Hedefsiz Her Genç / Toplum İçin Bir Dert

Abone Ol

Maalesef son yıllarda, toplumumuzda hedefsiz, başıboş yaşayan, “nerede akşam, orada sabah” hayat tarzını benimsemiş genç sayısı çoğaldı.

Yaşı 19 ya da 20 olmuş, gence soruyorsun. “Hedefin ne, ne olacaksın, hangi meslek sahibi olmayı düşünüyorsun?” Cevap: “Daha hiç bir hedefim yok, bir şey düşünmüyorum” diye cevap verenler de var, daha abes ve garip cevap verenler de var. “Hiçbir şey olmayı düşünüyorum” diyenler de var.

Çok garip ve çok ilginç bir durum, bir gencin hedefsiz ve maksatsız olması, toplumun başına her an bir gaile ve bela olabilir.

“Dertsiz bir genç, toplum için bir derttir.”

Yazımın başlığında da belirttim: “Hedefsiz bir genç, toplum için bir dert.” 

Allah korusun bir genç hedefsiz ise, daha açıkçası, iş-güç sahibi olup da evlenme-aile kurma derdinde değilse, toplum için büyük bir tehlike teşkil eder.

Hedefsiz, dertsiz ve günü birlik yaşayan her genç, toplum içine atılmış, pimi çekilmiş bir el bombası gibidir. Mazallah her an patlayabilir.

Hatta bu tespitimi daha da geniş tutarak sesleniyorum: Hedefsiz, dertsiz ve günü birlik yaşayan her insan, ister yaşlı olsun,  ister genç, toplum içine atılmış, pimi çekilmiş bir el bombası gibidir. Mazallah her an patlayabilir.

Bu toplumda son yıllarda cinayetler, şiddet olayları, merhametsiz davranışlar ve her türlü yüz kızartıcı vukuat artmış ise, sebebi başıboş ve hedefsiz güruhun artmış olmasındandır.

Hedefsizliğin en tehlikelisi de gençler arasındakidir. Yaşını başını almış ihtiyar ya da artık toplumdan uzaklaşma ihtiyacı içine girmiş orta yaşlı bir insanın hedefsizlik ya da tükenmişlik içinde olmasını bir yönüyle anlamak mümkündür. Ancak genç biri böyle haldeyse, o haldeki gençler her geçen gün artıyorsa, vay o topluma, yazık o Ülkeye. 

Geçen gün bir tanıdığım anlattı. Şöyle  dedi: “Lise mezunu bir evladım var. Ne üniversite sınavına girmeyi düşünüyor, ne de başka bir hedefi var. Ben de sordum. “Peki ne yapıyor?” Cevap şöyleydi: “Sabahtan akşama dek, odasında sanal oyun oynuyor ve yalnızca ara-sıra yemek ve tuvalet ihtiyacı olduğunda odasından dışarı çıkıyor.” Bu bir felakettir. Bu bir kayboluştur. Bu bir dram ve müthiş bir trajedidir. Vallahi o genci ve o haldeki hedefsiz tüm gençleri düşündüğümde içimi hüzün kaplıyor. Yüreğim parça parça oluyor.  Adeta kahroluyorum.

Tüm Devlet görevlilerini bu sorunu çözmeye çağırıyorum. Bırakın yol, köprü,  bina inşaa etmeyi bırakın da bu büyük sorunu çözün. Ey Devlet Yetkilileri, lütfen gençleri hedefsizlik girdabından kurtarın. 

Feriduddin Attar Pendname isimli kitabında şöyle seslenir: ‘’Ey Genç, pazara git kendine bir dert (hedef) satın al. Bulamazsan gel benden ödünç al.” Burada kastedilen şudur: Ey Genç bir hedef belirle. Hedef belirleyemezsen gel bana, sana bir hedef göstereyim.” 

Evet, bende bu kadar. Söyleyeceklerim bunlar. Bir de şiir ile sesleneyim, her zaman ki gibi.

İşte bu gün yazdığım şiir:

HEDEFİN VARSA*

 

*”Kader, gayrete aşıktır.”

Yunus Emre

 

Allah için çık yola, yılmadan, bıkmadan yürü.

Yık engelleri, yık kaleleri, yık en yüksek suru.

Ezelden ebede dek, taşı hep bu şuuru:

"Hedefin varsa, gidersin, yol senden korkar."

Şuur ile hedefe gidersin kendinden emin.

Sert adımlarla yürür, atında ezilir zemin.

Önemi yok, önemi yok, hiçbir mevsimin.

"Hedefin varsa, dinlemezsin ne soğuk, ne kar."

Aşılır en sarp dağlar, geçilir nice dehliz.

Çözülür tüm sırlar, kalmaz hiçbir esrangiz.

Her nehri bekler, elbet koskoca bir deniz.

"Hedefin varsa, su mecrasında durmaz akar."

Allah Nur ve huzur versin ufkuna, ufkuma.

Azimle hep çalış, hep çabala, yatma, uyuma.

Dikkat et, bak sağa-sola kafana gömme kuma.

“Hedefin varsa, bütün yollar zafere çıkar.”

Her daim danış, dinle nasihat, dinle öğüt.

Tüm hazırlıkları yap, "bismillah" de, öyle git.

Kalsan tek başına, asla taşıma tereddüt.

"Hedefin varsa, yürürsün, herkes sana bakar."

"Hedefin varsa, varırsın, herkes sana bakar."

Vesselam.