Halkın ve Hakkın adamı Erdoğan
Olmak, ya da; Olmamak !...
Halk adamı ve hakk adamı olmak !
Bunların birinden birinin olmasının dahi, bu toplumda çok büyük karşılığı var.
Ama ikisinin de bir kişi de olması;
Hem Allah katında, hem de kul katında çok ciddi bir değeri ve anlamı vardır.
Siyaset de vizyon şart !
Lider de adalet şart !
Ama bu vizyon ve adaletin bir liderde olması gerekiyor ise;
“O” da Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da fazlası ile var !
Olmasa idi;
16 yıl tek başına iktidar olup, halkın sevgisini kazanabilir miydi ?
Hâlâ bugün dahi, halkın kendisinden beklentileri had safhada devam ediyor.
Taraflı! Tarafsız!
İşte burada onun gerçek anlamda merhameti,
Vizyonu,
Adaleti,
Ve yaptığı icraatların önemi ortaya çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a diktatör demek çok büyük bir vicdansızlıktır !
Diktatör kendisinden başka kimseyi görmeyen,
Siyasi yaşam şansı vermeyen bir lider profilidir !
Kaldı ki, hal böyle olsa; halkın ezici oylarıyla seçilen,
Her gün büyüyen sevgi seli içinde görev yapan bir lider olabilir miydi?
Siyaset zor, çıkmazları çok, mantığı az…
Bir o kadar da acımasız!
Hatayı kabul etmeyen bir satrançtır.
Halkı üzerseniz?
Halk sizi o makamdan indirir!
Halkın gönlüne girerseniz;
Halk sizi yüceltir!
Benim burada kişisel bir övgüm yok.
Halkın içinden biri olarak öngörülerimi yazmak bizlerin görevi sadece…
Türkiye’nin bu zor günlerde kenetlenmeye ihtiyacı var!
Gün; kişilerin değil, halkın beklentilerini yerine getirme günüdür!
Unutulmasın ki;
Türkiye’den başka bir TÜRKİYE yok!
Sayın Erdoğan, geçtiğimiz günlerde;
Sevindirici bir haber verip, yerli otomobil ortak girişim grubunu açıkladı…
Bu ülke için geç kalınmış,
Ama;
Bugüne nasip olmuş bir atılımdır.
Hizmet! Hizmet! Hizmet!...
Siyasetin dili bu olmalıdır.
Kısır kavgalara değil; Sayın Erdoğan gibi liderlere bu ülkenin ihtiyacı var.
1000 yıllık medeniyeti Cumhurbaşkanımız üzerinden yok etmeye çalışıyorlar…
Buna izin veremeyiz!
Vermemeliyiz!
Halkın adamı ve Hakk’ın kulu olan Erdoğan’a sahip çıkan bir halkın;
Kalkınmasını görmek hiç zor değil…
Hem de; hiç…
