1) Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'ye: Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu partiyi marjinal sol yapıların oyuncağı haline getirdiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu partiyi döndüler, dolaştılar marjinal sol yapıların maskotu, oyuncağı, payandası haline getirdiler" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi'ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Partimizi kurduğumuzdan bugüne, yani 23,5 yıl boyunca zorlu, çetin, engebeli, fakat bir o kadar da şerefli, önemli, hasbi bir yolda sabırla yürüyoruz. Çeyrek asra yaklaşan bu yolculuğumuzun her bir kilometresini, her bir adımını milletimize hizmet aşkıyla, milletimize hizmet sevdasıyla kat ettik. Türkiye’nin yedi bölgesine, 81 vilayetine, 783 bin kilometre karenin alanın her bir karışına, 85 milyon vatandaşımızın her birine hizmetlerimizle ulaşmanın, her bir insanımızın gönlüne taht kurmanın çabası içinde olduk. Bu kutlu mücadelenin mihmandarlığını hep kadınlarımız yaptı.
Konuşmamın hemen başında, 14 Ağustos 2001'den beri davamıza, hareketimize ve partimize omuz vermiş, millete hizmet mücadelemizde bizleri yalnız bırakmamış tüm hanım kardeşlerime teşekkür ediyorum. Kadın kolları başkanlığımızda görev yapmış eski başkanlarımıza, Kadın Kolları çatısı altında ter dökmüş tüm kardeşlerime aynı şekilde buradan şükranlarımı sunuyorum.
Kıymetli kardeşlerim, 12 Ekim’de başladığımız kongrelerimizi, hep söylediğimiz gibi, bir bayrak yarışı anlayışıyla gerçekleştiriyoruz. Emektarlarımızın deneyimini, gençlerimizin dinamizmiyle harmanlayarak, yeni yüzlerle kadrolarımızı güçlendirerek kongre sürecimizi yönetiyoruz.
MUHALEFET KURULTAY YAPARKEN BİZ YENİLENİYORUZ
Muhalefet, kurultayları tasfiye aracı olarak kullanırken biz ise yenileniyor, tazeleniyor, kardeşliğimizi daha da perçinliyoruz. Ne büyük bahtiyarlık ki bizim kongrelerimizde yumruklar değil, yürekler konuşuyor. Kongrelerimizde sadece teşkilat mensuplarımız değil, aynı zamanda gönüller buluşuyor, kalpler kucaklaşıyor. Hiçbir kargaşanın, düzensizliğin, saygısızlığın yaşanmadığı, sandalyelerin ve hakaretlerin havada uçuşmadığı, işte bugün burada olduğu gibi bir şölen havasında kongrelerimizi teker teker tamamlıyoruz.
Geçen hafta Gençlik Kollarımızın 7. Olağan Kongresi'ni yine büyük bir coşkuyla icra etmiş ve 4 yıl sonra bir nöbet değişimine gitmiştik. Bugün de Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığımızda bir görev ve kan değişimi yaşanıyor. Evvel emirde 4 sene boyunca Kadın Kolları Başkanlığı görevini örnek bir başarıyla yerine getiren Düzce Milletvekilimiz Ayşe Keşir kardeşimize emekleri, gayretleri ve fedakarlıkları için teşekkür ediyorum. Ayşe Hanım ve ekibi iş hayatından kadına yönelik şiddetle mücadeleye, afetlerden sosyal politikalara kadar geniş bir yelpazede geride iz bırakan projelere imza attılar. Kendilerini bir kez daha şahsım, ailem, partim adına tebrik ediyorum.
Başkan olarak mesuliyeti son derece ağır bir vazifeyi üstlenen İstanbul Milletvekilimiz Tuğba Işık Ercan kardeşime de yüce Mevla'dan üstün muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Tuğba Hanım da İstanbul teşkilatlarımızda yetişmiş, geçmiş dönemde Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeliğimizi yapmış, bu hareketin içinden gelen bir kardeşimizdir. Tuğba Hanım'ın teslim aldığı bayrağı her alanda çok daha yukarılara taşıyacağına inancım ve itimadım tamdır.
MÜCADELEMİZ ŞAHSİ DEĞİL, MİLLET İÇİNDİR
Her fırsatta vurguladığım bir hususu bugün tekrar ifade etmek istiyorum. Bakın bizim mücadelemiz şahsi ikbal, kişisel kariyer mücadelesi değildir. En tepeden en ücra birimine kadar hepimiz görevimiz ne olursa olsun ülkeye ve millete hizmet davasının neferleriyiz. Kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, ana kademesiyle bir bütün olarak Türkiye'yi yüceltmenin, demokrasimizi güçlendirmenin, milletimizi asırlık hayalleriyle buluşturmanın samimi mücadelesini veriyoruz.
"İPİ GÖĞÜSLEYENE KADAR DURMADAN KOŞACAĞIZ"
Dikkatinizi çekerim. Biz kısa mesafe koşucusu değiliz, biz pazara kadar yol arkadaşlığı yapan insanlardan da değiliz. Her birimiz sonunda hakkın rızası ve halkın duasını olan, uzun ve yorucu bir maratonun koşucularıyız. İnşallah bu yolda da enerjimizi, sabrımızı, heyecanımızı ve direncimizi asla kaybetmeden, ipi göğüsleyene kadar durmadan koşacağız. Şunu lütfen unutmayınız, değerli arkadaşlarım. Millete hizmet yolunda kırılmak, darılmak, küsmek, yarıştan kopmak gibi bir lükse, şahsım dahil hiçbirimiz sahip değiliz. Bugüne kadar böyle yanlış bir anlayışı kapımıza yaklaştırmadık. İnşallah bundan sonra da bu tür marazları bünyemize sirayet ettirmeyeceğiz.
TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKA STRATEJİSİ
Türkiye, dış politikada usta bir satranç oyuncusu gibi yaptığımız stratejik hamlelerle bölgemizde ve dünyada anahtar konuma gelmeye başladı. Tarihimizden, kültürümüzden, kadim devlet geleneğimizden tevarüs ettiğimiz zengin birikimle ülkemizi özlemini duyduğu güç ve ağırlığa hızla kavuşturuyoruz.
SURİYE İLE ÖNEMLİ KARARLAR ALINDI
İşte dün önemli bir misafirimizi Ankara'mızda ağırladık. Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara ve heyeti, tarihi bir kavşakta ülkemize çok kritik bir ziyarette bulundu. Güvenlikten yeniden inşaya faaliyetlere, ticaretten ulaştırmaya, ekonomiden beşeri ilişkilere, birçok konuyu kendisiyle değerlendirdik. İki komşu ülke olarak geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık.
EKONOMİK BAŞARILAR VE İHRACAT REKORLARI
Pazartesi günü iki müjdeli haber aldık. Ocak ayı ihracat rakamımız 21 milyar 164 milyon dolarla rekor kırdı. Son 12 ay yıllıklandırılmış ihracatımız 263 milyar dolara yükseldi. Savunma ve Havacılık Sanayi ihracatımız ise ocak ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 artışla 383 milyon dolar oldu. Ülkemizin şimdilik ve en uzun menzilli füzesi olan Tayfun füzesinin test atışı tam isabetle ve başarıyla gerçekleştirildi.
2) İBB Başkanı İmamoğlu hakkında 3 ayrı suçtan iddianame: Siyasi yasak ve 7 yıl 4 aya kadar hapis istendi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu hakkında, katıldığı bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle "terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Başsavcı Akın Gürlek "mağdur" sıfatıyla yer aldı. İddianamede, İmamoğlu'nun katıldığı bir panelde Başsavcı Akın Gürlek hakkında kullandığı ifadelerde suç unsurları bulunduğu tespit edildiği ve bu nedenle resen soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yapan Akın Gürlek'in geçmişte de terör suçlarına bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu anımsatılan iddianamede, Gürlek'in görev yaptığı dönemlerde ve halen terör örgütü DHKP/C başta olmak üzere çeşitli terör örgütlerince hedef haline getirildiğinin bilindiği kaydedildi.
"İMAMOĞLU'NUN AÇIKLAMALARI GÜRLEK'İ HEDEF GÖSTERDİ"
Gürlek'in terör örgütlerinin çeşitli basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında açık kimlik bilgileri ve fotoğrafının yayımlanarak tehdit edildiğine dikkat çekilen iddianamede, İmamoğlu'nun söz konusu konuşmasıyla Gürlek'i hedef göstererek, "terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme" suçunu işlediği ifade edildi.
İddianamede, İmamoğlu'nun aleni şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini sürdüren mağdur Akın Gürlek'i küçük düşürmeye yönelik ve küçültücü ifade niteliğinde olduğu vurgulandı. Söz konusu ifadenin düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, suça konu ibare ve konuşmanın da ayrıca bir bütün halinde kişinin saygınlığına zarar vermeyi amaçladığı ve görüş açıklama niteliğinde bulunmadığı, eylemin ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı belirtildi.
İmamoğlu'nun konuşmasında Başsavcı Gürlek ve aile yakınlarının hedef alındığı, zarara veya kötülüğe uğratılacağını içeren ifadeler kullanıldığı aktarılan iddianamede, "Fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, bu haliyle şüphelinin tehdit suçunu işlediği anlaşılmıştır." değerlendirmesi yer aldı.
İMAMOĞLU'NA YÖNELİK YARGIYI ETKİLEME SUÇLAMASI
İddianamede, Ekrem İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında, mahkemelerde bilirkişi olarak görevli bir kişiyi, görevli tek bilirkişi gibi göstererek gerçeğe aykırı şekilde soruşturma şüphelileri lehine karar verilmesi amacıyla alenen hedef gösterdiği ve bu amacıyla ismini açıkladığı, dolayısıyla "yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs etmek" suçunu işlediği tespit edilmiştir. Bu kapsamda soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ayrıca, iki olayın bir arada değerlendirilmesi sonucu, Ekrem İmamoğlu'nun görevinden kaynaklanan konumunu ve nüfuzunu kullanarak basın önünde yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı ve mensubu olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığı ifade edildi.
HAPİS VE KAMU GÖREVİNDEN YOKSUN BIRAKILMA TALEBİ
İddianamede, Ekrem İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Ayrıca, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen hükme göre, İmamoğlu'nun kasten işlediği suçtan dolayı hapis cezasına mahkum edilmesi halinde, sürekli, süreli veya geçici kamu görevi üstlenmesinin engellenmesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ya da diğer kamu görevlerinden yoksun bırakılması talep edildi.
İddianame, değerlendirilmek üzere ağır ceza mahkemesine gönderilmiştir. Mahkeme heyetinin incelemesi devam ediyor.
3) Trump'tan skandal açıklama: ABD, Gazze'yi 'devralacak', Gazzeliler başka yere yerleşmeli
ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni devralarak buraya "uzun vadeli" şekilde sahip olacağını ve "güvenlik amacıyla" gerekmesi halinde buraya Amerikan askerlerinin konuşlandırılabileceğini belirtti.
ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Gazze'nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze'deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savundu.
Trump, "ABD, Gazze Şeridi'ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız." ifadesini kullandı.
"Filistinlilerin Gazze'ye geri dönmek istemelerinin tek nedeni başka alternatiflerinin olmaması." diyen Trump, bölgedeki yaklaşık 1,8 milyon Filistinlinin komşu ülkelerde inşa edilecek birden çok yeni yaşam alanına gideceğini ve orada daha iyi şekilde yaşayacağını savundu.
Gazze'de ne yapılması gerekiyorsa onu yapacaklarını söyleyen Trump, Gazze için, "Bu barışı sağlayacağız ve orayı kalkındıracağız. Binlerce istihdam yaratacak ve tüm Orta Doğu'nun gurur duyacağı bir şey olacak." yorumunu yaptı.
4) Dışişleri Bakanı Fidan: Trump'ın Gazze planı kabul edilemez
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan "ABD Başkanı Trump'ın Gazze çıkışı dünya için de şaşkınlığa neden oldu. Trump'ın Gazze planı kabul edilemez. Tehcir meselesi ne bölgenin ne bizim kabul edebileceğimiz bir durum. Bunu düşünmek bile abesle iştigal. Tartışmaya açılması bile yanlış" açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu.
Fidan, Suriye Cumhurbaşkanı Şara'nın dünkü ziyaretinin önemli olduğunu belirterek Şara'nın cumhurbaşkanı seçildikten sonra ikinci ziyaretini Türkiye'ye, ilk ziyaretini Suudi Arabistan'a yaptığını ifade etti.
Suriye'de son 2 ayda görülen gelişmelerin belli bir tempoyla ivmelendiğinin görüldüğünü kaydeden Fidan, bu gelişmelerin hepsinin de olumlu seyrettiğini dile getirdi.
Fidan, hem bölge ülkelerinin hem uluslararası toplumun, yeni yönetime yaklaşımının fevkalade olumlu olduğuna işaret ederek yeni yönetimin de sorumlu davrandığına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Şara arasında dün yapılan görüşmelerde iki ülke arasında daha önce çözüme kavuşma imkanı olmayan, dondurulmuş konuları ele alma imkanı olduğunu aktaran Fidan, "Suriye'nin yeniden yapılandırılmasında, ayağa kaldırılmasında, temel hizmetlerin halka iletilmesinde Türkiye'nin ne türden bir rolü olabilir, bunlar hep masaya yatırıldı. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız belediye başkanlığı döneminden beri özellikle sosyal konulara, sosyal hizmetlere çok ağırlık veren bir siyasi lider. Halkın içinde bulunduğu durumu tabii ki bütün detaylarıyla görebiliyor, okuyabiliyor." dedi.
"ŞARA İLE GÜVENLİK, TERÖRLE MÜCADELE KONULARI ELE ALINDI"
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teker teker Suriye'de ne kadar enerjiye ihtiyaç olduğunu, hastane ve ulaşım konularını büyük bir detay ve titizlikle üzerinden geçme imkanı olduğunu anlatarak "Onun dışında bizim iki ülke arasında sınır güvenliği, ticaretin artırılması, bölge ülkeleriyle olan bağlantısallık konusu başta olmak üzere, güvenlik konuları da ele alındı. Tabii güvenlik konuları YPG'nin nasıl çözüleceği meselesi başta olmak üzere DEAŞ'le mücadele, sınır güvenliği, bölge ülkeleriyle bu konuda atılabilecek adımlar. Böyle bir geniş yelpazede konular ele alındı." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bütün konuların üstünde büyük bir titizlikle durduğunu söyleyen Fidan, bunun "çok verimli bir görüşme" olduğuna inandığını dile getirdi.
Fidan, bu türden etkileşimlerin Şam'daki yeni yönetim için fevkalade önemli olduğunu vurgulayarak böylece bölgedeki önemli ülkelerin muhataplarının ne hissettiğini, düşündüğünü ve beklediğini bire bir öğrenme imkanı olduğunu ifade etti.
Bakan Fidan "Sayın Şara'nın PKK/YPG konusunda kafasının son derece net olduğunu gördüm. Bu netlik Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçlarını tatmin edecek düzeyde." dedi.
Diğer taraftan Şam'daki yönetimin de kendi vizyonunu ve düşüncelerini aktarabildiğini ve böyle bir işbirliği modeli olduğunu belirten Fidan, yeni dönemde Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin çok büyük bir ivmeyle hız kazanacağına dikkati çekti.
"DESTEĞE İHTİYACIMIZ YOK"
Fidan, Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu vurgulayarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde savunma sanayisine ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi.
"Savunma ve milli güvenlik sistemimizi çok büyük oranda reforme ettik. İstihbarat alanında, diplomasi alanında, askeri alanda, muazzam yetenekler kazandık. Bize dışarıdan tehdit gelmediği sürece, bizim çok fazla bu konularda başkasının desteğine ihtiyacımız yok." diyen Fidan, şunları kaydetti:
"Bizim canımızı yakan, sıkan konular, bölgemize bizim sınırlarımızın ötesinde başlayan problemler, bize tehdit oluşturan problemler… Bizim Ahmet Şara'dan bir numaralı beklentimiz, yeni yönetimden, kendi ülkesindeki sorunlara sahip çıkması, çözmesi. Türkiye için, bölge için tehdit eden konulara vaziyet etmesi. Biz bunu Suriye'den de bekliyoruz, Irak'tan da bekliyoruz, İran'dan da bekliyoruz. Onlar da haliyle bizden beklemek durumundalar. Biz nasıl etrafımızdaki ülkeler için tehdit üretmiyorsak etrafımızdaki ülkelerin herhangi bir nedenle bize tehdit üretmemesi, bizim için bir numaralı öncelik."
"IRAK, TERÖR ÖRGÜTÜ PKK GERÇEĞİNİ GÖRDÜ"
Bakan Fidan, "Irak’la bizim ortaya koyduğumuz mekanizmada terörle mücadele belli bir noktaya geldiklerini görüyoruz. PKK Irak'tan tamamen elimine olmalı. Irak, terör örgütü PKK gerçeğini gördü. Silahlı grupların olduğu yere dünyanın bakışını idrak ettiler." dedi.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Dışişleri Bakanı Fidan, "Terörsüz Türkiye için hiç kimseden icazet beklemeden sadece ülkenin lehine, ülkenin bağımsız kararıyla bu kavgayı verebilmek fevkalade önemli." ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, "Sayın Bahçeli'nin çıkışlarını, gerçekten terörün altından halıyı çekme konusunda fevkalade önemli çıkışlar olarak değerlendiriyorum." dedi.
Fidan, DEAŞ'la mücadelede bölgesel inisiyatif alarak Türkiye, Irak, Suriye ve Ürdün arasında ortak mekanizma kurulmasını hedefleyen adımlar atacaklarını açıkladı.
"TEHCİR MESELESİ KABUL EDEBİLECEĞİMİZ BİR DURUM DEĞİL"
Bakan Fidan, Trump'ın Gazze planı hakkında, "Trump'ın Gazze planı kabul edilemez. Tehcir meselesi ne bölgenin ne bizim kabul edebileceğimiz bir durum. Bunu düşünmek bile abesle iştigal. Tartışmaya açılması bile yanlış." dedi.
Dışişleri Bakanı Fidan, "Gazze'nin kendi halkını denklem dışı bırakmaya çalışan bütün inisiyatiflere karşıyız." ifadelerini kullandı.
"DÜNYADA ORMAN KANUNUNA DOĞRU İLERLENİYOR"
Bakan Fidan, “Dünyada bir orman kanununa doğru ilerlendiğini, kimsenin diğerinin ihtiyacını düşünmeden 'Yapıyorum çünkü güçlüyüm' felsefesini uygulamaya koyduğunu görüyoruz.” dedi.
Dışişleri Bakanı Fidan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nisan ayında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi çerçevesinde bir araya geleceğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Miçotakis görüşecek
Dışişleri Bakanı Fidan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nisan ayında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi çerçevesinde bir araya geleceğini açıkladı.
TÜRK DÜNYASI BİRLİĞİ
Hakan Fidan, "Türk Dünyası birliği fikrini biz bir mefkure olmasının da ötesinde pratiğe dönüştürüp somut adımlar atılması için elimizden geleni yapıyoruz." dedi.
5) Hamas'tan Trump'ın açıklamalarına tepki: Sözleri gülünç ve saçma. Bölgeyi ateşe sürükleme potansiyeli var
Trump’ın Gazze’ye ABD askerlerinin konuşlanabileceğini söylemesinin ardından Hamas’tan çok sert bir açıklama geldi.
Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ne "uzun vadeli" sahipliğinin söz konusu olabileceğini ve gerekmesi halinde "güvenlik" için buraya Amerikan askerlerinin konuşlandırılabileceğini söyledi.
Hamas, Trump'ın "Filistinlilerin Gazze'den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığı" açıklamasını reddetti.
Hamas, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Filistinlilerin Gazze'den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunduğu açıklamasını reddettiğini duyurdu.
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri, Telegram'dan yaptığı paylaşımda, Trump'ın açıklamasına sert tepki gösterdi.
Ebu Zuhri, açıklamasında "Trump'ın, 'Gazze Şeridi halkının gitmekten başka çaresi yok.' şeklindeki açıklamalarını reddediyor, bunu bölgede kaos ve gerginlik yaratma reçetesi olarak görüyoruz." ifadesini kullandı.
Gazze Şeridi sakinlerinin bu planların icraata dökülmesine izin vermeyeceğini belirten Ebu Zuhri, yapılması gerekenin Filistin halkını topraklarından sürmek değil, işgal ve saldırıların sona erdirilmesi olduğunu vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump, Oval Ofis'te düzenlediği imza töreninin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze'nin tamamen bir yıkım alanı olduğunu ve yaşanılabilir bir ortamın kalmadığını belirterek, "Eğer doğru toprak parçasını bulabilirsek ve onlara gerçekten güzel yerler inşa edebilirsek bence bu Gazze'ye geri dönmekten çok daha iyi olur." demişti.
6) Almanya'dan Trump'ın açıklamalarına tepki: Gazze tıpkı Batı Şeria ve Doğu Kudüs gibi Filistinlilere aittir
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Batı Şeria ve Doğu Kudüs gibi Gazze'nin de Filistinlilere ait olduğunu belirtti. Baerbock, "Bu, yeni acılar ve yeni nefretlere yol açacaktır" diyen Baerbock, "Filistinlilerin iradesi dışında bir çözüm olmamalıdır" ifadelerini kullandı.
7) Polonya: Filistinliler olmadan Filistin hakkında karar verilemez
Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrzej Szejna, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki Filistinlileri zorla yerinden etme planına ilişkin, "Filistinliler olmadan Filistin hakkında karar verilemez" dedi.
8) 'Gazze Kasabı' Netanyahu ABD'de "Gazze'deki işi bitirmeleri" gerektiğini savundu
Katil İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Donald Trump'ı ABD'de ziyaret etti. Siyonist Netanyahu, İsrail'in "geleceğini güvence altına almak" ve "bölgede barışı getirmek" iddiasıyla "Gazze'deki işi bitirmeleri" gerektiğini savundu.
Gazze kasabı Netanyahu, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Trump'a "Sen İsrail'in Beyaz Saray'da sahip olduğu en büyük dostusun." övgüsünde bulunan Netanyahu, Trump'ın ilk başkanlık döneminde, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması, ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması ve İsrail'in Golan Tepelerini ilhakını savunmasını anımsattı.
Netanyahu, Trump'ın İsrail-Hamas arasındaki son ateşkese etkisine, göreve gelmesinin hemen ardındana Filistinlilere insani yardım sağlayan Birleşmiş Milletler kuruluşlarından ABD desteğini çekmesine değinerek, "Bayanlar ve baylar, bunların hepsi sadece iki haftada oldu. Dört yıl sonra nerede olacağımızı hayal edebiliyor musunuz? Ben edebiliyorum." İfadelerini kullandı.
İncil’in, "İsrail halkının aslanlar gibi yükseleceğini" yazdığını dile getiren Netanyahu, “Ve biz bugün yükseldik, Yahuda Aslanı'nın kükremesi Orta Doğu'da yüksek sesle duyuluyor. İsrail hiç bu kadar güçlü olmamıştı.” dedi.
Netanyahu, İsrail'in Gazze'de üç hedefi olduğuna değinerek, bunların "Hamas'ın askeri ve yönetim yeteneklerini yok etmek, tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve Gazze'nin bir daha asla İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlamak" olduğunu öne sürdü. Netanyahu, "Sayın Başkan, görüştüğümüz gibi geleceğimizi güvence altına almak ve bölgemize barışı getirmek için Gazze'deki işi bitirmeliyiz." ifadelerini kullandı.
"TRUMP BUNU ÇOK DAHA ÜST BİR SEVİYEYE TAŞIYOR"
Gazetecilerin, Trump'ın "ABD'nin Gazze Şeridi'ni devralacağı” ve “Gazzelilerin başka bir yere tehciri” konusundaki açıklamaları hakkında ne düşündüğünü sorması üzerine Netanyahu, "Başkan Trump bunu çok daha üst bir seviyeye taşıyor. O toprak parçası için farklı bir gelecek görüyor." yanıtını verdi.
Netanyahu, Trump'ın "başkalarının reddettiği şeyleri söylediğini" ifade ederek, "Onun farklı bir fikri var ve bence buna dikkat etmeye değer. Bu (Gazze) hakkında konuşuyoruz. Bunu insanlarıyla, ekibiyle araştırıyor. Bence bu tarihi değiştirebilecek bir şey ve gerçekten bu yolu takip etmeye değer." dedi.
Trump’ın defalarca başarısız olmuş geleneksel düşünceleri delmeye istekli olduğunu dile getiren Netanyahu, "Kalıpların dışına çıkıp yeni fikirler üretmeye istekli olmanız, tüm bu hedeflere ulaşmamıza yardımcı olacaktır." dedi.
ABD Başkanı Trump, aynı basın toplantısında, ABD'nin Gazze Şeridi'ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını ifade etmişti.
Gazze'nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze'deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.
“DEVASA YIKIM ALANI”
Gazze'nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu belirten Trump, Gazze'deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savundu.
Trump, "ABD, Gazze Şeridi'ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız." dedi.
"Filistinlilerin Gazze'ye geri dönmek istemelerinin tek nedeni başka alternatiflerinin olmaması." ifadelerini kullanan Trump, bölgedeki yaklaşık 1,8 milyon Filistinlinin komşu ülkelerde inşa edilecek birden çok yeni yaşam alanına gideceğini ve orada daha iyi şekilde yaşayacağını savundu.
Gazze'de ne yapılması gerekiyorsa onu yapacaklarını dile getiren Trump, Gazze için, "Bu barışı sağlayacağız ve orayı kalkındıracağız. Binlerce istihdam yaratacak ve tüm Orta Doğu'nun gurur duyacağı bir şey olacak." dedi.
"UZUN VADELİ SAHİPLİK POZİSYONU GÖRÜYORUM"
ABD'nin Gazze'deki olası pozisyonuna yönelik açıklamalar yapan Trump, "Orada uzun vadeli bir sahiplik pozisyonu görüyorum ve bunun belki de tüm Orta Doğu'ya büyük bir istikrar getireceğini görüyorum." ifadelerini kullandı.
ABD'nin Gazze Şeridi'ne sahip olması ve orayı "geliştirmesi" fikrini konuştuğu herkesin sevdiğini kaydeden Trump, bu şekilde orada binlerce kişiye istihdam yaratacaklarını belirtti.
“ASKER GEREKİRSE GÖNDERECEĞİZ”
Ayrıca Trump, Gazze Şeridi'nde güvenliği sağlamak için ABD askerlerinin bölgeye gitmesi olasılığına yönelik bir soruya yanıt verirken, bu olasılığı göz ardı etmediğini söyledi.
Trump, asker gönderme ihtimali sorusuna, "Eğer gerekirse bunu yapacağız." yanıtını verdi.
GAZZE ŞERİDİ'Nİ "ULUSLARARASI" BİR YER HALİNE GETİRME PLANI
ABD Başkanı Trump, Gazze'nin tekrar inşa edilmesinden sonra orasıyla ilgili ne hayal ettiği yönündeki soruya cevap verirken, Gazze Şeridi'nin dünyanın farklı yerlerinden insanların yaşadığı "uluslararası" bir yer olmasını hayal ettiğini söyledi.
ABD Başkanı, "Bence orayı uluslararası, inanılmaz bir yer haline getireceksiniz. Gazze Şeridi'ndeki potansiyel inanılmaz. Orada tüm dünyadan temsilciler olacak ve orada yaşayacaklar. Tabii Filistinliler de orada yaşayacak. Tarihten ders almak zorundasınız. Tarihin tekerrür etmeye devam etmesine izin veremeyiz. Olağanüstü olabilecek bir şey yapmak için elimizde bir fırsat var." şeklinde konuştu.
"İSRAİL'İ VE GAZZE'Yİ ZİYARET EDECEĞİM"
Orta Doğu'yu ziyaret edip etmeyeceğine ilişkin soruya Trump, "İsrail'i çok seviyorum. Orayı ziyaret edeceğim, Gazze'yi de ziyaret edeceğim, Suudi Arabistan'ı da ziyaret edeceğim. Orta Doğu'daki diğer yerleri de ziyaret edeceğim. Orta Doğu inanılmaz bir yer, çok canlı, bu yüzden gerçekten güzel yerlerden biri ve harika insanları var." cevabını verdi.