HALK BÖLÜNDÜ MÜ
Başkanlık sistemi referandumunda,
Evet ve hayır oyları başa baş çıktı.
Bu oylama her ne kadar cumhurbaşkanlığı oylaması ise de,
Sanki siyasi anlayışta da değişiklik oldu.
Muhafazakar oylarda azalma,
Seküler oylarda yükselme oldu.
CHP kanadı, bu oyları kendi hanesine yazdı.
***
Referandumdan sonra ABD dış işleri bakanlığı bir açıklama yaptı.
“Türkiye, tam ortadan ikiye bölündü” dedi.
Bu gerçekten öyle mi oldu?
CIA, Ülkelerdeki siyasi ve sosyal gelişmeleri,
Kitle psikolojisindeki değişmeleri devamlı takip eder.
Çünkü, küresel emperyalizm, dünya hakimiyetini korumak zorundadır.
Onun için de Ortadoğu’yu elinde tutması lazımdır.
Ortadoğu ABD için iki sebepten önemlidir.
Birincisi, enerji kaynakları ve petrol,
İkincisi de İsrail’in güvenliği ve büyümesi….
Bunun için de Türkiye’yi kontrol etmelidir.
Daha doğrusu Türk milleti, lider bir millet olarak,
Denetim alında olmalıdır.
***
Türk milleti, muhafazakar bir millettir.
Dinine, töresine, ailesine bağlıdır.
Milli duyguları yüksek, cesur ve fedakar bir topluluktur.
Şehit ailelerinin, sınırdaki askerlerin,
Söz ve davranışlarına bakarsanız görürsünüz.
1950 yılından beri Türk milleti oylarını muhafazakar partilere kullandı.
Sekülarizmin ve Batı emperyalizmin kültür kuruluşu CHP dir.
Bu güne kadar CHP, Türkiye’de hep oyların % 30unu almıştır.
Yüzde yetmiş muhafazakar oylar olmuştur.
Sadece 2000 li yıllardan sonra bu oylara,
Bölücü partilerin meşrulaşmasıyla % 5 kadar daha,
Muhafazakar oylarda kayıp oldu.
Bilhassa muhafazakar Kürtler, ayrılıkçı partilere kaydı.
***
2000 li yıllardan sonra, emperyalizmin baskısı ile,
Bölücülere verilen tavizler,
Muhafazakar kesimin ana unsuru olan ülkücüleri,
Üzdü ve iktidar partisine karşı kırgınlığa sebep oldu.
Devlet, millet ve İslam açısından hassas olan ülkücüler,
Referandumda çoğunlukla hayır kullandı.
Bunu fırsata çevirmeye çalışan laik ve Batıcı kesim,
Atatürk, cumhuriyet ve devletin bölünmezliği temasını işleyerek,
Ülkücüleri kışkırtmaya çalışmaktadır.
***
Üzülerek ifade edelim ki,
Ülkücülerin sekülerleşmesi,
Devletin ve milletin varlığını tehlikeye sokmaktadır.
İYİ partinin kurucularının liberallerden teşekkül etmesi,
Ülkücüleri de bölmüştür.
Önümüzdeki 2019 seçimleri, bu bakımdan da değerlendirilmelidir.