İSLAM

Kur'an-ı Kerim'e hizmet etmenin mükafatı

İnsanlar, Kur'an-ı Kerim'e hizmet ettiği kadar istifade edecekler.

Abone Ol

Bir gün Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) sohbet esnasında azabı ve cehennemin şiddetini anlatırlarken bir grup, bir zümre insandan bahsediyor ve buyuruyorlar ki: "Ahirette bir zümre insan olacak, onlar sırattan süratle, şimşek gibi geçecekler ve cennetin kapısında bekleyecekler. Cenâb-ı Hakk onlara hitap ederek: 'Girin cennetime' buyuracak ama onlar: "Hayır, biz girmeyiz' diyecekler.

Bunun üzerine sıratı zar zor geçen, ömürleri boyunca cennete girebilmeyi arzulayan insanlar hayret edecek 'Bunlar kim?' diye merak edecekler.

Cenab-ı Hakk nedenini bildiği halde insanlara ders olması için onlara sual edecek: 'Herkes sırattan zar zor geçip cennete girmek için bu kadar istekli iken, sizler sıratı şimşek gibi geçtiğiniz halde niçin cennete girmiyorsunuz.'

Onlar da diyecekler ki; "Ya Rabbi! Biz dünyada iken bütün zamanımızı Kur'an-ı Kerim'i okumak ve okutmakla geçirdik, annemizden, babamızdan, ailemizden ayrı kaldık. Bizim annemiz, babamız, kardeşlerimiz, akrabalarımız cehennemde iken biz nasıl cennete girelim?"

İşte onlar Kur'ân-ı Kerim talebesidir. Onlar gurbete giden; anasından, babasından uzaklara giden, Kur'ân-ı Kerim'i öğrendikten sonra onu öğretmek için dünyanın her tarafına giden mü'minlerdir.

"Sonra Cenâb-ı Hakk; O halde tutun yakınlarınızın, akrabalarınızın ellerinden, her birinize ailenizden 70 kişiye şefaat etme salahiyeti veriyorum' buyuracak.

O esnada Sahabe-i Kiram'dan bir zat, bir bedevi arka saftan kalabalığı yara yara Bir dakika Ya Rasülüllah, bir dakika Ya Rasülüllah!" diyerek Rasülüllah Efendimiz (s.a.v.)'in yanına geliyor ve diyor ki: "Ya Rasülüllah! Peki, ben ne olacağım? Benim hiç kimsem yok, bana kim sefaat edecek?"

Rasülüllah Efendimiz (s.a.v.) de buyuruyorlar ki: 'Onlara yardım edersen, hizmet edersen sen de kurtulacaksın, cennete gireceksin."

O zat ardından diyor ki: 'Peki, Ya Rasülüllah! Benim elimden kim tutacak?" Bunun üzerine Rasülüllah Efendimiz (s.a.v.) o zatın elini sımsıkı tutarak: "Senin elinden ben tutacağım, cennete beraber gireceğiz" buyuruyor.