Merhabalar, bir soruya tarafınızca verilen cevapta ”Sonra durumu ailenize açın. Onların makul hiçbir gerekçeleri olmaması gerekiyor. İnat olsun diye itiraz ederlerse onlara bakmayın” diye cevap vermişsiniz. Fakat dinimizde böyle bir düstur yoktur. Anne baba rızası olmadan evlilik olmaz. Takipçilerinizi yanlış yola iletmeyin yazıktır günahtır. Her şeyden önemlisi haktır. Kul hakkına girmeyin.
CEVAP:
Selamünaleyküm.
Kıymetli Kardeşim,
Günah ve Hak kelimelerini bilerek kullandı iseniz size benim bildiğim doğruyu izah edeyim. Onu okuyun. Siz de sizin doğru bildiğinizi bana yazın. Böylece hak ortaya çıksın. Ben hata etti isem sizden ve etkilediğim kimler ise onlardan helallik isterim. Siz hatalı biliyordu iseniz zararı yok, siz helallik istemeyin. Yeter ki bir mü’minin kalbinde muğlak bir nokta kalmasın.
Hayır, anlamı dışında yazmış olmak için yazdı iseniz o yazıyı, zararı yok Allah herkese niyetine göre verecek. Meraka gerek yok.
Değerli kardeşim,
Günah ve hak kavramlarını ele alırsak, görürüz ki:
– İnsanın üzerinde en büyük hak Allah’ın hakkıdır.
– Allah’ın kulu üzerinde imandan sonraki hakkı da
emrettiğini yapmak, yasak ettiğinden korunmaktır.
– Kulun üzerindeki Allah’ın hakkından sonra en büyük
hak ise anne baba hakkıdır.
– Daha sonra da diğer insanların, hayvanların ve
benzeri hakların geldiğini söyleyebiliriz.
– Mü’min, üzerindeki haklara dikkat ettiği kadar,
haklar arasındaki sıralamaya da dikkat eder.
Mesela namaz Allah’ın hakkıdır. Yemeğini pişirip vermek de anne babanın evladı üzerindeki hakkıdır.
Mü’min, farz namazı bırakıp annesine çorba pişiremez. Zira Allah’ın hakkı, anne baba hakkından öncedir. Nafile ise kıldığı namaz, önce çorba sonra nafile gelir.
Mesela namaz Allah’ın hakkıdır. Yemeğini pişirip vermek de anne babanın evladı üzerindeki hakkıdır.
Mü’min, farz namazı bırakıp annesine çorba pişiremez. Zira Allah’ın hakkı, anne baba hakkından öncedir. Nafile ise kıldığı namaz, önce çorba sonra nafile gelir.
Aynı şekilde mü’min, bir haramı işlemek ve bir iyi iş yapmak gibi iki şeyden birini diğerine ezdirecek şekilde tercihe mecbur kalırsa, yani iyi işi yapacak ama haramı da o yüzden işleyecek durumda olursa haramı işlemez, iyiliği de yapmaz. Bu genel bir kuraldır. Mesela bir alkoliği namaza davet edebilmek için onunla beraber alkol kullanmak bunun örneğidir.
Önünüzde duran cevabımda böyle bir durum vardır:
Genç, harama düşeceğini, zina uçurumundan yuvarlanacağını söylediği hâlde anne babası izin vermiyor evlenmesine. Adeta: ‘Evlenme, zina ile idare et’ demeye getiriyorlar. Böyle bir durumda mü’min, anne babasını bahane ederek zinaya düşemez. Dinin kuralı bellidir:
Evlenecek ve kimsenin engelini tanımayacak.
Bir başka husus da şudur:
Evlenirken kıza, babasının iznini alması şartı getirilmiştir. Erkek babasından izin almaz. Hürmette kusur etmeden ricada bulunur. Zinaya kasten kapı açan bir baba ise hürmet hakkını yitirmiş babadır. Dinimizin bütün mezheplere ve müçtehitlere göre hükmü budur.
Okuduğunuz yazının özeti bu idi.
Siz neye göre itiraz ettiniz anlamadım. Babaların zina müsamahasını mı uygun buluyorsunuz yoksa?
Ümmetimin gençlerinin rezil bir ortamda çürümesini mi istiyorsunuz?
Ne kastettiğinizi anlayamadım. İnşaallah iyi bir niyetle ikaz etmek için yazmışsınızdır o yazıyı.
Yine de sağ olun. Allah razı olsun sizden. Anne baba hakkını korumak elbette önemlidir. Yaygınlaşan zina ve ahlâksızlık hiç mi dikkatinizi çekmiyor.
Allah’a emanet olun. Sıhhat ve afiyette olun.
Selamünaleyküm.