiğinde işte İsrail bu diyoruz.
Savaş öncesi Gazze kentinde yaşarken babasının sağlıklı ve dinç bir adam olduğunu söyleyen oğlu tüm uzuvlarının da tam olduğunu dile getiriyor.
Ebu Seri babasının tutuklanış sürecini "İsrail ordusu Filistinlilerin kuzeyden güneye göç etmesini talep edince babam kuzeyden çıkarak göç yoluna girdi. İsrail'in kurduğu kontrol noktasında tutuklandı ve o andan itibaren iletişimimiz koptu." diyerek anlatıyor.
Tutuklamanın ardından Filistin Kızılayı ile iletişime geçip babasının hayatta olup olmadığını sorduklarını aktaran adam, 40 gün boyunca herhangi bir cevap alamadıklarını söylüyor.
Yaklaşık 40 günü adeta kayıp olarak geçiren yaşlı adamı tesadüfen Han Yunus'taki Gazze Avrupa Hastanesi'nde bulduklarında "5 gündür hastanede yatıyormuş ancak biz kendisinden hiçbir haber alamamıştık." diyor.
Babasını hastanede görünce dehşete düştüklerini aktaran adam, babasının sol eli ve sağ bacağının kesilmiş olduğunu sağ elinin ise hapishanede maruz kaldığı işkence sebebiyle ağır yaralı olduğunu söylüyor. Ayrıca hapishaneden çıktıktan sonra hafıza kaybı yaşadığını da belirtiyor.
Katliam, tecavüz, işkence ve İsrail!
Nasıl da yan yana geldiklerinde şaşırtmıyor bizleri!
Bütünsel olarak kötülüğü kapsayıcı bir özelliği olan İsrail gelmiş geçmiş en korkunç suçları işlerken insanlığın boğazı düğümlendi.
Korkunç kelimesini hiç bu kadar kullandığımız bir zaman dilimi olmamıştı.
Daha ne kadar ileri gidebilir diyebileceğimiz bir nokta kalmadı.
İsrail tüm kötülükleri sonuna kadar denedi ve yaptı.
Bunlara şahit ve izliyor konumunda olmak birilerinin ise sadece İsrail’e hatırlatıyor olmasına dayanmak bizim de payımıza düşen en büyük ızdırap.