Gündem

Günün Özeti (04.02.2025 Salı)

04.02.2025 Salı tarihinin öne çıkan gelişmelerinden derlediğimiz "Günün Özeti (04.02.2025 Salı)” başlıklı videomuz ile siz de yoğun gündeme sadece dakikalarınızı ayırarak hakim olabilirsiniz.

Loading...

Abone Ol

1) Suriye Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Şara, Ankara'ya geldi

Suriye Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Ankara'ya geldi.

Şara'yı taşıyan uçak, Ankara Esenboğa Havalimanına indi.

Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan Beştepe'ye gelen Ahmed Şara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşüyor. 

Dün sosyal medya platfotmu X'te bir paylaşım yapan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Şara'nın Suriye'deki son gelişmelerin yanı sıra ülke ekonomisinin yeniden inşası ve kalıcı istikrar ve güvenliğin sağlanması için olası ortak tedbirleri ele alacaklarını açıklamıştı. 

İLK ZİYARETİNİ SUUDİ ARABİSTAN'A YAPTI

Cumhurbaşkanı Şara, Beşar Esad'ın geçen ay devrilmesinden bu yana gerçekleştirdiği ilk yurt dışı ziyaretinde dün Suudi Arabistan'a gitmişti.

Şara, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüştükten sonra Riyad'dan ayrıldı.

2)  Cumhurbaşkanı Erdoğan: İŞKUR Gençlik Programımızı devreye alıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversite öğrencileri için İŞKUR Gençlik Programı'nın bugün itibarıyla devreye alındığını açıkladı. Programda günlük bin 83 ödeme ile 14 gün katılacak öğrencilere 15 bin lira destek verilecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen İŞKUR Gençlik Programının Başlatılması ve Ulusal İstihdam Stratejisi Tanıtım Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, üniversite öğrencileri için İŞKUR Gençlik Programı'nın bugün itibarıyla devreye alındığını açıkladı. Programda günlük bin 83 ödeme ile 14 gün katılacak öğrencilere 15 bin lira destek verilecek.

Mehmet Akif Ersoy'un şiirinden bir bölümünü okuyan Erdoğan, “Beka-yı hak tanıyan, sa’yi bir vazife bilir. Çalış, çalış ki, beka sa’y olursa hak edilir” dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;

"HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ"

Eğer büyük ve güçlü Türkiye tasavvurumuzu kuvveden fiile çıkarmak, Türkiye yüzyılı hedeflerimize en kısa sürede ulaşmak istiyorsak, millet olarak çalışmak, hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Hiç şüphe yok ki bilgi ve tecrübenin yanında iş ahlakı da bu süreçte esaslı bir yer teşkil ediyor. İnanç ve medeniyet değerlerimiz itibariyle biz, hamdolsun bu konuda çok hassas, çok titiz bir milletiz. “Çalışana ücretini teri kurumadan verin” emri bu konudaki en önemli rehberimiz ve referans kaynağımızdır. Ahi ocaklarından lonca teşkilatlarına, vakıf kültüründen orta sandıklarına, bin yıldır alın terini, el emeğine, millete hizmet sevdasını, imar ve ihya faaliyetlerine derç etmiş köklü bir geleneğin sahipleriyiz. Bu geleneği geleceğe taşımak, yarınlara çok daha güçlü bir Türkiye mirası bırakmak hem devletimizin hem de milletimizin en hayati sorumluluğudur.

Milletimizin oyu ve güveniyle göreve geldiğimiz ilk günden bu yana Türkiye’nin ekonomisini, üretim, yatırım, istihdam ve ihracatta yükseltmeye gayret ettik. İşçisinden memuruna, çiftçisinden esnafına, mühendisinden özel sektör çalışanına kadar herkesin kendisini güvende ve emniyette hissettiği, müreffeh bir Türkiye bizim öncelikli gündemimiz oldu. Sağlık, tarım, ticaret, ulaşım, sanayi, adalet, sosyal güvenlik, teknoloji gibi milletimizi doğrudan ilgilendiren alanlarda Türkiye’nin önündeki engelleri tek tek ortadan kaldırdık. Bir yandan ülkemizin büyüme ve kalkınma sürecine hız verirken diğer yandan adil ve rekabetçi bir düzenin oluşmasını sağladık. Bölgesinde ve dünyada sözü geçen, demokrasi ve kalkınma hamleleriyle küresel ölçekte temaşa eden bir ülkeyi milletimizle sırt sırta vererek adeta yeniden inşa ettik. Üretim ve istihdamı, ekonomi ve maliye politikamızın merkezine yerleştirmek bu suretle büyüme ve kalkınma atılımlarımızı sürdürülebilir hale getirdik. Son dönemde bilhassa istihdam ve nitelikli iş gücü alanında devreye aldığımız programlarla başarı hanemize yepyeni kazanımlar ekledik.

"İŞSİZLİK ORANIMIZ YÜZDE 8,6 SEVİYESİNE GERİLEDİ"

9 Şubat 2024’te hayata geçirilen İş Pozitif Programı ile bir yılda 833 bin 366 kadını çalışma hayatına kazandırdık. İş gücü uyum programından yüzde 90’a yakın bölümü kadınlar olmak üzere 3 ayda toplam 137 bin 476 kişi faydalandı. Alanına hakim, donanımlı ve mesleki becerilere sahip insan kaynağını genişletme hedefiyle geçtiğimiz ay başlattığımız nitelikli iş gücü yetiştirme programımızdan bin 212 kişi istifade etti. 2024 yılında iş başı eğitim programımızla 65 bin 739 kişiye meslek deneyimi kazandırdık. 3 bin 405 kişide mesleki eğitim kurslarımızdan yararlandı.

"İŞ-KUR GENÇLİK PROGRAMI DEVREYE ALINIYOR"

Gençlerimize yönelik bir müjdeyi de bugün burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Üniversite öğrencilerimiz için hazırladığımız İŞKUR Gençlik Programımızı bugün itibarıyla devreye alıyoruz. İŞKUR Gençlik Programıyla gençlerimiz bir yandan üniversitedeki eğitimlerini sürdürürken diğer yandan kendilerini geliştirebilecekleri pek çok alanda bu programa dahil olabilecektir. Program kapsamında katılacakları Ar-Ge faaliyetleri, laboratuvar çalışmaları, akademik ve bilimsel projeler, bilgi ve teknoloji sistemleri gibi birbirinden farklı alanlarda bilgi ve deneyim kazanacaklar.

İŞKUR gençlik programı, her üniversitenin kendi öğrencilerine özel olarak haftalık azami 3 güne kadar kısmi süreli katılım modeliyle uygulanacak. Programdan hane gelirleri asgari ücretin 3 katının altında kalan öğrencilerimiz faydalanacak. Günlük 1083 lira ödemeyle programa ayda 5 gün katılacak öğrencilerimize 5 bin 415 lira, 14 gün katılacak öğrencilerimize ise yaklaşık 15 bin 162 lira tutarında destek vereceğiz. Ayrıca katılımcıların kısa vadeli sigorta primlerini de biz karşılayacağız. Programdan bu yıl 200 bin, önümüzdeki 4 yıl boyunca toplam 1 milyon üniversiteli gencimizin istifade etmesini planlıyoruz. Kampüslerde ve üniversitelerimizin çalışma yaptıkları alanlarda düzenlenecek programlarla öğrencilerimiz iş arama, finansal, okur yazarlık, özgeçmiş hazırlama ve mülakat teknikleri gibi eğitimler de alacaklar. Öğrencilerimiz ve üniversitelerimiz için hayırlı, uğurlu olsun diyorum.

3) CHP lideri Özel: Tüm muhalefetten 279 oyu sağlayıp Bakan Ersoy'un yargılanmasını isteyeceğiz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya yangınından sorumlu tuttuğu Bakan Ersoy'un yargılanması için partilere ziyarette bulunup imza toplayacaklarını söyledi.

"FACİAYA 'CUMHURİYET HALK PARTİSİ'Nİ NASIL BULAŞTIRIRIM?' ÇABASI VAR"

Ne raporda ne bir başka yerde olmayan sorumluluğu sosyal medya faaliyetiyle CHP'ye yüklemeye çalışanların milletin gönlünde yeri olmadığı, herkesin bu meseleyi doğru yerden okuduğunu gördüler. Gözlerine far tutulmuş tavşan gibi hakikatin karşısında hareketsiz kaldılar. 14 gündür kıpırdayamıyorlar. 14 gündür bilirkişi raporu olmaksızın tutuklamalar yapıldı ve 14 gündür hâlen daha Bolu Cumhuriyet Başsavcısı'nın Ankara'dan yediği tazyik üzerine hakikatten "AK Parti'yi nasıl sıyırırım, buraya Cumhuriyet Halk Partisi'ni nasıl bulaştırırım?" bunun çabası var. 

BAKANLARA KARTALKAYA TEPKİSİ

Turizm Bakanı televizyon önüne çıktığında 25 kez "Bilmiyorum, haberim yok, bilemiyorum." diyerek aslında nasıl bir acziyet içinde olduğunu ifade etmişti. Daha sonra kendisinin 2 yıl önce, 3 yıl önce çıktığı bir televizyon programı çıktı. O programda kendi ağzından tane tane "Belediyelerin iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı dediğiniz aslında nedir biliyor musunuz? Yangın belgesidir, itfaiye içeriklidir. Bu belgeyi verirler, bir daha turizm tesislerinde denetleme yapmazlar. Bizde ise öyle değildir. Bizde sınıflandırma belgesi vardır. Bakanlığın belgesi, işletme belgesidir ve bakanlık düzenli olarak buraları kontrol eder, düzenli olarak gider, denetler." diyerek aslında Bolu Belediyesi'nin bir kere gitmesi gerektiğini ama daha sonra denetimin, rutininin kendilerinde olduğunu ve bir şey istenecekse kendilerinin isteyeceğini açıkça söylemiş.

İçişleri Bakanı hâlen daha verdiği söze rağmen sessiz bir şekilde duruyor. Bu utanç, maalesef, 'Bu mızrak daha fazla bu çuvala sığmaz.' Bu utanç daha fazla gizlenemez ama bekleyecekler, bekliyorlar. 21 Ocak'ta yangın sürerken onlar önce 6, sonra 10 kaybımız var deyince biz 66 kaybı bilip "Valilik ya da bakan açıklayacak, onların görevidir, onlar açıklasın, spekülasyon olmasın." diye beklerken 6 saat Ankara İl Kongresi'ni bekletip Kürşat Zorlu'ya orada yangın sürerken sanki yangından kaçıyormuş Kürşad Zorlu gibi rozet takıp biz haftalık grup toplantısını ertelerken Ankara İl Kongresi'ni bir güzel yapıp oradaki konuşmasından sonra gerçek rakamı açıklayanlar bu sorumluyu da 23 Şubat'ı bekletip büyük kongrelerini yapıp güya bu yangının bakan üzerinden görevden alınınca AK Parti'nin sırtına yük olmasına engel olup çok sayıda bakan değişirken bu ve diğerlerini birlikte değiştirip bu işten kurtulma yoluna gidiyor.

"279 OYU SAĞLAYIP BU BAKANIN YARGILANMASINI İSTEYECEĞİZ"

1983'ten 2017'ye kadar yürütülen Anayasa'da, beğenmedikleri o Anayasa'da eğer böyle bir durum varsa 55 milletvekilinin, yüzde 10, imza atıp "Bu bakan soruşturulmalı." demesi yetiyordu. Bugün Meclis 600 kişi, 60 yetecekti. Sadece Meclis'in sayısı artsa, bu madde artmasa ama bu 60 kişi yerine şimdi sadece "Bu bakanın sorumluluğunu hissediyorum. Meclis bir komisyon kursun." diye önerecek milletvekili sayısı 301'e çıktı. 301 milletvekili imza atmadan "Bu bakanı konuşalım." bile diyemiyorsunuz ve Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP bir kenara ayrıldığında ve onu destekleyen DSP, bilmem tavrı ne olur, ve diğer ortakları ayrıldığında 279 milletvekili var.

Hatta yanımıza DSP de gelse, bir imza da o verse 280 kişiyiz. Sadece "Bakalım." bile diyemiyoruz. Oysaki eski Anayasa'da "Bakalım." demek 276, "Yargılansın." demek yine 276 oyla olabilecekti. Şimdi biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ilgili gölge turizm bakanımızın ve grup başkanvekillerimizin ortak çalışmasıyla bir soruşturma komisyonu önerisini hazırladık.

Bu hafta içinde önce bütün muhalefet partilerinin değerli grup yönetimlerine ziyaretlerde bulunacağız. Onlardan 279 rakamını sağlayana kadar muhalefetten "Bu bakan yargılansın." önerisinde ortaklaşmak için çaba sarf edeceğiz.

Bundan önceki pratikler, bu meseleye samimi yaklaşımları bunu sağlayabileceğimizi gösteriyor. Ardından ardından 21 tane vicdanlı oy aldığı Anadolu'nun ve Trakya'nın temiz insanlarından korkacak, onların yüzüne bakamayacak hâle gelmeyecek milletvekiline ihtiyacımız var.

AK Parti ve MHP'ye o gün sesleneceğiz. Milletvekillerine teker teker ulaşacağız ve diyeceğiz ki: Bu ayıba ortak olmayın.

Gelin, bu bakanı Yüce Divan'a yollayalım. Anayasa Mahkemesi önünde açık bir şekilde bu çark nasıl kurulmuş, bu sistem nasıl çürümüş, bu denetimler nasıl olmamış, bu evlatlar nasıl yanmış, kül olmuş, bu hayatlar nasıl sönmüş, hep beraber bakalım.

Biz ettiğimiz yeminin sorumluluğu ve ülkemizin insanlarına olan borcumuzla hepimizin içini yakan Kartalkaya'nın sorumlularının soruşturulması için Meclis'teki bulunan 593 babaya, anaya, evlada, kardeşe, bu milletin vazife verdiği 573 yüreğe ve beyne sesleniyoruz.

4) Dışişleri Bakanı Fidan: Netanyahu savaşı yeniden başlatabilir

Mısırlı mevkidaşı ile ortak basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrailli esirler serbest bırakıldıktan sonra Netanyahu hükümetinin nasıl bir tutum izleyeceğine yönelik soru işaretleri olduğunu belirterek, "Netanyahu'nun savaşı yeniden başlatma ihtimali barıştan yana olan herkesi endişelendiriyor." ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ile Ankara’da düzenlediği ortak basın toplantısında, Gazze’deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Fidan, "Netanyahu'nun savaşı yeniden başlatma ihtimali barıştan yana olan herkesi endişelendiriyor. Uluslararası toplum ortak bir duruş sergilemeli ve Netanyahu'nun siyasi çıkarlar uğruna soykırımı yeniden başlatmasına engel olmalıdır." ifadelerini kullandı.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, resmi ziyaret kapsamında Türkiye’ye gelerek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. İki bakan, toplantı sonrası kameralar karşısına geçerek gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

"YEREL SORUNLARA İTHAL ÇÖZÜM ARAYIŞLARI HUZUR GETİRMEDİ"

Bakan Fidan, bölgede yaşanan sorunlara ilişkin değerlendirmesinde, bölgesel meselelerde dış müdahalelerin huzur ve istikrar yerine istikrarsızlık ve yoksulluk getirdiğini belirterek şunları kaydetti:

"Bölgemizdeki sorunların yansımaları hiçbir zaman bölgemizle sınırlı kalmıyor. Eğer bizler sorunlarla ilgilenmezsek, üçüncü ülkeler bölgesel meselelerde belirleyici politikalar izliyor. Yerel sorunlara ithal çözümler aramak, bölgemize huzur getirmedi. Tam aksine yabancı güçlerin çıkarları doğrultusunda attıkları adımlar, bize savaş, istikrarsızlık ve yoksulluk olarak geri döndü. Bu yüzden çevremizdeki sorunlarla daha yakından ilgilenmemiz ve kendi çözümlerimizi ortaya koymamız gerekiyor."

Türkiye ve Mısır’ın bu anlayış çerçevesinde, Cumhurbaşkanları liderliğinde önemli bir sorumluluk üstlendiğini vurgulayan Fidan, en kritik meselelerden birinin Filistin’deki durum olduğuna dikkati çekti.

Gazze'de ateşkes sağlanması için gösterdiği çabalar nedeniyle Mısır'a teşekkür eden Fidan, "Mısırlı yetkililer, Katar ve diğer ülkelerle beraber büyük bir çaba sergiledi. Şimdi bu ateşkesin kalıcı olması için tüm uluslararası toplumun seferber olması gerekiyor." dedi.

GAZZE’YE YÖNELİK İNSANİ YARDIMLAR

Bakan Fidan, Gazze’deki insani durumun aciliyetine vurgu yaparak, Türkiye’nin bölgeye sağladığı desteklere ilişkin bilgi verdi:

"Mısır, Gazze’ye yardım ulaştırılması konusunda kritik bir rol üstleniyor. Türkiye olarak, ateşkesin ilanından bu yana Gazze’ye 8 bin 500 ton insani yardım gönderdik. Böylece krizin başından bu yana sevk ettiğimiz yardım miktarı 97 bin tona ulaştı. Bölgede özellikle çadır, yakıt ve iş makinesi ihtiyacı olduğu görülüyor. Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda bu ihtiyaçların karşılanması için çalışmalara başladık."

"HER TÜRLÜ SÜRGÜN GİRİŞİMİNE KARŞIYIZ"

Filistin halkının zorla yerlerinden edilmesine ilişkin girişimlere karşı olduklarını belirten Fidan, "Son günlerde Filistin halkının kendi topraklarından koparılması fikri tekrar gündeme getiriliyor. Filistinlileri ana yurtlarından kovmayı hedefleyen her türlü girişime karşıyız. Bu fikir, uluslararası hukuka ve insanlık vicdanına aykırıdır. Böyle bir adım, sadece yeni çatışmalara yol açacaktır. Bölge ülkelerinin iç huzurunu da olumsuz etkileyecektir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin, Mısır ile bu konuda dayanışma içinde olduğunu vurgulayan Fidan, "Filistinlilerin, Mısır'a ve Ürdün'e sürgün edilmesi yönündeki fikirlere karşıyız ve bu girişimlere sonuna kadar karşı çıkacağız." dedi.

FİLİSTİNLİLERİN TÜRKİYE’YE GELİŞİ

Bakan Fidan, belli sayıda Filistinlinin serbest bırakıldıktan sonra farklı ülkelerde ağırlanmasının gündemde olduğunu belirterek, "Türkiye olarak, gelen talepler doğrultusunda insani yardımlarımızı sürdürüyoruz. Birkaç gün önce 15 Filistinli, hapishanelerden serbest bırakıldıktan sonra Kahire’de vizeleri verildi ve Türkiye’ye geldiler. Ancak bu insani yardımlarımızın, Türkiye aleyhine bir propaganda malzemesi haline getirilmemesi gerektiğini vurgulamak istiyorum." dedi.

5) DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Öcalan tarihi bir çağrı yapacak

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında konuştu.  Bakırhan, konuşmasında Öcalan'ın tarihi bir çağrı yapacağını söylerken Erdoğan'a da mesaj gönderdi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrı için hazırlandığını vurgulayarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a aç

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın birkaç gün içinde tarihi bir çağrı yapacağını aktaran Bakırhan, "Öcalan önümüzdeki günlerde tarihi bir çağrı yapmaya hazırlanıyor. Kısa bir sürede bu tarihi çağrıyı da yapacak" ifadesini kullandı. 

"ÖCALAN TARİHİ BİR ÇAĞRI YAPACAK"

Bakırhan grup toplantısında yaptığı açıklamada; "Öcalan önümüzdeki günlerde tarihi bir çağrı yapmaya hazırlanıyor. Kısa bir sürede bu tarihi çağrıyı da yapacak. Bu çağrıyı önemsiyoruz, destekliyoruz, arkasındayız. İktidarı da bu tarihi çağrıya uygun şekilde rolünü oynamaya çağırıyoruz. Sayın Bahçeli yürütmenin başı değil. Yürütmenin başındaki Erdoğan'a büyük adım düşüyor. Artık top Erdoğan'da. Milyonlar artık demokratikleşme gelsin diye bekliyor, güven artırıcı adımların atılmasını bekliyoruz. Oyalanmak yerine tarihe cesur bir lider olarak geçin. Bizler eşit bir yaşamdan yanayız. Yönümüz ve istikametimiz barış ve demokrasi yoludur. Her şeye rağmen bu yolda cesaretle yürümeye devam edeceğiz." dedi. 

CUMHURBAŞKANI'NA ÇAĞRI

Bakırhan grup toplantısında yaptığı konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şu cümlelerle seslendi: 

"Bu çağrıyı önemsiyoruz, destekliyoruz, arkasındayız. İktidarı da bu tarihi çağrıya uygun şekilde rolünü oynamaya çağırıyoruz. Sayın Bahçeli yürütmenin başı değil. Yürütmenin başındaki Erdoğan'a büyük adım düşüyor. Artık top Erdoğan'da. Milyonlar artık demokratikleşme gelsin diye bekliyor, güven artırıcı adımların atılmasını bekliyoruz. Oyalanmak yerine tarihe cesur bir lider olarak geçin. Bizler eşit bir yaşamdan yanayız. Yönümüz ve istikametimiz barış ve demokrasi yoludur. Her şeye rağmen bu yolda cesaretle yürümeye devam edeceğiz." 

6) Cemal Enginyurt ve Salih Uzun CHP'ye katıldı

 Demokrat Parti'den istifa eden İzmir Milletvekili Salih Uzun ve İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt CHP'ye katıldı. Cemal Enginyurt hakkında cumhurbaşkanına hakaret ve tehdit suçlarından resen soruşturma başlatıldı.

İstanbul başsavcılığınca re’sen (kendiliğinden) başlatılan soruşturmaya gerekçe olarak Enginyurt’un bugünkü CHP grup toplantısında kullandığı sözleri gösterildi.

Siyasi partiler arasında milletvekili ve üst düzey yönetici transferleri devam ederken, Demokrat Parti’den istifa eden İzmir Milletvekili Salih Uzun ve İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) katıldı.

CHP Grup Toplantısı'nda Özel, iki ismi, "Babevine katılmak üzere kürsüye davet ediyorum." sözleriyle kürsüye davet ederek rozetlerini taktı. Özel, burada yaptığı konuşmada, "Muhalefeti parçalama girişimlerine karşı tavır geliştiriyoruz." ifadesini kullandı.

Salih Uzun, CHP’ye katılım süreciyle ilgili olarak, "Ben buraya tümüyle değişerek gelmedim, sizi değiştirmek için de gelmedim. Niye geldim? Çünkü bugün yapılacak tek şey birleşme, dayanışma ve birlikte direnme, birlikte mücadele; ayrı ayrı değil." dedi.

Cemal Enginyurt ise milletvekillerine hitaben, "Bugün burada Salih Uzun kardeşimle birlikte bize gönlünü açan CHP’lilere teşekkür ediyorum. Salih kardeşim de söyledi, biz CHP’li değildik, sayın başkan da benden çok çekti geçmişte. Ben Özgür Özel’e bir kez daha teşekkür ediyorum, o benimle helalleşmişti. Biz helalleştik ama helalleşemeyenlere soruyorum: Siz Soma’dakilerle, İliç’le, Bolu’da hayatını kaybedenlerle helalleştiniz mi? Recep Tayyip Erdoğan bizi öyle bir hale getirmeye çalışıyor ki. Erdoğan biz ne senin gibi olacağız ne de kara toprağın olacağız. Biz Atatürk'ün askeri olacağız. Biz korkuyu Kerbela'da bıraktık. Tek adam diye tutturana sesleniyorum. Suçsuz yattığımız zindanda sizi yatırmazsak bize yazıklar olsun." diye konuştu.

7) CHP'li Kartal Belediyesi’ne operasyon: Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’e hapis istemi

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel'in de aralarında bulunduğu 21 sanık için belediyeye ait 44 taşınmazın usulsüz olarak kiraya verilmesi gerekçesiyle 'görevi kötüye kullanma' suçundan iddianamede hazırlandı.

CHP Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in de aralarında bulunduğu 21 kişi hakkında belediyeye ait 44 taşınmazın usulsüz olarak kiraya verilmesi gerekçesiyle “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla iddianame hazırlandı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, 2019 ila 2021 yıllarında belediyeye ait 44 adet taşınmazın Devlet İhale Kanunu’nun 51. maddesi hükümlerine aykırı olarak kiraya verilerek şüphelilerin görevlerini kötüye kullandıkları iddiası üzerine soruşturma başlatıldı.

İddianameye göre Gökhan Yüksel, birçok ihale onay belgesini “ita amiri” sıfatıyla uygun bularak onayladı ve hukuka aykırı olarak “pazarlık usulü ile” ihaleye çıkılmasına izin verdi.

HAPSİ İSTENDİ

Yüksel ve diğer 19 şüphelinin 10 aydan 3 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

2 şüpheli için ise “görevi kötüye kullanma” suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi.

8) ABD Başkanı Trump: Gazze'de ateşkes sürecinin garantisi yok

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze'de İsrail ile varılan ateşkes anlaşmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Trump, ateşkesin devamına ilişkin garantilerinin olmadığını söyledi.

ABD Başkanı Trump, Oval Ofis'te düzenlediği imza töreninin ardından basın mensuplarının gündeme yönelik sorularını cevapladı.

"GARANTİMİZ YOK"
Trump, Gazze'deki ateşkesin sürüp sürmeyeceği ile ilgili soru üzerine, "Onun süreceğine ilişkin bir güvencem yok, bu anlaşmanın devam edeceğine ilişkin bir garantimiz yok."  ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yarın Beyaz Saray'da görüşeceğini açıklayan Trump, bölgedeki duruma yönelik tüm meseleleri konuşacaklarını aktardı.

İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın İsrail tarafından ilhak edilip edilmeyeceğiyle ilgili soruya cevap veren Trump, bu konuda konuşmak istemediğini fakat İsrail'in Orta Doğu'da oldukça küçük bir toprak parçasına sahip olduğunu söyledi.

8) Avustralya'da makam aracını özel seyahati için kullanan bakan Jo Haylen istifa etti

Avustralya'nın Yeni Güney Galler Eyaleti Ulaştırma Bakanı Jo Haylen, makam aracını özel işlerinde kullanmasıyla gelen tepkilerin ardından görevinden ayrıldığını duyurdu.

Avustralya'da hafta sonu bir öğle yemeği için resmi aracını ve şoförünü kullanan Yeni Güney Galler Eyaleti Ulaştırma Bakanı Jo Haylen, ülkede tartışmalara neden olmuştu.

Haylen, "Halkı hayal kırıklığına uğrattım ve bunun için çok üzgünüm" diyerek istifa ettiğini duyurdu.

Bakan, ayrıca gezinin 759 dolarlık masrafını da kendi cebinden karşılayacağını belirtti.

MAKAM ARACINI ÖZEL SEYAHATTE KULLANDI

Jo Haylen, makam aracıyla 446 kilometre uzaklıktaki bir yemeğe gittiği için eleştirilmişti. Konuyla ilgili açıklama yapan Haylen, "Yanlış karar verdim" ifadesini kullanmıştı.

Her yıl 26 Ocak'ta kutlanan Avustralya Günü kapsamında düzenlenen bir yemeğe katılan Haylen, makam aracını 13 saat boyunca özel işlerinde kullanmasının doğru olmadığını kabul etmişti.

Eyalet Başbakanı Chris Minns, bu davranışın "kabul edilemez" olduğunu belirtirken, muhalefet ise Haylen'in görevden alınmasını talep etmişti.

Eyalet muhalefetinin lideri Mark Speakman, Konut Bakanı Rose Jackson’ın da Haylen'a bu yolculukta eşlik ettiğini ifade etmişti.

"HATALAR YAPTIM, HALKI HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTIM"

İlk etapta istifa etmeyeceğini açıklayan Haylen, daha sonra yaptığı basın toplantısında görevinden ayrıldığını duyurdu.

"Hatalar yaptım, insan kusursuz olamaz. Kuralları çiğnemedim fakat buradaki tek meselenin bu olmadığını kabul ediyorum. Halkı hayal kırıklığına uğrattım ve bunun için çok üzgünüm. Biz, bir önceki hükümetten daha iyi olmak için seçildik." dedi.

Yeni Güney Galler eyaletinin mevcut kanunlarına göre, bakanlık araçları ve şoförleri özel işler için kullanılabiliyor. Ancak Başbakan Minns, ilgili yasanın değiştirilmesi için çalışmaların başlatıldığını açıkladı.

MAKAM ARACINI BAŞKA ÖZEL SEYAHATLERDE DE KULLANMIŞ

Haylen’ın arkadaşlarıyla birlikte makam aracını kullanmasının devlete 750 dolara mal olduğu belirtilirken, Haylen, bu masrafı kendisinin karşılayacağını söyledi.

Öte yandan Haylen’in, hafta sonu spor etkinliklerine katılmak için çocuklarıyla Caves Beach’ten Sidney’e gitmek amacıyla yine makam aracına tahsis edilen şoförünü kullandığı da ortaya çıktı.

Bakan, bugünkü basın toplantısında geçen yıl da makam aracını iki kez özel işleri için kullandığını itiraf ederek, "Benim hatalarım şimdi hükümete zarar veriyor. Siyaset çok zor. Beklentiler çok yüksek. Bunun farkındayım." ifadelerini kullandı.