İtalyan ekonomi sitesi Scenari Economici, geleneksel ekonomik modellerin (DSGE) finansal krizleri öngörme konusundaki başarısızlığını ele alan bir rapor yayımladı. Raporda, bu modellerin merkez bankalarının para arzını kontrol ettiğini varsaydığı, ancak gerçekte paranın %90’ının özel bankaların kredi yaratma süreçleriyle üretildiği vurgulandı. Bu durum, mevcut finansal sistemi daha kırılgan hale getirerek ekonomik şoklara karşı dirençsiz kılıyor.
Geleneksel Modellerin Yanılgısı
Geleneksel ekonomik modeller, merkez bankalarının faiz oranları gibi araçlarla para arzını tam olarak kontrol ettiğini kabul eder. Ancak bu varsayım hatalıdır. Günümüzde toplam para arzının yaklaşık %90’ı, özel bankaların kredi verme süreçleriyle yaratılmaktadır ve bu süreç merkez bankasının doğrudan kontrolünde değildir.
Bununla birlikte, geleneksel ekonomik modellerin İtalyan ekonomik reform girişimi Monetà Positiva tarafından önerilen SAIR (Hükümet Entegre Tasarruf Sistemi) gibi yeni para yaratma mekanizmalarıyla birleştirilmesi, finansal sistemde köklü bir değişime yol açabilir.
SAIR Sistemi ile Para Politikalarında Yeni Bir Dönem
Eğer SAIR ekonomik sisteme entegre edilirse, para yaratma mekanizması tamamen değişebilir:
SAIR doğrudan devlet tarafından yaratılacaktır ve bu süreç herhangi bir borç yükümlülüğü getirmeyecektir. Böylece, geleneksel bankacılık sisteminde hâkim olan borç temelli para yaratma mekanizması zaman içinde azalacaktır.
Geleneksel bankacılık sistemi artık tek başına para yaratan bir aktör olmayacaktır; SAIR ile rekabet etmek durumunda kalacaktır.
Bu değişimin sağlanabilmesi için, geleneksel ekonomik modellerin para arzı denklemlerinin yeniden tasarlanması gerekecektir. SAIR, devletin doğrudan para basmasını ve bunu ekonomik ihtiyaçlara göre borç yaratmadan sunmasını sağlayacaktır. Böylece, ekonomik sistemdeki para arzı daha gerçekçi bir çerçeveye oturtulacaktır.
SAIR'ın Ekonomik Sistemdeki Rolü
SAIR’ın başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için, makroekonomik göstergelere dayalı bir yönetim mekanizması oluşturulmalıdır. Bu göstergeler arasında:
Adil ve sürdürülebilir refah (BES),
İstihdam seviyeleri,
Enflasyon oranları
gibi unsurlar yer alacak ve SAIR, ekonomik istikrarı sağlamaya yardımcı olan otomatik bir dengeleme aracı olarak işlev görecektir.
Geleneksel ekonomik modellerde, bireyler, şirketler ve devlet arasındaki finansal dengeler tasarruf, yatırım ve borçlanma ilişkilerine dayanır. Ancak SAIR ve Monetà Positiva sistemleri devreye girdiğinde bu finansal dengelerin yeniden değerlendirilmesi gerekecektir.
Bunun başlıca etkileri şunlar olabilir:
Kamu borcunun azalması: SAIR sayesinde devlet, tahvil ihraç etme ihtiyacını azaltacak ve böylece kamu borcunu düşürecektir. Bu durum, bütçe yönetimi açısından köklü bir dönüşüm anlamına gelir.
Özel tasarrufların korunması: İtalya Anayasası’nın 47. maddesine uygun olarak, SAIR özel tasarrufları finansal piyasalardaki dalgalanmalardan ve spekülasyonlardan koruyacak bir mekanizma sunacaktır. Bu, kamu harcamaları ve yeniden dağıtım politikalarını doğrudan etkileyerek ekonomik istikrarın temel bir unsuru haline gelecektir.
Yeni Ekonomik Modeller ve SAIR’ın Etkileri
SAIR tabanlı yeni ekonomik modeller, finansal krizler ve ekonomik şoklara karşı alınabilecek önlemleri daha iyi analiz etmemize olanak tanıyacaktır.
Örneğin:
Enflasyon ve deflasyon yönetimi: Para arzı SAIR aracılığıyla doğrudan düzenlenerek fiyat istikrarı sağlanabilir ve yeni bir para politikası yönetimi modeli oluşturulabilir.
Kredi krizlerine karşı önlem: Özel bankaların kredi verme oranlarının düşmesi durumunda, SAIR doğrudan kredi sağlayabilir veya geleneksel bankalar için güvence mekanizması olarak işlev görebilir.
Bu değişikliklerin uygulanmasıyla birlikte, ekonomik sistemin nasıl şekilleneceğine dair yeni simülasyonlar ve senaryolar test edilebilecektir. Bu, her ülkenin dış müdahalelerden bağımsız olarak kendi ekonomik politikasını geliştirmesine olanak sağlayacaktır.
SAIR Sistemi ile Daha Sağlam Bir Ekonomi
SAIR sistemine dayalı bir ekonomik model, aşağıdaki avantajları sağlayabilir:
✅ Daha istikrarlı bir finansal yapı: Bankaların kredi yaratma oranı azalacağından, finansal krizlerin ortaya çıkma olasılığı düşecektir.
✅ Daha dengeli ve sürdürülebilir büyüme: Ekonomik yatırımlar teşvik edilerek, spekülatif harcamalar yerine uzun vadeli kalkınma projeleri desteklenecektir.
✅ Daha adil gelir dağılımı: Son 40 yılda giderek artan ekonomik eşitsizlikler giderilecek ve büyüme daha kapsayıcı ve adil hale gelecektir.
Yeni Bir Para Sistemi Mümkün mü?
Hükümet Entegre Tasarruf Sistemi (SAIR), geleneksel ekonomik modellerle entegre edilerek mevcut finansal sisteme alternatif bir model yaratabilir. Ancak bu, ekonomik teorilerin kökten yeniden değerlendirilmesini ve yeni bir ekonomik yapı oluşturulmasını gerektirir.
Buna rağmen, bu dönüşüm süreci, vergi bazlı para sistemlerinin potansiyelini anlamamızı sağlayarak, ekonomik sistemin daha dirençli ve öngörülebilir hale gelmesine yardımcı olabilir.
Eğer SAIR uygulanırsa:
Toplam talep şoklarına karşı: Ekonomide ani bir talep düşüşü yaşanması durumunda, SAIR kamu yatırımlarını teşvik ederek ekonomik büyümeyi destekleyebilir.
🔹 Döngü karşıtı mali politikalar: SAIR, ekonomik dalgalanmalara karşı hızlı ve otomatik bir yanıt mekanizması sağlayarak, devletin krizlere daha etkili müdahale etmesini mümkün kılabilir.
Diğer Bir Anlatımla SAIR Sistemi Nedir?
SAIR, devletin doğrudan para yaratmasını sağlayan yeni bir ekonomik sistem fikridir.
📌 Şu an nasıl?
Bugün paranın çoğunu (yaklaşık %90'ını) özel bankalar kredi vererek yaratıyor. Yani bankalar borç vererek yeni para oluşturuyor. Devlet ise borçlanarak (tahvil satarak) para elde ediyor.
📌 SAIR ne öneriyor?
Devlet, bankalara ihtiyaç duymadan doğrudan para yaratabilir.
Yeni para, borç oluşturmadan piyasaya sunulabilir.
Bankalar para yaratmada tek güç olmaktan çıkıp, SAIR ile rekabet etmek zorunda kalır.
Kamu borcu azalır, çünkü devlet borç almak yerine kendi parasını üretebilir.
📌 Ne işe yarar?
Ekonomik krizleri önlemek daha kolay olur.
Devlet daha hızlı müdahale edebilir (örneğin, işsizliği azaltmak için doğrudan yatırım yapabilir).
Bankaların tek başına para yaratma gücü azalır, böylece finansal sistem daha istikrarlı hale gelir.
Gelir dağılımı daha adil olur, çünkü ekonomi spekülasyondan çok gerçek yatırımlara yönelir.
Özetle, SAIR sistemi, ekonomiyi daha sağlam ve krizlere karşı dirençli hale getirmek için devletin para yaratma gücünü artıran bir modeldir.
Bu nedenle, SAIR sistemi, mevcut finansal düzenin yerini alabilecek yeni bir ekonomik model yaratma potansiyeline sahiptir ve ülkelerin bağımsız para politikaları geliştirmesine olanak tanıyabilir.